Reenkarnasyon gerçek olabilir mi diyeceğiniz ürkütücü Pollock ikizleri olayını sizler için derledim.
Reenkarnasyon Gerçek Olabilir Mi Diyeceğiniz Ürkütücü Olay: Pollock İkizleri
John ve Florence Pollock, 1957’de iki kızlarını da çok kötü bir araç kazasında kaybetti. Acımasızca öldürülen kızlarının yasından sonra Florence yeniden hamile kaldı. Ancak çift, yeni doğan ikiz çocuklarının ölen kızlarının reenkarnasyonları olabileceğini bilmiyorlardı.
Reenkarnasyon, aynı ruhun farklı bedenlerde canlanmasıdır. Çoğunlukla spiritüalistlerin inandığı bu kavrama göre öldükten sonra da aynı bilinçle, farklı bir bedende kişiliğin canlanması şeklinde vuku bulur. İslam da dahil olmak üzere çoğu din reenkarnasyonu kabul etmez. Dine aykırı olduğu için bugüne kadar birçok tartışmaya sebep olmuştur. Hiçbir zaman bilimsel kanıt bulunamadığından dolayı sadece inanç olarak kalmıştır. Ancak reenkarnasyonun en büyük kanıtı olarak, ABD Teksas'ta, 1950'li yıllarda yaşanan bir olayı kabul edilir.
Pollock ailesi için 5 Mayıs 1957'ye kadar her şey normaldi. O gün 11 yaşındaki Joanna ve onun 6 yaşındaki kız kardeşi Jacqueline, arkadaşları Anthony ile beraber Hexham'da bulunan kiliseye doğru yürüdüler. (yeni doğanlar ikiz) Daha sonra sinir hastası olduğu öğrenilen bir kadın, arabayı bu üç küçük çocuğun üzerine sürerek onların feci bir şekilde hayatlarını kaybetmesine sebep oldu.
Joanna ve Jacqueline'in olay yerinde, Anthony'nin de ambulansta öldü. Bu kaza hakkındaki detaylar son derece çarpıcıydı. Kazayı yapan kadının kendi çocuklarının zorla elinden alındığı, bundan dolayı antidepresan kullandığı ve çocukları da bilerek öldürdüğü ortaya çıktı.
Joanna ve Jacqueline'in ölümü Pollock ailesini derinden sarstı. Kızlarını kaybeden John ve Florence birkaç yıl sonra çocuklarının olmasını istedi. Florence, kısa bir süre içerisinde hamile olduğunu öğrendi.
Florence'in hamile olması, aile içinde bazı sorunlara yol açmıştı. John, dindar bir Katolik olmasına rağmen Florence'in ikiz kızlarının olacağını düşünülor ve bu kızların da Joanna ve Jacqueline'in reenkarnasyonları olacağına inanıyordu. Florence ise doktor "tek doğum" dediği için John'un söylediklerini reddediyordu. Bu durum o kadar ciddi bir hal almıştı ki çift, boşanma davası açtı.
Aralarındaki ilişkiyi yeniden düzelten çiftin, John'un da tahmin ettiği gibi ikiz kızları oldu. Adını Gillian ve Jennifer koydular. Bu bebeklerde birtakım ilginç detaylar vardı. Jennifer’ın sol kalçasında, Jacqueline'in de aynı yerde sahip olduğu bir doğum lekesi vardı ve bebek, Jacqueline'in kazada yüzünde oluşan yaraya çok benzeyen bir doğum lekesi daha vardı. Florence 3 aylık hamileyken çift Hexham'dan Whitley Körfezi'ne taşınmıştı. Ancak doğumdan sonra kızlarının küçük bir kasabada büyümesini istemeyen Florence ve John, önceki kızlarının vefat ettiği yere, yani Hexham'a geri dönmeye karar verdi.
Hexham'a geri döndükten sonra olaylar daha da garip bir hal almaya başladı. Gillian ve Jennifer, 4 yaşında Hexham'a geldiklerinde burası hakkında en ufak oetayları bile biliyordu. Manastır, Joanne ve Jacqueline'in ölmeden önce oynadıkları park, gittikleri okul gibi yerleri gösterip neresi olduklarını söyleyebiliyorlardı.
İkizlerin bunları bilmesi imkansızdı ancak her geçen gün anlattıkları şeylerle John ve Florence çiftini hayrete düşürmeyi başarıyorlardı. Olaylardan en ilginç olanı da , ölen ablaların oyuncaklarının isimlerini bile bilmeleriydi. Bu olaylar karşısında John, tıpkı hamilelikteki gibi Gillian ve Jennifer'ın ölen kızlarının reenkarnasyonları olduğunu söylüyordu. Her ne kadar kızların bu halleri John'un bu iddialarını güçlendirmiş olsa da bu olasılığı hiç kabullenmedi.
Joanne ve Jacqueline, feci bir araba kazası sonucunda hayatlarını kaybetmişlerdi. Çok gariptir ki Gillian ve Jennifer da büyüdükçe arabalara yaklaşamaz oldu. Florence, bir defasında kızların oyun odalarına sessizce yaklaştığını ve Gillian'ın Jennifer'ın suratındaki yara izini işaret ederek "Gözlerinden kan geliyor. Sana arabanın çarptığı yer orası." Dediğine şahit oldu. Araba motorunun sesini duyduktan sonra iki kız da birbirine sarılarak korkudan ağlamaya başlar, dehşet içerisinde "Araba bizi almaya geliyor!" Diye bağırmaya başlarlarmış.
Pollock ailesi, kızları 5 yaşına gelene kadar bu olaylarla karşılaşmaya devam ettiler. Florence reddetse de hem John hem de Hexway'deki çoğu kişi, Gillian ve Jennifer'ın gerçekten de ölen ablalarının reenkarnasyonları olduğunu düşünüyorlarmış.
Birçok uzman bu konuda kızlarla konuşsa da gerçek hiçbir zaman ortaya çıkmamış. Zaten kızlar da 5 yaşından sonra bu tuhaf davranışlarda bulunmayı bırakmış, ölen ablalarına dair detaylar da hafızalarından yavaş yavaş silinmiş.
Kızlar o dönemde çok ilgi çekiyor. O dönemki ünlü psikologlardan Ian Stevenson aileye ulaşıyor. 1918-2007 yılları arasında yaşayan Stevenson, 1987'de geçmiş hayatlarını hatırlayan, reenkarnasyonun kanıtı gibi gözüken bu çocuklar hakkında bir kitap yazıyor. 14 ayrı olayın bahsedildiği bu kitapta, Pollock İkizleri de yer alıyor. 40 yıl boyunca reenkarnasyon üzerine araştırmalar yürüten Stevenson, binlerce farklı olayı analiz ediyor.
Peki reenkarnasyon gerçekten de var mı? Stevenson, bir defasında yetişkin bir bireyi hipnoz ettiğinde önceki hayatını anlattığına şahit oluyor. Olay üzerine yaptığı araştırmada bu yetişkinin hipnoz esnasında anlattığı önceki hayatın, aslında yıllar önce okuduğu tarihi bir kitaptaki ayrıntılardan oluştuğunu anlıyor. Konu küçük çocuklar olunca olayı böyle açıklamak da imkansız olur.
Bu gibi haberlerinin devamı için parafesor.net sitemizi ziyaret edebilirsiniz.
Benzer içerikler için buraya tıklayınız