Ticaret Bakanlığı, tüketici kredisi ve konut finansmanı sözleşmelerine ilişkin hükümlerde düzenlemeye gitti.
Bakanlık tarafından hazırlanan Tüketici Kredisi Sözleşmeleri ile Konut Finansmanı Sözleşmeleri yönetmeliklerinde değişiklik yapılmasına dair düzenlemeler Resmi Gazete'de yayımlandı.
Ticaret Bakanlığından yapılan açıklamada, değişikliklere ilişkin bilgi verildi.
Tüketicilerin finansal kuruluşlar karşısında bilgi asimetrisi ve güç dengesizliğine sahip olduğu belirtilen açıklamada, akdedilen sözleşme metinleri ve sonrasında gerçekleşen tüketici işlemlerinin çok fazla hukuki ve teknik terim içerdiği hatırlatıldı.
Açıklamada, bu gibi nedenlerden dolayı diğer tüketici işlemlerinin gerçekleştirildiği piyasalara nazaran finansal piyasalarda kurulan sözleşme ve uygulamalar karşısında tüketicilerin daha etkin ve fazla korunmaya ihtiyacı olduğu vurgulanarak, "Bu kapsamda, tüketicilerin taraf olduğu tüketici kredisi sözleşmeleri ve konut finansmanı sözleşmelerine ilişkin sözleşme öncesi bilgilendirme sürecinden başlayarak akdi ilişkinin sona ermesine kadar akdedilen hukuki metinler ve bu metinlere bağlı uygulamaların Tüketici Kredisi Sözleşmeleri Yönetmeliği ve Konut Finansmanı Sözleşmeleri Yönetmeliği'nde tüketiciyi koruma amacı ile emredici nitelikte sıkı kurallara bağlandı." ifadeleri kullanıldı.
Zamanla finansal piyasalardaki gelişmeler ve uygulamadaki tereddüt ve uyuşmazlıkların giderilmesi, belirlilik ilkesinin gereklerinin yerine getirilmesi amacıyla değişikliklere ihtiyaç duyulduğu aktarılan açıklamada, böylece Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile Kat Mülkiyeti Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile yapılan düzenlemelere de uyumun amaçlandığı bildirildi.
Tüketicilerin finansal okuryazarlığının düşük olması nedeniyle cayma hakkı kullanımı için gerekli olan bildirim yapılmadan 14 gün içinde kredi borcunun tamamını erken ödemeleri durumunda da cayma hakkını kullandıkları kabul edilerek, işlemiş faizle kamu kurumları veya üçüncü kişilere ödenmiş ücretlerin dışında iadesi gerekli ücretlerin tüketicilere iade edilmesi sağlanarak ekonomik menfaatinin korunması amaçlandı.
Kredi kartı veya kredili mevduat hesabı gibi belirsiz süreli kredi sözleşmelerinde yapılan faiz oranı indirimin uygulanabilmesi için 30 gün öncesinde bildirim yapılması şartı kaldırılıp, akdi faiz oranının düşürülmesi durumunda da bu değişikliğin tüketiciye bildirildiği döneme ilişkin son ödeme tarihinden itibaren uygulanabilmesine imkan sağlanarak, tüketicilerin katlanmak zorunda kalacakları faiz yükünün azaltılması hedeflendi.
Kredinin kullanılabilmesi şartı olarak paket şeklinde sunulan ürün ve hizmetler ile sigortaların uygulamada yoğun tüketici şikayetlerine neden olduğu hususu dikkate alınarak, yapılan düzenlemeyle farklı faiz oranlı kredi tekliflerinden indirimli olanın seçilebilmesi için kredi verenin şart koştuğu kredi bağlantılı sigortalar dışında tüketicinin ihtiyaç duymadığı ve yararlanmayacağı yan finansal ürün veya hizmet alım şartı yasaklanarak, kredi nedeniyle tüketicilerin katlandığı maliyetler ve uyuşmazlıkların azaltılması planlandı.
Sigortalı ve sigortasız kredi tekliflerine ilişkin kredi bağlantılı sigortalarla ilgili olarak, sigortasız kredi seçeneğinin de tüketiciye teklifi halinde krediyle bir paket oluşturacak şekilde kredi bağlantılı sigorta yaptırılmasının kredi sözleşmesinin bir şartı olarak tüketiciden talep edilebileceği kararlaştırıldı.
Söz konusu sigortaların sadece kredi borcunun geri ödenme teminatını sağlama amacıyla meblağ sigortalarında kalan borç tutarı ve vadesiyle uyumlu olması gerektiği belirtildi.
Aynı riskin teminatını sağlayan yalnızca bir sigorta yapılabileceği hükme bağlandı.
Tüketicinin istediği sigorta şirketinden sağladığı, kredi tutarı ve süresiyle uyumlu, riskin gerçekleşmesi durumunda birinci derecede alacaklısı kredi kuruluşu olan poliçenin kredi verenin iradesine bağlı olmaksızın kabul edilmek zorunda olduğu hususları düzenlendi.
Bu tarz içeriklerin tümüne ulaşmak için Parafesör'ü ziyaret ediniz.
Tüm ekonomi haberlerine buradan ulaşabilirsiniz.