Sovyetlerin kusursuz zehir arayışı 50'lerde son buldu ama çalışmaları hala devam ediyor. Bugün, Sovyet zehir tesislerinin 101 yıllık hikayesini anlatıyorum.
Bu hikâye henüz sonlanmış değil, 1920’lerde başladı ve günümüzde hala devam ediyor. Her ne kadar Moskova artık Sovyet zehir fabrikalarının çalışmadığını iddia etse de 2000’li yıllarda bu tesislerin çalıştığının ve hala çok etkili zehirler ürettiğinin birçok kanıtı da mevcut.
Başlangıçta sadece özel bir büro olarak başlayan Sovyet zehir fabrikaları, 1978 yılında KGB’nin resmi bir parçası haline geldi. Ve resmi olarak da 1991 yılında kapatıldı. Fakat günümüzde bu tesisler FSB tarafından aktif bir şekilde işletilmeye devam ediyor.
İşte bugün bu meşhur zehir fabrikalarından bahsetmek istiyorum…
Sovyet Zehir Fabrikaları ne zaman kuruldu?
Nerede kuruldu?
Nasıl bir gelişimsel süreç gösterdi?
Sovyet Zehir Fabrikalarında ne tür zehirler kullanıldı, ne tür zehirler geliştirildi ve bu zehirler kimlerin üzerine kullanıldı?
Bütün bunların bilinen kısımlarını size olarak şekilde anlatacağım…
Birinci Dünya Savaşı, Çarlık Rusya’sının çöktüğü ve Sovyetler Birliği’nin kurulduğu zamandır. Genç Sovyetler Birliği kaynayan bir kazan gibiydi sürekli olarak kavgalar yaşanıyordu. Herkes birbirinin ayağını kaydırmaya çalışıyordu.
Böyle bir ortamda ordunun yeniden ayaklandırılması, canlandırılması gerekliydi. Birinci Dünya Savaşı’nda, Rusların en çok canını yakan silahların başında kimyasal silahlar geliyordu. Bu yüzden de yeni Sovyet Cumhuriyeti kimyasal silahlar konusunda Sovyetlerin birkaç adım önden gitmesini istiyordu. Bu sebeple de 1921 yılında kimyasal silahların geliştirilmesi için özel bir birim oluşturdu.
Bu birim başlangıçta komünist partiye bağlıydı. Birimin amacı cephede kullanılabilecek gelişmiş kimyasal silahlar ortaya çıkartmaktı.
Başlangıçta sadece askeri amaçları olan bu özel büro genellikle kendisine kurban olarak siyasi mahkumları seçiyordu. Bu mahkumlar üzerinde hardal gazıyla bazı deneyler yapılıyordu. Ne kadar kısa sürede insanlar ölüyorlar, gazın miktarı ne olmalı gibi çalışmalar tamamıyla insan denekler üzerinde yapılıyordu.
Özel ofis çok başarılı zehir bileşikleri ortaya çıkarmaya başlayınca 1926 yılında NKVD’ye verildi.
NKVD, KGB kurulmadan önceki Sovyetler Birliği’nin gizli polis teşkilatıydı. Amacı Sovyetleri iç ve dış düşmanlara karşı korumaktı ama daha çok siyasi kavgalarda tuttuğu taraflarla bilinirdi.
1926 yılında NKVD tesisleri kendi işletmeye başladı ve burada sadece cephede kullanılacak zehirli gazlar ile bazı özel zehir bileşikler üretmeye başladı. NKVD 1930’lu yıllarda suikastlarında zehri bol miktarda kullanıyordu.
