2022 yıl sonu bütçesinde açık 278 milyar TL’den 461 milyar Türk Lirası’na çıktı.
2023- 2024 Orta Vadeli Programdaki sürpriz gelişme dün yayınlanan Resmi Gazete’de görüldü.
Haziran’da getirilen ek bütçede yıl sonu bütçe açığı 278 milyar 347 milyon Türk Lirası olarak tahmin edilmişti. Henüz iki ay geçmiş olmasına rağmen OVP’de yıl sonu bütçe açığı 461,2 milyar Türk Lirası’na çıktı. OVP’de 2023 bütçe açığı ise 659 milyar Türk Lirası olarak tahmin ediliyor. Açık 2023 yılında GSYH’nin yüzde 14,1’ine kadar yükselecek.
OVP’de 2022 yıl sonu ve 2023 büyümesi yüzde 5, 2024 ve 2025 büyümesi yüzde 5,5 olarak planlandı. Türkiye’nin kişi başına düşen geliri de OVP’ye göre 2023 yılında yine 10 bin doların üzerine çıkarak 10 bin 71 dolar olacak. OVP’de işsizlik oranı bu yıl için yüzde 10,8 hesaplanırken 2023 yılı için yüzde 10,4 tahmin edildi.
Orta Vadeli Programda 2022 yılı sonunda enflasyonun yüzde 65 olacağı öngörüldü.Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Temmuz ayı Enflasyon raporunda yıl sonu için tahmin yüzde 60,4 olarak revize edilmişti. Ağustos ayı itibariyle yıllık bazda enflasyon verisi bugün açıklanacak. Temmuz ayı itibariyle ise yüzde 79,6 seviyesinde.
OVP’de önlenemeyen yüksek enflasyon, pandemi sonrası ortam, 2021 yılındaki kuraklık, dış gelişmelere bağlı emtia fiyatlarındaki artış, tedarik zincirindeki bozulmalar sayıldı. OVP’ye ayrıca, daha önce TCMB ile sanayicilerin tartışmasına neden olan stok konusu da eklendi. Enflasyonun sebebine ilişkin paragrafta, “...başta gıda olmak üzere ihtiyati bir güdüyle pek çok sektörde gereğinden fazla stoklama davranışının yaygınlaşması” da gerekçeler arasında.
Hükümetin uyguladığı sübvansiyonlar, kira artış sınırlamaları ve benzeri uygulamaların yılın ilk altı ayındaki yüksek hızlı enflasyonu sınırladığı yorumuna yer verildi.
OVP’de üretim ve verimlilik artışlarının fiyat artışlarını sınırlayacağı, 3 yıllık dönemde gıda fiyatları artışının tek haneye gerileyeceği ve Türk Lirası’nin istikrarlı bir görünüm sergileyeceği öngörüsü yapıldı. Fiyat istikrarı için alınacak tedbirler ise yatırım-üretim-istihdam-ihracat olarak formülleştirilen Türkiye Ekonomi Modeline işaret ediyor.
Somut tedbirler arasındaysa;konut arzının artırılması, konut fiyatlarının indirilmesi için sosyal konut yatırımları, tarımsal girdi fiyatlarının düşürülmesi, tarımsal desteklerin verimlilik ve kalite odaklı hale getirilmesi, gıda için stok takip sistemi oluşturulması, jeotermal seracılık, büyük şehirlerin çevresinde üretimle lojistik maliyetin azaltılması, dijital tarım uygulamaları, firenin azaltılması, hal ve kooperatifçilikte iyileştirmelerle kayıtlı dağıtım oluşturulması yer aldı.
Orta Vadeli Programda, yıl sonu itibariyle cari işlemler açığının GSYH’nin yüzde 5,9 düzeyinde, 47,3 milyar dolar olacağı öngörüsü yapıldı. Cari açığın 2023 yılında ise 22 milyar dolara, GSYH’nin yüzde 2,9’una ineceği hedefi belirlendi. OVP’de, ihracatın, 2022 yıl sonunda 255 milyar dolar seviyesinde gerçekleşeceği öngörülürken, 2023 yılında 265 milyar dolar, 2024 yılında 285 milyar dolar, program sonunda 305 milyar dolar olacağı tahmin edildi. İthalatın, 2022 yıl sonunda 360 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmesi, 2023 yılında 345 milyar dolar, 2024 yılında 363 milyar dolar, 2025 yılında 384 milyar dolar olması varsayıldı.
Resmiyet kazanmış olmasaTürkiye Ekonomi Modeli’nin hedefleri arasında bulunan cari fazla verme ve dış ticaret fazlasına ulaşma hedefi 2023-2025 plan döneminde gerçekleşmeyecek. OVP’de, 2022 yılı için 105, 2023 yılı için 80, 2024 yılı için 78 ve 2025 yılı için 79 milyar dolar dış ticaret açığı tahmininde bulunuldu.
Cari işlemlerde ise 2023 yılı için 22, 2024 yılı için 13,7 ve 2025 yılı için 10 milyar dolar açık tahmini yapıldı.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, 2023-2025 Orta Vadeli Programa yönelik yaptığı değerlendirmesinde, büyümeyi ve istihdamı yükselten, yüksek katma değerli üretimi önceliklendiren ve ihracat odaklı sürdürülebilir büyümeyi esas alan Türkiye Ekonomi Modelinin merkeze alındığını ifade etti. Bakan Nebati, program döneminde ortalama büyümenin yüzde 5,3 planlandığını ve 2,7 milyon istihdam öngörüldüğünü kaydetti.
