Bazen dünyamızı başımıza yıksalar kopamayız sevdiğimizden. Göremeyiz ya da görmek istemeyiz sevdiğimiz insanın kusurlarını.
Stockholm Sendromu Nedir?
Bazen dünyamızı başımıza yıksalar kopamayız sevdiğimizden. Göremeyiz ya da görmek istemeyiz sevdiğimiz insanın kusurlarını. Eğer biz sevdiysek en güzel halini bulmuşuzdur. Öyle söyleriz kendimize.
1973’de İsveç’in Kreditbanken isimli bankasında bir soygun oldu. “Herkes yere yatsın işte parti başlıyor!” diye başlattıkları soygun günlerce sürmüştü. Bu o zamanlar için çok anormal nitelikleri olan bir soygun değildi. Soygun esnasında rehinler vardı ve rehinlerden biri altı günün sonunda soygunu yapan birini savunmaya karar vermişti. Herkes şaşkındı. Nedenini anlamaya çalışanlar, soyguncu ile arasında duygusal anlamda bir şeylerin yaşanmış olduğunu çıkartabiliyorlardı.
Nasıl olmuştu da kendisi için yüksek tehdit unsuru olan birine böylesine duygusal bir yakınlık duyabilmişti?
Bu olaydan sonra aynı yılda bir takım soygunlar olmaya devam etti ve rehineler ile soyguncular arasında iyi ilişkiler gerçekleşti. Hatta rehineler soygun sırasında baskını daha önceden onlara söylediler. Elbette bunun bir çok sebebi olabilirdi lakin tarih bu olaya İsveç’in Stockholm şehri ile başlamasından dolayı Stockholm Sendromu adı konmuştu.
Aslen Freud’un savunma mekanizması olan özdeşim ve travmatik bağlanmanın bileşimine dayanmış Stockholm sendromu, savaş esirleri; terorist kaçırma eylemleri hatta ağır ekonomik ve hak ihlallerine rağmen oy verirken hükümeti destekleyen insanlar gibi nice örnekle açıklanabilir. Hayatta kalma eğiliminin karmaşık bir hal almasının yüksek bağlılık gösteren hali, Stockholm sendromu; ilgi çekici ve gizemli olması sebebiyle bir çok filme ve kitaba konu olmayı başarmıştır. Hatta müzik parçalarında bile kendine yer bulmuştur. Muse grubunun Stockholm Syndrome şarkısını şimdi dinlerseniz bu yazı daha da anlamlanır.
Bir tanı olarak kabul edilmeyen ama etkileri inkar edilemeyecek boyutta olan bu sendrom, bireyin kendisi için yüksek boyutta tehlike oluşturan ve zararları önemsemeyen bir yapıdaki insanları ele alıyor.
Bu gibi haberlerinin devamı için parafesor.net sitemizi ziyaret edebilirsiniz.
Benzer içerikler için buraya tıklayınız.