İndikatör nedir? Borsada nasıl işlev görür? Doğru tahminler için önemli mi? Merak edilen tüm soruların yanıtları detaylarda.
İndikatörler, borsada sıkça duyulan ve yatırımcılar arasında önemli bir yere sahip olan terimlerden biridir. Peki, indikatör nedir ve borsada ne işe yarar? İndikatörler, teknik analiz yöntemlerinin bir parçası olarak kullanılan göstergelerdir. Finansal varlıkların fiyat hareketlerini analiz etmek ve gelecekteki trendleri tahmin etmek amacıyla kullanılırlar. Bahsi geçen konu ile ilgili detaylı bilgilere bu yazıda derlenmiştir.
İndikatör, teknik analizde kullanılan göstergelerdir ve finansal piyasalardaki mevcut durumu belirlemek ve gelecekte olası fiyat hareketlerini tahmin etmek amacıyla kullanılan istatistiksel araçlardır. İndikatörler, finansal varlıklar için "al" veya "sat" sinyalleri sağlarlar. Dolayısıyla, yatırımcılar indikatörleri kullanarak gelecekte oluşabilecek fiyatları daha düşük hata payıyla tahmin etmeye çalışırlar. İndikatörler, matematiksel verilere dayanarak finansal varlıkların gelecekteki fiyat hareketleri hakkında bilgi sağlarlar. Bu sayede yatırımcılar, doğru zamanda alım veya satım yaparak kazanç elde etmeyi hedeflerler.
İndikatörler genel olarak iki kategoride incelenebilir. Bunlar ise; genel ekonomik indikatörler ve teknik indikatörler olarak bilinmektedir.
Genel ekonomik indikatörler, ekonominin veya belirli sektörlerin büyümesini veya daralmasını ölçmek için kullanılan istatistiksel göstergelerdir. Temel analiz yaparken, halka açık şirketlerin hisse senedi performanslarına ilişkin fikir sağlamak amacıyla mevcut ekonomik ve endüstri koşullarını ölçen göstergeler kullanılmaktadır. Örneğin GSYİH (Gayri Safi Yurtiçi Hasıla), TÜFE (Tüketici Fiyat Endeksi), ÜFE (Üretici Fiyat Endeksi) gibi ekonomik göstergeler genel ekonomik indikatörlere örnek olarak verilebilir.
Teknik borsa indikatörleri, forex, hisse senetleri ve emtia gibi finansal piyasalarda fiyatın yönünü tahmin etmek için kullanılan yöntemlerin başında gelmektedir. Teknik analiz yapanlar, varlığın teknik grafikteki hareketlerine ve gelecekteki fiyat hareketlerine ilişkin doğru tahminlerde bulunabilmek için çeşitli indikatörlerden faydalanır. Bu indikatörler, fiyat hareketlerini analiz etmek, trendleri belirlemek, aşırı alım veya satım seviyelerini göstermek gibi amaçlarla kullanılmaktadır. Örneğin hareketli ortalamalar, RSI (Göreceli Güç Endeksi), MACD (Hareketli Ortalama Yakınsama/Diverjansı), Bollinger Bantları gibi teknik indikatörler sıkça kullanılanlardan bazılarıdır.
İndikatörler, fiyatın yönü ve trendin devamı hakkında fikir veren matematiksel göstergelerdir. Fiyat ve hacim verileri kullanılarak hesaplanırlar ve grafik üzerinde görsel olarak temsil edilirler.
İndikatörler, geçmişte belirli koşullar altında fiyatların hangi yöne gittiğini tahmin edilmesine yardımcı olurlar. Bu tahminler, "AL" veya "SAT" sinyalleri olarak yorumlanabilir. Ancak, indikatörlerin tek başına kullanılması her zaman doğru sonuçlar vermeyebilir.
