EMASYA Protokolü, askerlere şehirlerde yaşanan toplumsal olaylara (doğal afet, terör vb.) müdahale imkanı tanıyan anlaşmadır.
EMASYA Protokolü, askerlere şehirlerde yaşanan toplumsal olaylara müdahale imkanı tanır. Asker, afetin gerçekleştiği il yada ilçelerde yeterli müdahalenin bulunmadığı durumlarda, sivil bir kontrol ile yardımı ele alabiliyordu.
Depremlerin ardından yeniden masaya yatırılan EMASYA, ''Emniyet-Asayiş-Yardımlaşma'' ifadelerinin kısaltılmışıdır.
EMASYA Protokolü 7 Temmuz 1997'de İçişleri Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı arasında imzalanmıştır. Bu protokolle beraber İl İdaresi Kanunu'nda yapılan değişiklik ile askerin, polisin yeterli olmadığı durumlarda toplumsal olaylara müdahalesine dönük bir düzenleme zaruri hale getirilmiş oldu.
EMASYA Protokolü ilk önce 17 Ağustos 1999 tarihinde Gölcük'te meydana gelen depremde uygulandı. Yaşanan afetle beraber, 34 bine yakın TSK personeli en seri şekilde depremzedelere müdahale etti. Askerin çok çabuk bir şekilde afet bölgesine müdahale etmesi sayesinde çok sayıdı insan kurtarılmıştır. TSK'nın deprem raporuna göre, depremin ilk anından itibaren kriz merkezleri oluşturularak bölgeye anında müdahale edilmiştir.
- Asker, valinin izni olmadan, birlik komutanının emriyle operasyon yapabilecek.
- Kamu düzeninin bozulması halinde İçişleri Bakanı'nın teklifi ve Bakanlar Kurulu kararıyla ilgili bölgeye askeri birlik görevlendirilecek.
- Askeri birliklerin çapı, teşkilatı, emir komuta ilişkileri, kuvvet kaydırılması konusundaki tüm yetki Genelkurmay'a ait olacak.
- Valiler ise protokolün uygulandığı dönemde koordinasyon görevini yürütecek.
- Polis ile asker ortak operasyonlarının komutası en yüksek rütbeli askeri birlik komutanında olacak.
Askerin ''vali izni olmadan'' doğal afet yaşanan bölgeye müdahale edebildiği EMASYA Protokolü Türkiye'de 13 yıl uygulandı. Asker tarafından afetzedelerin gerekli tüm ihtiyaçlarının karşılandığı bu protokol ''Darbeye zemin hazırlıyor'' korkusuyla AKP hükümeti tarafından 4 Şubat 2010 tarihinde iptal edilmiştir.
EMASYA Protokolü, 6 sene sonra 14 Temmuz 2016 tarihinde 6722 sayılı yasa ile tekrar yürürlüğe girdi. Protokol Resmi Gazete’de yeniden uygulamaya konulduğu açıklanmasından bir gün sonra 15 Temmuz darbe girişimi yaşanmış ve bunun akabinde bir kez daha kaldırılmıştır.
Olağanüstü hâl, kısa adıyla OHAL, olağanüstü bir yönetim düzeninin gerekli olduğu doğal afet, salgın hastalık, ekonomik kriz, kamu düzenini tehlike atan şiddet vakaları gibi durumlarda uygulanır.