Algılar değiştirilebilir, renklerin yardımı ve psikolojik hileler ile istenilenler elde edilebilir.
Çoğumuz renk ve psikoloji arasındaki ilişkiyi bilmediğimiz gibi, istenildiğinde algımızın yönlendirilebileceği fikrine de oldukça yabancıyızdır. Algıda seçicilik renk psikolojisini derinden etkileyen bir unsurdur. İşte bundan dolayı genelde hayatımızda olmazsa olmaz dediğimiz bir favori rengimiz vardır.
Aslında iyice düşündüğümüzde siyah giyimli birine karşı biraz temkinli olur ve yaklaşımımızı da ona göre belirleriz. Algılar değiştirilebilir, renklerin yardımı ve psikolojik hileler ile istenilenler elde edilebilir.
Renkler Bize Ne Anlatıyor?
Beyaz: Temiz kalplilik, saf ve istikrarlılığı temsil eder.
Mor: Bu renk asaleti, lüks yaşamı ve itibarı temsil eder.
Kırmızı: Kırmızı rengi canlılığı, azmi ve kararlığı temsil eder. Aynı zamanda cinselliği de temsil eden bu rengin iştah açıcı olduğu bilindiğinden, algıda seçiciliği harekete geçirmek için birçok yiyecek-içecek etiketinde de kullanılır.
Yeşil: Doğanın rengi olan yeşil sağlığı, barışı, güven duygusunu temsil eder. Sakinlik ve huzur arayanlar, denge içinde olmayı, eşitliği ve refahı gözetenler bu rengi tercih eder ve bu rengi severler.
Gri: Siyah ile beyazın dengesi gibidir. Tarafsızlığı ifade eder, otoriteyi ve denge kurmayı anımsatır.
Mavi: Sadakat ve kurtarıcılığın yanı sra iletişimi, barışı, hijyeni ve moderniz ifade etmektedir.
Sarı: Arkadaş canlısı ve samimi olan insanlardan sarı rengini daha çok tercih ederler.
Lacivert: Bağlılığı, kontrolü, sorumluluğu, başarı ve düzeni temsil eder. Kontrolcü insanlar lacivert rengini tercih etmeye daha yakındır. Ve ilişkilerinde planlı ve sorumluluk sahibi olurlar.
Pembe: Aşkı, şehveti, saygıyı benimseyen ve bu konuda iddialı olan bir renktir.
En Sevdiğimiz Rengi Neye Göre Seçeriz?
İnsanlar hayatları boyunca renkleri kullanmış ve kendilerine farkında olmasa da favori renk belirlemişlerdir. Bu favori renk insanın psikolojisini yansıtır ve nasıl bir duruş sergilediğinin göstergesidir.
Her insanın bir favori renginin olması aslında o renklerde kendilerini bulmalarıdır. Karakterlerini canlandırmaları ve dışa vurulamayan bilinçaltında yatan gerçek psikolojidir.
Aslında favori rengimizi belirleyen şey bilinçaltımızda yatan sebeplerdir. Zor bir çocukluk geçiren birinin siyah rengini benimsediği gibi, icat meraklı ve sıra dışı biri de saygınlık ile içinde fanteziyi içinde barındıran mor rengine aşıktır.
Psikolojik olarak başarı isteyen ve kontrolcü bir yapıya sahip olan insanın tercihi nasıl lacivertse, algının bu renge yönelmesindeki en büyük etmen bu rengin kişiye ait özellikleri çağrıştırmasıdır.
Şiddet ve üzüntü içerisinde bir hayatı olan insanın yüzü gülse dahi bilinçaltı o anı yaşamaya devam edeceğinden siyahı terk etmesi zor olacaktır. Dışa karşı sert görünmek isteyecek ve caydırıcı niteliğine bürünmek adına siyahı tercih edecektir.
Karşıdan gelen beyaz giyimli birini normal karşılarken, siyah giyimli yahut kırmızı giyimli birini istemeden de olsa izleriz, incelemeye ve dışa yansıyan karakterini analiz etmeye başlarız.
Oysa o an farklı bir meşguliyetim vardı, algımızla oynandı. Tüm dikkatlerimiz algımızı harekete geçirecek olan o rengin üzerine çekildi. Tüm bu renklerdeki anlam aslında o renkleri seven ve benimseyen aynı zamanda psikolojimizi yansıtan bizlere yüklüdür.