Nebati, “Tüm vatandaşlarımızın önceliklerini karşılayacak bir bütçe hazırlamaya gayret ettik. Program dönemi sonunda, Merkezi Yönetim Bütçe açığının GSYH’ye oranının yüzde 1,5 olmasını öngörüyoruz” dedi.
İç ve dış talebin dengelendiği, ihracat odaklı büyüme stratejisinin devamının tahmin edildiği OVP’de, daha yenilikçi üretim ve işgücü kaynaklı verimlilik artışının hedeflendiğine vurgu yapıldı.
Özel sektörün üretken yatırımlarının destekleneceği aktarıldı. Politika ve tedbirler arasında, teknoloji yoğun yatırımların desteklenmesi, ithalat bağımlılığını en aza indirgeyen ve istihdamı artıran yatırımların özendirilmesi OVP tedbirleri arasında bulunuyor. Ayrıca, yatırım teşvik sisteminin yenilikçi ve katma değerli üretimi desteklemesi, yerli ve yabancı yatırımcıların işbirliğinin teşviki, yatırımcılar için hukuki süreçlerin hızlandırılması, Hazine Destekli Kefalet sistemi ile ve KGF ve İhracatı Geliştirme A.Ş. aracılığıyla rekabetçiliğin ve ihracatın artırılması, Türkiye Kalkınma Fonu ile yenilikçi girişimlerin desteklenmesi, yerli ve yenilenebilir enerji için Ar-Ge, KOBİ’lere fayda sağlayacak çıktıların elde edileceği yenilikçilik Ar-Ge yatırımları, Turcorn adayı girişimlerin desteklenmesi, teknolojik ürün geliştirme süreçlerinin sanayi-üniversite-kamu işbirliğiyle yapılması, güvenli kentleşme de tedbirler arasında listelendi.
Finansal istikrara yönelik bölümde tasarrufun artması, kaynak dağıtımı etkinliği, sermaye piyasalarının geliştirilmesi temel politikalar olarak sayıldı. Ek olarak kripto varlıklara yönelik mevzuat düzenlemesinin de yapılacağı belirtildi. Türk Lirasının güçlendirilmesine yönelik mesajlar verilirken,tedbirlere yer verildi. Bu kapsam çerçevesinde, finansal aracılık hizmetlerinin Türk Lirası ile yapılmasının özendirilmesi, Türk Lirası mevduatın yükseltilmesi, ödemeler için Kamu Ödeme Geçidi ve Açık Bankacılık projelerinin tamamlanması yanında, FAST, TR Karekod ve TROY sistemlerinin kullanımının yaygınlaştırılması, Dijital Türk Lirası’nın ödemelerde kullanılma testlerinin başlaması yer aldı.
Yurt dışındaki vatandaşlar için YUVAM hesabının geliştirileceği ve yaygınlaştırılacağı tedbiri de OVP’de yer aldı.
Türkiye’de deprem sonrası kamu destekli depreme karşı sigorta sistemi olarak öngörülen DASK tarafından yürütülen Zorunlu Deprem Sigortası’nın kapsamı genişletileceğine yönelik işaret OVP’de verildi. 2023-2025 OVP’de, “Doğal afetlerden kaynaklanabilecek mağduriyetlere karşı vatandaşlarımızı korumak ve kamu yükünü hafifletmek için bütüncül bir afet sigortası ürünü olarak tasarlanan Zorunlu Afet Sigortası konut sahiplerine sunulmaya başlanacaktır” ifadelerine yer verildi.
Orta Vadeli Programda, 2022 yılı için ortalama dolar kuru 16,62 TL olarak belirlenirken, Ocak- Ağustos itibariyle Dolar/TL kuru 15,6 TL düzeyinde. Buna göre, yılsonuna kadar yaklaşık 1 TL’lik bir ortalama değişim tahmin edildi. 2023 yılı için ise ortalama dolar kuru 21,53 TL olarak hesaplandı. Doların cari değeri dün itibariyle serbest piyasada 18,2 TL seviyesinde.
OVP’ye göre 2025 yıl sonunda enflasyon tek haneye 9,9’a gerileyecek, gıda enflasyonu ise program döneminde tek haneye düşecek.
“Tarımda girdi maliyetlerinin azaltılması, finansman yükünü hafifletici, teknoloji odaklı dönüşümü sağlayıcı programlar uygulanması ve çiftçi gelirlerinin üretimin sürdürülebilirliğini temin edecek şekilde belirlenmesine devam edilecektir.
Belirli yaş sebze ve meyvenin şehirlerin kendi çevrelerinde yetiştirilmesine ilişkin kent tarımı çalışmaları başlatılacak bu kapsamda üretim ve tüketim yerleri yakınlaştırılacaktır.
Küçük aile işletmelerinin hayvan verimini artıracak şekilde ahır ve ağılların ıslahı gerçekleştirilecektir. Bugüne kadar açıklanan ve uygulanan orta vadeli programlarda, hükümet programlarında olduğu gibi 2023- 2025 dönemini kapsayan orta vadeli programda da tarımla ilgili somut, üretimi destekleyen, “umut” verecek bir politika yok. Sürekli tekrarlanan genel geçer bilgiler bu programda da yer veriliyor.”
Bu tarz içeriklerin tümüne ulaşmak için Parafesör'ü ziyaret ediniz.