Türkiye İhracat Seferberliği Zirvesi'nin 6'ncı etkinliğine katılım gösteren Mehmet Muş, açılış oturumunda soruları yanıtladı.
İhracat açısından sene değerlendirilmesi ve 2023 beklentileri sorulan Muş, geçen yılın 225 milyar dolarlık ihracatla kapatıldığını, bu sene ise 250 milyar dolarlık ihracat amaçlandığını belirtti.
Mehmet Muş, "Şu anda biz bu amaca ulaşacağımızı düşünüyoruz. Bu amaçtan herhangi bir sapmamız yok." dedi.
İhracatın artışında bir yavaşlama olduğunu, Türkiye'nin ihracatının %55'ini yaptığı AB üyelerine ve AB üyesi olmayan Avrupa ülkelerine yapıldığını söyleyen Muş, sözlerine şöyle devam etti.
"Dolayısıyla oradaki bir azalma, ister istemez oradaki talep azalması bizim ihracatımızı etkilemekte. Oradaki yavaşlamayı şu an yoğun bir halde uzak ülkeler stratejisini belirtmiştik. Bizim dünya ihracatından aldığımız pay %1 ancak uzak ülkeler olarak belirlenen ülkelerden aldığımız pay %0,25 yani normalin dörtte birine tekabül ediyor ve onu aynı seviyeye yükseltmek temel hedefimiz.
Bu iş bağlantıları hemen kurulmuyor. Fakat şu anda tüm iş planları, ihracatçı birliklerinin bütün girişimleri, fuarları ve organizasyonları bu pazarlara dönük yapılmakta. Dolayısıyla biz buradaki payımızı da dünyadan aldığımız pay olan ortalama düzeydeki %1'e yükseltmek istiyoruz. Bu, bize ek 80 milyar dolarlık bugünkü sayılarla ihracat yükselişi demek. Bu oldukça zor bir süreç. Lojistik, planlama, oradaki dağıtım kanallarına girme oldukça zorlu süreçler."
Muş, ihracattaki taleplerin azalmasını tetikleyen unsurun belirsizlik olduğunu söyleyerek, şunları söyledi:
"Bir şekilde giderler finanse ediliyor, finansal giderlerin veya yatırım maliyetinin yüksekliğine bir şekilde dayanılıyor fakat gelecekle alakalı beklentilerin negatifliği, ne olacak beklentisi tüm her şeyi aksatıyor. Yani hiç beklenmedik bir anda bir ülkede başka bir gelişme yaşanabiliyor. E haliyle bu beklenti ister istemez yatırım kararlarını ve talebi inanılmaz düşürüyor.
Biz bunu bazı sektörlerde görmekteyiz. Bu açığı kapatmak için bu ek pazarlara döneceğiz ama yalnızca AB'de değil, küresel ekonomide uluslararası kuruluşların aşağı dönük bazı revizeleri var. Yani ticaretteki büyüme beklentileri aşağı dönük revize ediyorlar 2023 yılı için. E haliyle 2023 senesi, 2022'den daha zor olacak."
Muş, 2022 yılında yaşanan Rusya-Ukrayna Savaşı'nın, yaptırımlarını, ilişkilerin gerilmesini, emtia ve enerji ücretlerindeki yükselişlerin sürmesini, enerji tedarikinde meydana gelen sıkıntıların hem üretimi hem de talebi negatif düzeyde etkilediğini belirtti.