2010 yılında yaşanan deprem ve hemen ardından yaşanan tsunami, Şili için büyük bir yıkımdı. Fakat Şili bu felaket sonrası çok ders niteliğinde önlemler aldı.
2010'da Şili, 8.8 büyüklüğünde bir deprem ile sarsılmıştı. Fakat Şili'yi asıl sarsan hasar, depremden hemen 18 dakika sonra Constitución şehrini vuran tsunamiydi. Doğal afet sonrası 500'den fazla yaşamını yitirdi. Şehirde kalan insanlar evsiz, elektriksiz ve susuz kaldı.
Mimar Alejandro Aravena, ve bir danışman ekibi, yeniden yapılanma planı oluşturmakla görevliydi. Constitución'da binlerce işçi çalıştıran ormancılık şirketi Arauco, yapılanma planının ücretini karşılayacaktı.
Aravena'nın çalıştığı mimarlık firması Elemental, halkın taleplerini aldı, birbiriyle konuşmayan devlet kurumlarıyla görüştü ve maliyetleri kıyasladı. Aravena'nın önünde 3 seçenek bulunuyordu: sıfır kotuna yerleşimi yasaklamak, dalgalara karşı büyük bir duvar inşa etmek ve şehir ve deniz arasında bir orman olması. Sıfır kotuna yerleşimi yasaklamak pek olası değildi. Doğanın gücüne direnebilecek bir duvar örmek imkansızdı. Bu sebeple üçüncü seçenek tercih edildi. Constitución halkı da buna destek verdi.
Constitución'un yerinden edilmiş bir dizi sakini için de kalacak yer lazımdı. Elemantal'ın konut projesi Villa Verde de böylece hayata geçmiş oldu. Villa Verde, şehrin orta sınıf yerleşim bölgelerinden birinin oldukça yakınında, şehir merkezine ve denize bakan bir tepenin üzerine inşa edildi.
Aravena'nın artırımlı konut projesi, acil barınma ihtiyacı üzerine inşa edilmişti. Bu proje için küçük bir bütçe ayrılmıştı. Aravena ise kötü bir ev inşa etmekten ziyade bir evin yarısını tasarlıyor ve diğer yarısının da çerçevesini hazırlıyordu. Evin diğer kısmını ise oranın sakinleri diledikleri gibi tamamlıyordu. Bu şekilde konut sakinleri kendi başlarına kolayca inşa edemeyecekleri yada ödeyemeyecekleri iki katlı, iki yatak odalı bir eve sahip oluyordu.
Bu konut projesi için eyalet 22.300 dolar veriyordu. Bu evleri 700 dolara satın alan aileler, ikinci yarıyı özelleştirmek için iki yada üç bin dolar harcama yapıyor. Eşdeğer büyüklükteki evlerin fiyatı ise 100.000 dolardan fazla.
Yani bu şekilde, katılımcı tasarım süreci sayesinde şehir yeniden inşa ediliyor ve herkes kazanmış oluyor.
Vatandaşların kaldıkları binalarda kolon kesildiğinden şüphelendiği zaman izleyebileceği hukuki yollar.