Bir hizmetin veya malın fiyatının, olması gereken fiyattan daha hızlı yükselmesi ve en az 5 yıl boyunca sürekli artması durumu bir ekonomik balona işarettir. İşte tarihin ilk ekonomik balonu...
Bir hizmetin veya malın fiyatının, olması gereken fiyattan daha hızlı bir şekilde yükselmesi ve en az 5 yıl boyunca sürekli artması durumu bir ekonomik balona işarettir. Tarihte finansal balon olarak adlandırılan en eski örneklerden biri Hollanda’da ortaya çıkan “Lale Çılgınlığı (Tulip Mania)”dır.
1600’lerin ortalarında, Hollandalılar eşsiz bir refah dönemi ve zenginlik yaşadılar. Hollanda bu dönemlerde bağımsızlığını kazanmış ve ticaret yoluyla giderek zenginleşmişti. Ayrıca, Avrupa’nın büyük kısmı tarıma dayalı köylü nüfusa sahipken Hollanda yüksek oranda şehirleşmiş, ticaret, üretim ve finans odaklı bir ekonomiye sahipti.
Lale soğanı Kanuni Sultan Süleyman zamanında ilk kez Hollanda büyükelçisi tarafından Hollanda’ya getirilmişti. Aslına bakarsanız laleler ile birlikte yeşil ve kırmızı biber, patates, kuru fasulye, domates gibi yeni bitkiler de Avrupa’ya aynı dönemde gelmişti.
Hatta söylenceye göre bu dönemde bazı Hollandalılar laleleri sebze sanıp yemeye de çalışmıştı. Ancak kısa süre sonra yenmeyecek bir şey olduğunu anladılar. Lale kısa zaman içinde Hollandalıların çok önem verdiği bir çiçek haline gelmişti.
Sonucunda lale bir statü sembolü ve lüks olmuştu. En değerli olan laleler normal lalelerde olduğu gibi düz renk yerine tüylü, kırçıllı, alevli görünüme sahip olanlardı. Aslında bu desen çiçeklere özgü bir hastalık sonrasında ortaya çıkmaktaydı. Ama dönemin insanlarının bunu bilmesi pek mümkün değildi. O dönemin zenginleri yeni zengin Hollandalı tüccar sınıfı da nadir laleleri toplayıp sergilemeye başladılar.
Zenginlerin sonrasında, Hollanda toplumunun tüccar orta sınıfları daha zengin komşularını taklit etmeye çalıştılar. Tüm bu süreç ile laleye olan talep artmıştı. Bu artış lale soğanı fiyatlarının artmasına ve lale soğanları için özel piyasalar oluşmaya başlamasına yol açmıştı.
1600’lerin başlarında, profesyonel lale yetiştiricileri, Hollanda’da yerel olarak çiçek üretmek ve yetiştirmek için teknikleri geliştirmeye başlayıp sonucunda da gelişen bir iş sektörü kurdular. 1636 yılında lale Hollanda’nın birçok kasabasında borsalarda satılır duruma gelmişti. Fiyatlar yükseldikçe yükselmiş ve birçok geleceğe dönük sözleşmeler yapılmıştı.
Fiyatların yükselmesinin temel nedeni lale soğanı alanların bu tür sözleşmelerle bunları daha pahalıya satarak para kazanacakları inancında olmalarıydı.
3 Şubat 1637 tarihinin sabahında piyasada yeni alıcı kalmadığı gerçeği ortaya çıktı ve laleler alıcı bulamaz hale geldi . Yapılan bütün sözleşmeler elde kaldı. Sözleşme sahipleri sözleşmelerin gereğini yerini getirip lale üreticilerinin paralarını da ödeyemez duruma geldiler.
Çünkü onların aslında amacı bu sözleşmeleri satıp para kazanmaktı. Profesyonel lale yetiştiriciler mallarını almayan sözleşme sahiplerini dava açtılar. Davalar aylarca sürdü lakin paraların ödenmesi hiçbir zaman tam olarak gerçekleşmedi. Lale piyasası böylelikle çöktü ve fiyatlar hızla düştü. Balon patlamıştı ve arada kalan spekülatörler büyük zarara uğramışlardı.
İskoç yazar Charles MacKay 1841 yılında yazdığı Memoirs of Extraordinary Popular Delusions and the Madness of Crowds, isimli kitabında Lale çılgınlığı dönemini ele alır. Lale balonu 1637’de aniden patladığında, Mackay bunun Hollanda ekonomisine zarar verdiği iddiasında bulunmuştu.
Ancak bazı tarihçiler, Mackay’ın büyük servetlerin kaybedildiğine ve perişan durumdaki insanların kendilerini kanallarda boğduğuna ilişkin hikayelerinin gerçek olmadığını iddia ediyor. Yani Lale çılgınlığının boyutlarının düşünülen kadar büyük olmama ihtimali fazla.
Evet bir çılgınlık dönemi vardı,ancak bu sadece zenginler arasında geçerliydi. Yani Lale çılgınlığı baca temizleyicileri ve köylüler arasında değil, lüks tüketim mallarını karşılayabilecek ekonomik güce sahip bir kesim arasında gerçekleşmişti.
Lale çılgınlığı Hollanda ekonomisinin çökmesine neden olmamış zenginler paralarının bir kısmını kaybetmişti. O dönemde çılgınlık biçiminde para harcanan lale tek şey değildi. Aynı zenginler nadir deniz kabukları gibi şeyleri satın almak için yüksek fiyatta paralar ödeyebiliyorlardı. Sonuç olarak Lale çılgınlığı, Hollanda ekonomisinin yerle bir olmasına neden değildi ancak yaşanılan deneyim gelecekteki yatırımcılara pazarın doğası hakkında bir uyarı görevi gördü.