Bu tesisler sayesinde daha kaliteli zehirler ortaya çıkarmaya başladılar. Kaliteden kastım kolay kolay tespit edilemeyen, yemeklere veyahut herhangi bir şeye katılabilen ve son ana kadar kimsenin fark edemediği özel zehirler…
Hatta sırf bu yüzden güney Amerika’dan, Afrika’dan bazı çok ilginç otantik meyveler, bitkiler getiriliyordu. İnsanları felç eden, öldüren zehirler bile getiriyordu. Fakat bu özel birimin zirveye ulaşması 1939 yılında başlayacaktı. Çünkü o tarihte Sovyetlerin çok ünlü bir kimyageri olan Grigory Mairanovsky bu özel birimin başına getirildi.
Grigory Mairanovsky
Mairanovsky zehrin farklı yaş ve cinsiyetlerdeki etkisini de merak ediyordu. Bu yüzden çok sayıda kadın, çocuk ve yaşlıya da ihtiyacı vardı. Bunları da daha çok Ukrayna’dan, Kafkas Bölgelerinde ve ülkenin başka yerlerinden getiriyordu. Mairanovsky deneylerinde kaç masum insanın öldüğünü bilmiyoruz. Bazılarına göre binlerce insanı öldürdü.
Fakat o ya da bu şekilde bu korkunç çalışmalarının sonucunda kusursuz zehri geliştirmeyi başardı. Mairanovsky 1950’lerin başında meşhur C2 veyahut K2 olarak bilinen özel zehirlerini geliştirmeyi başarmıştı. Bu zehirler gerçekten de o yıllar için kusursuz ölüm silahlarıydı. Kokusuz, renksizdiler. Tatları yoktu, istediğiniz yiyeceği katabiliyordunuz hatta suya bile karıştırabiliyordunuz.
Bu o kadar güçlü ve etkili bir zehirdi ki en fazla 15 dakika içinde sizi öldürüyordu. Zehri alan kişi başlangıçta kendisini yorgun hissetmeye başlıyor ardından gittikçe bitkinleşmeye başlıyordu. Sesi kısılıyor, hareketleri azalmaya başlıyordu, kalp atışı yavaşlıyordu. Kişi kendi vücuduna doğru çökmeye başlıyor ve çok çok yorulmaya uykusu gelmeye başlıyordu. Artık uykusuna hâkim olamıyordu ve uyuyordu ve bu da onun son uykusu oluyordu.
1978 yılında lab 12 yani Sovyet zehir fabrikası KGB’ye devredildi. İsmi Özel Teknoloji ve Soruşturma Enstitüsü olarak değiştirildi.
O yıllardan itibaren KGB tarafından kullanılmaya başlandı resmi olarak Rusya hükümetinin kabul etmemesine rağmen KGB’nin kontrolü altında bu fabrikalarda bir sürü değişik zehir geliştirildi. Bu zehirler birçok insan üzerinde kullanıldı. 70’li yıllardan itibaren KGB’nin karıştığı bütün suikastlerde zehirler yer alıyordu ve bu zehirlerin üretildiği yer tahmin edebileceğiniz gibi bu enstitüydü.
1991 yılında Sovyetler Birliği çöktü geriye Rusya Federasyonu kaldı. Bu çöküşten sonra doğal olarak KGB de ortadan kaldırıldı ve onun yerine FSB kuruldu. Resmi olarak soruşturma enstitüsü kapatıldı fakat bu tarihten itibaren bu tesisler yer altına indirdiler. 1991 itibariyle de FSB adına çalışmaya devam ettiler ve günümüzde dediğim gibi Moskova’nın kabul etmemesine rağmen Sovyet Zehir Fabrikaları hala yeraltında, Moskova yakınlarındaki bazı gizli tesislerde çalışmaya devam ediyor ve FSB’nin suikastleri içinde burada değişik zehirler, değişik kimyasal silahlar da üretiliyor.
Rusya böyle tesisin varlığını her zaman reddetti günümüzde de böyle bir tesisin varlığını hiçbir şekilde kabul etmiyor bu tesisten elde edilen bu kimyasal silahların ve zehirlerin varlığını da hiçbir şekilde kabul etmiyor.