ABD’de henüz daha “seri katil” tanımlamasının bile olmadığı yıllarda Dr. Holmes isimli bir katil; yüzlerce kişiyi dolandırmış ve 200’ün üzerinde cinayete sebep olmuştur.
Gerçek adı German Webster Mudgett olan Dr. Henry Howard Holmes, ABD’nin ilk “seri katili” olarak tanınmaktadır. 1861 yılında dünyaya gelen Holmes, Michegen Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde eğitim görmekteydi.
Henüz daha üniversite öğrencisi olan Holmes, bu dönemde dolandırıcılık eylemlerine başlamıştı. Okulunun laboratuarında ki kadavraları çalan Holmes, bu kadavralar üzerinde oynamalar yaparak sigorta şirketlerini dolandırmıştı. Mezun olduğunda ise kendi öldürdüğü insanların derilerini sıyırıp, kemiklerini okul ve laboratuarlara satmaya başlamıştı…
1886 yılında Chicago’ya yerleşen Holmes, bir eczanede çalışmaya başlamış ve ilerleyen yıllarda da o eczanenin sahibi konumuna gelmiştir. Zekâsı ile çevresindekileri kendisine hayran bırakan Holmes, gözünü eczanenin karşısında ki arsaya dikmişti. Çünkü buraya büyük bir bina inşa etmeyi planlıyordu.
Eczane gelirlerinin yanı sıra çeşitli dolandırıcılık eylemleri de gerçekleştiren Holmes, sonunda hayal ettiği arsayı satın almış ve buraya 3 katlı bir bina dikmişti.
Burası, bir otel olarak bilinse de içeride durum hiç de öyle değildi. Öyle ki ilerleyen yıllarda “Chicago Oteli”, “cinayet kalesi” olarak adlandırılmıştı. Penceresiz 100 oda, sonu gelmeyen koridorlar ve bir labirenti andıran merdivenler…
Holmes, inşaat esnasında sürekli ustalarını değiştiriyordu. Çünkü kimse buranın iç mimarisini bilmemeliydi.
Otel içerisinde çeşitli gaz odaları da yer almaktaydı. Misafirlerini ses geçirmeyen bu gaz odalarında ağırlayan Holmes, cesetleri ise bir kaydırak sistemiyle bodruma gönderiyordu. Bodrum katta yer alan cesetlerin derilerini ve etlerini sıyırdıktan sonra da kemik kalıntılarının satışını yapmaya devam ediyordu. Bu otelde kaç kişiyi kurban ettiği ise bilinmemekte…
İlerleyen yıllarda bölgede yaşanan krizden kaynaklı Holmes’in oteline daha fazla ziyaretçi gelmemeye başlamıştı. Bu durumdan dolayı Holmes, önce Texas’a, ardından da Toronto’ya yerleşmiş ve buralarda da dolandırıcılık yaparak geçimini sürdürmüştür.
Bir gün suç ortaklarından biri olan Benjamin’i “öldü” olarak gösterip, sigortadan gelen parayı da paylaşmayı planladılar. Fakat Holmes, bu yalanı gerçeğe dönüştürdü ve Benjamin’i gerçekten öldürerek sigorta parasını cebine attı.
Yüzlerce dolandırıcılık ve cinayet dosyası bulunan Henry Howard Holmes hakkında 1894 yılında tutuklanmıştı. Bu tutuklanmanın sebebi ise sadece dolandırıcılık suçlarıydı. Holmes’in Chicago’da ki oteli de incelemeye alınınca, korkunç gerçek ortaya çıktı.
Holmes, ifadelerinde sadece 27 kişiyi öldürdüğünü ve tek suçlunun da “şeytan” olduğunu belirtmişti. Çünkü Holmes’e göre şeytan, kendisini ele geçirmiş ve istediği her şeyi yaptırmıştır.
İşin ürkütücü yanı ise Holmes öldürüldükten sonra meydana gelen enteresan olaylardır. Bu olaylardan en garip olanı ise; Chicago Adalet Sarayı’nda büyük bir yangın çıkması ve binada sadece Holmes’in fotoğrafının yanmamasıdır. Yaşanan bu olay, çoktan öldürülmüş olan Holmes’in “İblis Holmes” olarak hatırlanmasına sebep olmuştur.
1896 yılında hakkında idam kararı çıkarılan Holmes’in son isteği ise yerin en az 3 metre altına ve de betona gömülmekti. Çünkü yaşamı boyunca birçok cesedi parçalayan Holmes, benzer bir hareketin kendisine de yapılmasından korkmuştur.
Konuyla alakalı olarak 2015 yılında yapılmış olan "The Devil in the White City" isimli filmin başrolünde Leonardo DiCaprio, seri katil rolünde Dr. Henry Howard Holmes'i canlandırmaktadır. Merak edenler için filmin fragmanı aşağıda yer almaktadır.
Video linki: https://www.youtube.com/watch?v=O3jIDGbZPrI&ab_channel=WhatTheCutMoments
Yaşamı boyunca toplam 71 cinayet işleyen Filho'nun hedef aldığı kişilerin çoğu suçlulardır.