Yaptığın İyilik de Kötülük de Sana Döner

Yayın Tarihi: - Güncelleme Tarihi:

"Kim zerre miktarı hayır yapmışsa onu görür; Kim de zerre miktarı şer işlemişse onu görür."

Yaptığın İyilik de Kötülük de Sana Döner

 

Polisin sahisini bulabileceğini düşünerek karakola götürdüm. Uzun zaman beklettikleri için derse de geç kaldım. Çocukluk zamanından belli karakol, polisten korktuğum için iyice panik olmaya başlamıştım.

Abi, benim artık gitmem lazım. Zaten derse de geç kaldım”, dedim.Polis; “cüzdanın sahibini bulduk. Sen ver diye bekletiyoruz”, diye cevap verdi.

 

O çocuk aklımla polisin emrini yerine getirmezsem beni hapse atarlar diye korkarak beklemeye devam ettim. Sonunda cüzdanın sahibi gelmişti. İçeri girdiğim an beklemediğim bir manzara ile karşılaşmıştım. Kırk yaşlarında, kilolu, pos bıyıklı adam sinirli bir yüz ifadesi ile oturuyordu.

Polis gelip üzerimi aradı ve cebimden o gün harcamak için aldığım 1 TL çıktı. Tabi o zamanlar çok değerli para. Polis üzerimden 1 TL çıktığını söyleyince cüzdanın sahibi “olsun ne kurtardık kardır” dedi ve paramı da elimden aldı.

O benim harçlığım diyemeden hırsız diye azarlayıp “paranın geri kalanı nerde?” diye sordu. Çok fazla korkmaya başlamıştım. Kendimi açıklayamadan ağlamaya başladım. Çok korktuğum için susmayı tercih ettim.1 saatten fazla olduğu için okul bitmek üzereydi ve servisim de gelecekti. Amire kendimi açıklayıp yalvar yakar çıkmaya ikna ettim. Çünkü servisi de kaçırırsam 10 km de yol yürümem gerekecekti.

 

Karakoldan öyle bir çıktım ki sanki 70 yıl yatıp çıkmış gibi bir halim vardı. Hemen okula koştum. Müdür de geç kaldım diye beni dinlemeden azarladı ve cezamı verdi. Sınıfa gittiğimde hala titriyordum. Yaşadıklarımı düşündüm ve aslında iyilik yaptığımı tekrar hatırladım. Peki neden böyle olmuştu ki?

Çok zaman geçmedi, bir gün çarşıya gittim. Önce öğle namazık-mı kıldım ve cenaze varmış. Ona da katıldım. Çünkü babam bana her zaman “ kim olursa olsun cenazeye katıl, kişi gider Rabbim’in emaneti kalır” derdi.

 

Orada da o gün ki amir ile denk geldik. Beni yanına çağırdı. Yine korkudan dizlerim titremeye başladı. Yanına gider gitmez “valla ben çalmadım” dedim. Amir de “biliyorum ben çalmadığını. Peki söyle bakalım bu kimin cenazesi?” diye sordu. Bilmediğimi söyledim. “Cüzdanını bulduğun adamın cenazesi. Kahve içerken boğulup ölmüş. Kendisi her ne kadar aksi olsa da ilçemizde saygın birisiydi. O gün de parayı senin aldığını düşündü, ikna olmadı. Sonra öğrendik ki evde ceketinin cebindeymiş tüm parası” dedi.

Bunları duyunca düşünceye daldım. Sonunda haklı olduğum anlaşılmıştı. Okula doğru giderken iki kişi arasında geçen sohbeti işittim. Muhtemelen cenaze hakkında konuşuyorlardı. Kadın, “ vay be ölümlü dünya, ecelin ne zaman geleceği de bilinmiyor. Koskoca denizde boğulma, sen gel 1 liralık kahveyi içerken boğul” demişti.

 

Allah’ım, yetimin 1 lirasını unutmayan sen, bizi haram yemekten koru…

Yeter ki bizi şaşırtma, ben mazlum olmaya da razıyım. O 1 liralık kahvenin parası, cebimden zorla aldığı parayla ödenmişti. Fakat hiçbir kötülük de kerşılıksız kalmaz.

Ne güzel buyurmuş: “Kim zerre miktarı kadar hayır yapmışsa onun karşılığını görür. Kim de zerre miktarı şer işlemişse karşılığını görür”.

 

 

Bu gibi haberlerinin devamı için parafesor.net sitemizi ziyaret edebilirsiniz. 

Benzer içerikler için buraya tıklayınız

 

Gönder
runtobet casino siteleri