İndikatör kullanırken dikkat edilmesi gereken önemli noktalar vardır. Bir indikatörün tek başına kullanılması yerine diğer analiz yöntemleriyle birlikte değerlendirilmesi önemlidir. Ayrıca, çok fazla indikatör kullanmak da karışıklığa ve yanlış sonuçlara yol açabilir. Dolayısıyla, indikatörleri doğru bir şekilde yorumlamak ve diğer analiz araçlarıyla desteklemek önemlidir.
Teknik analizde sıkça kullanılan birçok borsa indikatörü bulunmasına rağmen, yatırımcılar için vazgeçilmez olan bazı indikatörler mevcuttur. İşte en popüler üç teknik indikatörün kısaca incelenmesi:
Hareketli Ortalama, finansal varlıkların fiyatlarının belirli bir süre içindeki ortalamasını hesaplayan bir göstergedir. Geçmiş fiyat hareketlerine dayanarak trendleri takip etmek için kullanılır. Özellikle 200 günlük hareketli ortalama gibi yavaş hareket eden ortalamalar destek ve direnç seviyelerinin belirlenmesinde faydalıdır. Yatırımcılar genellikle 50 ve 200 günlük hareketli ortalamaları sıklıkla kullanır, ancak seçim tercihe bağlıdır.
Basit, ağırlıklı ve üssel olmak üzere üç tip hareketli ortalama vardır. Hareketli ortalamalar birlikte kullanıldığında farklı sinyaller verebilir. Örneğin, 50 günlük ve 200 günlük hareketli ortalamaların kesişmesi önemli bir sinyal olarak kabul edilir. Kısa vadeli hareketli ortalamaların uzun vadeli ortalamayı yukarı yönlü kestiği durumda "altın kesişme" olarak adlandırılır. Tam tersi durumda, yani kısa vadeli hareketli ortalamaların uzun vadeli ortalamayı aşağı yönlü kestiği durumda "ölüm kesişmesi" veya "dead cross" denir.
RSI, varlığın son fiyat değişikliklerinin hızını ve büyüklüğünü ölçerek aşırı alım ve aşırı satış bölgelerini belirlemeye yardımcı olan bir momentum göstergesidir. Genellikle 0 ile 100 arasındaki bir ölçekte 14 günlük bir zaman diliminde kullanılır. RSI 70'in üzerine çıktığında aşırı alım bölgesine işaret eder ve satış sinyali olabilir. RSI 30'un altına indiğinde ise aşırı satış bölgesine işaret eder ve alış sinyali olabilir. RSI indikatörü destek ve direnç seviyeleriyle birlikte kullanılarak daha doğru analizler yapılabilir. Fiyat-gösterge uyuşmazlıkları da önemli bir faktördür ve pozitif/negatif uyumsuzluklar trend dönüşlerine işaret edebilir. Pozitif uyumsuzlukta fiyatlar düşerken RSI yükselirse alım sinyali oluşabilirken, negatif uyumsuzlukta fiyatlar yükselirken RSI düşerse satış sinyali oluşabilir.
MACD (Moving Average Convergence Divergence), trendin yönü hakkında ipuçları veren bir göstergedir. MACD, 12 ve 26 günlük üssel hareketli ortalamalar arasındaki farkın hesaplanmasıyla oluşturulan bir gösterge çizgisidir. Ayrıca, farkın kendi 9 günlük üslü hareketli ortalaması da sinyal çizgisi olarak kullanılır.
MACD göstergesi aşırı bir yükseliş kaydettiğinde, kısa vadeli hareketli ortalama uzun vadeli ortalamayı yukarı iterek aşırı alım bölgesini gösterir. Bu durum, ilgili finansal ürünün kısa sürede normale dönme eğiliminde olduğunu gösterir.
Aynı zamanda yatırımcılar sıfır çizgisinin altını ve üstünü de sinyal olarak dikkate almaktadırlar. MACD göstergesi sıfır çizgisinin üzerindeyken, kısa vadeli ortalama uzun vadeli ortalamanın üzerindedir ve yukarı yönlü hareketin devam edebileceğini gösterir. Sıfır çizgisinin altında olma durumu ise aşağı yönlü hareketin devam edebileceğini ifade eder.