Bloomberg tarafından yayımlanan bir yazı ile gelişmekte olan ülkelerin (Türkiye dahil) 2023 senesinde dış borç krizi yaşayıp yaşamayacağı ortaya konuldu.
Bloomberg tarafından paylaşılan bir yazıya göre, gelişmekte olan ülkelerin üzerindeki baskı ve yük; artan borç, yavaşlayan büyüme ve artan faizler sebebiyle artıyor. Öyle ki kanalın belirtmiş olduğuna göre Sri Lanka, Lübnan ve Zambia'nın borçlarını ödeyememe noktasına gelmesi daha başlangıç olabilir. Öyle ki, belirli bir model üzerinden 41 adet gelişmekte olan ülkeyi inceleyen ve bu ülkelerin iflas riskini hesaplayan Bloomberg, gelişmekte olan ülkeler arasında diğerlerine nazaran büyük olan Brezilya, Hindistan, Endonezya ve Meksika'nın bağışıklığının, biraz da olsa güçlü olduğunu fakat Türkiye'nin bahsi geçen diğer ülkeler kadar şanslı olmadığını belirtti.
Bunun haricinde ise Bloomberg, listedeki 41 adet ülke arasındaki 8 sıkıntılı ülkenin borçlanma maliyetlerinin 2022 senesinin ilk 9 ayındaki kadar arttığı ve tarihsel korelasyonların kullanılmasıyla birlikte diğer tüm ekonomilere yayıldığı bir senaryo oluşturdu. Bu senaryonun gerçek olmadığını ve sadece tahminlerden oluştuğunu ayrıca belirtmek gerekmekte. Bahsi geçen bu senaryoya göre, Toplam GSYİH ağırlıklı temerrüt olasılığı 2023 senesinde %1.5 oranından %5 oranında artırılıyor. Arjantin ve Türkiye gibi daha büyük gelişmekte olan piyasalardaki temerrüt riskleri ise %40'ın üzerine çıkmış olacak fakat Brezilya ve Polonya gibi diğer ekonomiler güçlü kalabilir gibi duruyor. Buna göre yapılmış olan değerlendirmeye göre Arjantin, Kenya, Pakistan, Ekvador ve Etyopya'nın da bulunduğu 11 ülkenin iflas riski ihtimali %10'un üzerindeyken Türkiye'nin iflas riskindeki konumu Hırvatistan ve Brezilya'nın hemen altında, Nijerya ve Mısır'ın üzerinde yer almış olacak.
Bloomberg tarafından yayımlanan habere göre riskleri artıran 5 adet faktör bulunmakta. Buna göre bahsi geçen 5 faktör şu şekilde sıralanabilir:
İlk faktör olan gelişmekte olan ekonomilerdeki borçlanma stoku, 2019 senesindeki yıllık GSYİH'in yarısından biraz fazlayken bu sene 2/3'e yükseldi.
İkinci faktör olan sıkılaştırma, döviz cinsinden borçlanıldığında borç ödemeyi daha zorlu hale getirecek.
Üçüncü faktör olan gelişmekte olan piyasalardaki zayıf döviz kurları, dış borçlanmada maliyetin artışına sebep oluyor.
Dördüncü faktör olan faizlerin artışı, kamu borç yükünün artmasına sebep oluyor.
Son olarak beşinci faktör olan temerrütler -Rusya ve Sri Lanka'da da görüldüğü gibi- ise sırada kimin olabileceği sorusunu gündeme getirirken endişeleri artırıyor.