Yüksek enflasyon ocak ayında tüm finansal araçların yatırımcısının reel getiri sağlamasını engelledi.
Yılın ilk ayında tercih edilen finansal yatırım araçlarında maalesef yüksek enflasyon sebebiyle her araç reel kayıp yaşattı.
Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre ocak ayında aylık olarak yurtiçi üretici fiyatları endeksine indirgendiğinde TL mevduat faizi yüzde 8,33, tüketici fiyatları endeksine indirgendiğinde ise yüzde 8,87 reel değer kaybı yaşamış oldu. Ocakta tüketici enflasyonu yüzde 48,69’a, üretici enflasyonu ise yüzde 93,53’e artmıştı. Yıllık olarak bakıldığında ise TL mevduat faizi yatırımcısına Yİ-ÜFE'ye indirgendiğinde yüzde 40,64, TÜFE'ye indirgendiğinde ise yüzde 22,75 kayıp oldu.
Reel kayıpların sonrasında her ne kadar yeni Türkiye Ekonomi Modeli kapsamında en önemli araç olarak kur korumalı TL mevduat olsa da yüksek enflasyon sebebiyle analistler yatırımcının enflasyon korumalı yeni ürünlerin kapsama alınmasını bekliyor şeklinde belirtti.
Tüm finansal araçlar üretici ve tüketici enflasyonunun son 19 yılın zirvesine yerleşmesinin kaybını aktardı. Aylık en düşük kayıp, yurt içi üretici fiyat endeksi ile indirgendiğinde yüzde 7,56, tüketici fiyat endeksi ile indirgendiğinde ise yüzde 8,10 oranlarıyla BIST 100 endeksinde gerçekleşti. Öyle ki analistler yüksek enflasyonda yerli yatırımcının kendine koruma aracı olarak Borsa İstanbul’a yatırım olarak tercih edeceğini belirtiyor.
Finansal yatırım araçları yıllık olarak değerlendirildiğinde dolar TÜFE ile indirgendiğinde yüzde 23,08 oranında yatırımcısına en yüksek reel getiriyi elde etti. Ancak dolar Yİ-ÜFE ile indirgendiğinde ise yüzde 5,44 oranında yatırımcısına kazanç sağlayamadı.
DİBS reel olarak en çok kaybettiren
Ocakta son yılların zirvelerini gören enflasyon oranlarına karşılık Merkez Bankası politika faizinin yüzde 14 seviyesinde olması ve Türkiye’nin en yüksek negatif reel faizi veren ülke konumuna çıkması Devlet İç Borçlanma Senetleri’nin yatırımcısına yüksek kayıplar yaşatmasına sebebiyet oluşturdu. Her ne kadar dolar/TL sakin geçse de de DİBS’te negatif reel getiri olması yabancı yatırımcının zaten az olan ilgisini daha da kaybetmesi sonucuna yol açtı ve talep düşüş gösterdi. DİBS’te yabancı yatırımcı payı yüzde 4’ün altında bulunmaktadır.