Siber Zorbalık: Amanda Todd

Yayın Tarihi: - Güncelleme Tarihi:

Siber zorbalık bildiğimiz zorbalığın sanal âleme yansımış halidir. Amanda Todd'un intiharı bu konuda sansasyon yaratan bir durum oldu, sizler için bütün detaylarını derledim.

Siber Zorbalık: Amanda Todd


 

On üç yaşındaki Amanda, 2009-2010 yılları aralığında yeni taşındıkları adreste, hayata sıfırdan başlamayı umuyordu. Çevreyi tanımanın ve az eforla çok arkadaş bulmanın en iyi yolu internetten geçmekteydi. Yaşıtlarının dünyaya açıldığı hikâyeleri pek çok kez dinlemiş ve zararı olmadığına karar vermişti. Dönemin popüler uygulamaları aracılığıyla görüntülü sohbet odalarına bağlandı.

Yavaş yavaş kendini hiç bilmediği bir dünyanın içinde mutlu hissederken buldu. Tanıştığı insanlar ona sık sık iltifat etmeye başlamıştı. Özellikle karşı cins tarafından güzelliğinin vurgulanması çok önemliydi. Sonuçta o, ergenlik belirtilerine sahip küçük bir kızdı. Vücudundaki değişimleri gözlemliyor ve bunun iyi olduğunu bilmek istiyordu.

 


Sorunsuz geçen günlerin ardından bazı kişilerle arkadaş olduğunu zannetti. Ona göre her iki taraf için güven ilişkisi kurulmuştu. Ne yazık ki aldatıcı bir yüzün ardına saklanan canavarı onu tuzağına çekmekteydi. Birbirinden süslü sözlerin ve balla kaplı kelimelerin bir bedeli vardı. Yabancı bir adam onunla samimi bir ilişki kurduğu yanılgısına düşmesini sağladı. Bu sayede Amanda’yı üstsüz bir görüntü vermesi için ikna edebilirdi. Israrları bir müddet sonra üzerinde baskı oluşturmuştu. Sonunda arkadaşlığına güvenmeyi seçen Amanda, canlı yayın esnasında istediği görüntüyü verdi. Adam, o farkına bile varmadan önce bu anları kayıt altına aldı.

 


Elde ettiği kareleri kendisine özel bir şov yapmadığı takdirde internet yoluyla tüm arkadaşlarına göndereceğini söyleyerek tehdit etti. Amanda başına gelenlerin bir kâbus olduğuna inanmak istiyordu. Şantaja karşı direnmeye çalıştı. Ancak en büyük korkuları 2010 Noel günü gerçekleşti. Üstsüz fotoğrafları internette dolaşıyordu. O andan itibaren istismara daha açık birine dönüştü. Olayın toplu bir siber zorbalığa ilerlemesi uzun sürmemişti. Nereye gitse onu işaret eden bir toplumla karşılaştı. Dışlanıyor, dışlandıkça daha da eziliyordu.

 


Anksiyete, depresyon ve panik bozukluk peşinden geldi. Zorbalık karşısında sığındığı liman; alkol ve çeşitli uyuşturucular oldu. Ailesi durumu yenebilmek ve küçük kızlarını kurtarabilmek için yeni bir eve taşınmaya karar verdi. Başta her şey güzel gidiyordu. Küçük kızlarının yeniden sosyalleşebildiği bir ortam hazırdı. Okul arkadaşları Amanda’nın iyi yönlerini keşfedecekti. Onu yargılamayacak, aşağılamayacak ve dalga geçmeyeceklerdi. Eskisi gibi korkusuz, dışadönük ve başarılı bir çocuk olacaktı. Bir yıl sonra, bu umutlar yeniden karanlığa battı. Şantajcı bir kez daha yüzünü göstermişti. Amanda gibi görünen sahte bir sosyal medya hesabıyla okul arkadaşlarına ulaştı. Bundan sonra olacaklar belliydi. Her şey aynı rutinde ilerliyordu.

 


Bir kez daha yargılanmış ve akran zorbalığına uğramıştı. Ebeveynleri olanları öğrenir öğrenmez kızlarını başka bir okula kaydettirdi. Amanda için hayat olması gerektiği şekilde ilerlemiyordu. İçine kapanık bir kız olup çıkıvermişti. Eski okul arkadaşlarından birisi onunla temas kurduğunda tutunacak bir dal arayışı son bulmuştu. Ona anlayışla mı yaklaştı yoksa tehdit mi etti bilinmez ama bir gün birlikte olmalarını sağladı. Bu olaydan haberi olan oğlanın kız arkadaşı ve on beş kişilik arkadaş grubu tarafından darp edildi. Amanda olanlardan o kadar utanıyordu ki, eve dönmek yerine kendini bir hendeğin içinde buldu. Evet, bir hendeğe sığınmıştı.

