Sektörlerden 150 Milyar TL'lik Destek Beklentisi!

Yayın Tarihi: - Güncelleme Tarihi:

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu Başkanı Süleyman Sönmez, “İşletmeler 150 milyar liralık paketi bekliyor” dedi.

Sektörlerden 150 Milyar TL'lik Destek Beklentisi!

Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu Başkanı Süleyman Sönmez, işletmelerin finansman bulmakta çektiği zorluklara ve ekonomi yönetiminden beklentilere ilişkin açıklamalarda bulundu.

Göreve gelmesinin ardından dört ay geçen Başkan Sönmez’in açıklamalarında, son zamanlarda işletmelerin finansmana ulaşma noktasında yaşadı sorunlar öne çıktı.

Sektörün içinde bulunduğu sıkıntıların giderilmesi adına yeni adımlar atılmasını beklediklerini ifade eden Sönmez, “Kredi alabilecek olsak da yüzde 50’lere dayanan kredi faizi, ne yazık ki yatırımcıyı yatırım yapabilecek durumdan uzaklaştırıyor. Bizler ekonomimizin, ekonomi yönetimimizin paydaşlarıyız, onların ortaklarıyız. Dolayısıyla yapmış olduğumuz çalışmaların, ülkeye bir katma değer yaratmanın dışında olmadığını da belirtmek istiyorum” dedi.

150 Milyar Liralık Kredi Paketi Devreye Alınmalı

Geçtiğimiz aylarda Bakan Nebati'nin yaptığı açıklamayla firmalalara KGF destekli 150 milyar TL’lik paketi duyurulmuştu. Ancak bu açıklamanın ardından hükümet kanadından henüz bir adım atılmış değil.

Konuyla ilgili adım atılmasını beklediklerini ifade eden Sönmez, “İşletmelerimizin bu yöndeki beklentileri devam ediyor. Böyle bir dönemde kredi musluklarının bırakın kapanmasını, kısılması dahi ekonomide çarkları yavaşlatan bir süreci başlatabilir. Dolayısıyla işletmelerimiz, finansmana ne kadar uygun şartlarda ve ne kadar kolay erişebilirse, üretime, yatırıma ve istihdama da aynı oranda destek verebilir. Bu noktada özel sektör, kalkınmanın karşısında değil yanındadır, destekçisidir; yani ortağıdır. Hükümetimizin ve ekonomi yönetimimizin, kendisine özel sektörü ortak olarak görmesi gerektiğini düşünüyoruz.” dedi.

Açıklamasına devam eden Başkan Sönmez, ”Özel sektörün, üretimde devamlılık sağlayabilmek adına gerçekleştirdiği stok mantığını, piyasada fiyat yükseltme ve manipülasyon odaklı stokçuluk anlayışından ayırmak ve öyle değerlendirmek daha uygun olacaktır.” İfadelerini kullandı.

Türkiye'nin Risk Primi Yatırımların Önünü Kesiyor Vurgusu

Sürdürülebilir bir kalkınma için yatırımların kesilmemesi gerektiğine dikkat çeken Sönmez, ekonominin üretim, yatırım ve istihdamı “güven, istikrar ve öngörülebilirlik” olarak üç ana kalemle beslediğini belitti.

Başkanı Süleyman Sönmez Türkiye'nin CDS'lerinin bulunduğu seviyenin yatırımcıları zor durumda bıraktığını aktararak şunları söyledi:

“Hali hazırda bu eksene en çok hasar veren unsur, ülkemizin yatırımcılar nezdindeki risk algısıdır. 850-900 bandında olan CDS, yani ülke risk algımız, 2008 yılındaki seviyenin üzerinde. Bu durum yatırımcıların iştahını kapatırken, işletmelerimizin de uluslararası fonlara ve kredi imkanlarına yüksek faizler ile ulaşmasına neden oluyor. Para ve maliye politikaları ile yürüyebileceğimiz yolu yürüdük. Artık köklü yapısal reformlar ile güven, istikrar ve öngörülebilirliği yakalamamız gerekiyor.

Bu durumun sürdürülebilir olması için ekonomide istikrarın sağlanmasına, yatırım iklimini güçlendirecek politikalara ihtiyaç duyuluyor. Rekabetçilikte sanayi odaklı, üretim odaklı yeni bir hikâye yazmamız gerekiyor. Ekonomimizin yaşadığı belirsizliği artırmanın kimseye bir faydası yok. Artık büyümeden ziyade, kalkınma odaklı bir ekonomik modele geçmemiz gerekiyor” ifadesinde bulundu.

Adalet ve Hukuk Yoksa Ekonomi de Yok Çıkışı!

Sönmez, “Hukuk yoksa ekonomi yok. Adalet yoksa güven yok. Fikir ve ifade özgürlüğü yoksa girişimcilik, yenilik ve gelişme yok. O nedenle enflasyon dahil yapısal sorunlarımızla mücadelenin yolu, hukukun üstünlüğü ve yargı bağımsızlığından geçiyor” diyerek ekonominin gelişiminde hukuk ve adaletin önemine vurgu yaptı.

Globaldeki gelişmelerin ekonomiye yansımaları hakkında değerlendirmede bulunan Sönmez, şunları söyledi:

“Savaşın etkisiyle önce ciddi bir enerji krizi, ardından da gıda krizi ile karşı karşıya kalırken; Irak ve Suriye başta olmak üzere yakın çevremizde bir ateş çemberi ile sarılmış durumdayız. FED’in 41 yıl sonra 75 baz puanlık bir faiz artışı ile devam ettirdiği dünyanın geneline yayılan yüksek enflasyonla mücadele etme planını; ABD, AB ve Çin gibi küresel ekonomiye yön veren ülkelerde, büyümenin yavaşlaması hatta resesyon riski tartışmaları izliyor. Özellikle gelişmekte olan ülkelerde bir kalkınma sorunu olarak gördüğümüz yüksek enflasyon yoksullaştıran bir büyüme yaratıyor. Dünyanın gelişmiş ülkeleri ile, gelişmekte olan ülkeleri, enflasyona karşı faiz silahını, yerinde ve zamanında, gerekirse şahin politikalarla kullanırken, ülkemiz izlediği ekonomi politikası ile ciddi olarak ayrışıyor.”

Yapısal Reform Yapılmalı!

Başkan Sönmez, Açıklanan yüzde 79.6 enflasyonun, ekonomiye yansımalarıyla ilgili soruya, şöyle cevap verdi:

“Ne yazık ki hem gelişmekte olan, hem gelişen ekonomilerden ayrışıyoruz. Bu da bizim yapısal sorunlarımızdan kaynaklanıyor. Enerji, emtia bütün dünyada artıyor ama bizde bunun enflasyonu yansıması neredeyse 10 kat fazla. Bununla ilgili çözüm önerilerimizi dönem dönem paylaşıyoruz; buradaki en önemli konu yapısal reform, bunu yapmamız lazım. Ve politika faizimizin iş dünyasına doğru oranda yansıması lazım. Ayrıca KGF de bir çözümdür, bunun da sağlıklı bir denetimle, ne için alındığı, ne için kullanıldığına bakarak, şeffaf bir şekilde denetlenerek, sanayicinin bunu kullanması sağlanmalı.” 

Bu tarz içeriklerin tümüne ulaşmak için Parafesör'ü ziyaret ediniz.

 Tüm ekonomi haberlerine buradan ulaşabilirsiniz.

 

Gönder
runtobet casino siteleri