Babası onu bulup eve götürene kadar orada öylece yattı. Saldırının gerçekleşmesinden sonra hayattan daha fazla bir dileği olmadığına karar vermişti. Ölmek istiyordu. İlk defa o zaman intihara teşebbüs etti fakat erkenden fark edilerek kurtarıldı.

 

Evine döndüğü gün geride bırakmak istediği yaşantısıyla yüzleşmek zorunda kaldı. Sosyal medya hesabı intihar olayıyla kaynıyordu. Üstelik yorumcuların birçoğu ona hakaret etmiş ve özel mesaj yoluyla ölmesini söylemişti. Mart 2012’ye gelindiğinde aile bir kez daha ortam değişikliğine gitti. Bu defa farklı bir şehirde yeni bir hayata başlandı. Amanda'ya soracak olsalardı; sorunlardan kaçabilmenin tek yolu ölmekti. Çünkü peşindeki canavar onu ne uykularında ne de uyandığında bırakıyordu. Nereye giderse gitsin geçmişiyle birlikteydi.


Sahte hesap son defa yüzünü gösterdiğinde bunu daha iyi anladı. Sapığı bu kez fotoğraf göndermenin yanı sıra öğrencilere, öğretmelere ve velilere Amanda’nın videosunu yollamıştı. Amanda’ya bakan gözler aniden karanlık bir hâl aldı. Bu değişimi daha önce de görmüştü. Toplumun bir parçası olmak için verdiği mücadelenin sonunda hüsran vardı. Kimseye zarar vermedi, kendini çeşitli şekillerde yaralayan hep o olmuştu. Psikolojik destek almasına ve antidepresan kullanmasına rağmen ikinci kez intihara teşebbüs etti.

 


İki günlük bir tedavinin ardından taburcu oldu. Uykusuz geceler, takip edilme ve alaya alınma korkuları zihinsel durumunu gitgide karmaşık bir hale getiriyordu. Okulda beklenen performansı veremedi. Onun uyumsuzluğu ve düşük notları bir kez daha zorbalığa uğramasına neden oldu. Hayatına son verme girişimleri hayata bağlanma çabasından daha fazlaydı. Ağlama krizleri ona çözüm sağlamıyordu. 10 Ekim 2012 günü güneş bir kez daha tepedeydi. Lakin Amanda’nın dünyasını aydınlatmaya yetmiyordu. Başına gelen tüm talihsizlikleri bir web kamerası ve üzerine yazılar yazdığı kartlar yoluyla anlatmaya kararlıydı. Dokuz dakikalık video boyunca hiç konuşmadı.


Sadece elindeki kartları, ekran karşısındakilerin okuyabilmesi adına kameraya doğru tuttu. Üç yıl boyunca başına neler geldiğini, arkadaşları tarafından nasıl itildiğini ve dışlandığını anlattı. Kayıt durduğunda bir kez daha toplumun yargısına düşmekten korkuyordu. Hikâyesini yayınladıktan sonra yaşamına son vermeyi seçti. Öldüğünde henüz on beş yaşındaydı. Son üç yılı onun için bir eziyetti. Hayata veda ettikten sonra, video onu yargılayanlar ve üzülenler arasında çokça yayıldı.


Milyonlarca kişinin kalbine ulaşmıştı. Amanda Todd siber suçların en bilindik mağduruydu. Bir pedofili tarafından tuzağa düşürüldü ve kullanıldı. Hikâyesi dünyanın dört bir yanına ulaştıkça ebeveynler de kendi çocukları için korktu. Belki de bu türden bir korku soruşturmayı hızlandırmıştı. Ocak 2014’te yetişkin bir adamın tutuklandığı bilgisi kamuoyuna sunuldu. Hollanda’da yaşayan bu adamın ismi Aydın Çoban’dı. Ailesi Türkiye’den göç etmişti. Aydın Çoban doğma büyüme Hollanda’daydı. Amanda Todd onun ilk ve tek kurbanı değildi.

 

Yazılım bilgisini ilk olarak dokuz yaşından küçük çocukları hedef almak için kullandı. Oluşturduğu 96 sahte profil ile çocuklarla irtibata geçmeye devam ediyordu. Ele geçirilen sabit diskler yoluyla 250 kişiden oluşan kurban listesi ortaya çıktı. 4 bin video, 204 bin fotoğraf ve 5 bin 800 adet akraba ve arkadaş listesi de vardı. Erkek ve kız çocuklarını hedef alan Çoban’ın yapay zekayı kullanarak sesini değiştirdiği ve çocukları daha kolay kandırabildiği anlaşıldı.


2017’de Amsterdam’daki mahkemede 10 yıl 243 gün süreyle hapis cezasına çarptırıldı. Çoban’ın bir sonraki yargı süreci, Amanda Todd’un yaşadığı Kanada’da oldu. Jüri heyeti beş ayrı suçtan suçlu bulduktan sonra 13 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Bu cezalar küçük çocukları ölüme iten canavar ve canavarlar için bir ödül gibiydi.

Gönder
runtobet casino siteleri