Bakan Dönmez, Bilecik'teki seramik fabrikası temel atma töreninde sanayi sektörü dahil olmak üzere açıklamalarda bulundu.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, bor karbürün özellikle savunma sanayisi için kritik öneme sahip olduğunu, taktik araçlar, helikopterler, uçaklar, top namlusu, askeri kıyafetler ve personel koruyucu yeleklerin zırhlanması gibi askeri amaçlı malzemelerde yoğunlukla kullanıldığını belirterek, "Savunma sanayi teknolojimiz bugün dünyanın takdir ettiği bir noktada." dedi.
Dönmez, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank'ın da katılımıyla Söğüt ilçesinde "Serel Seramik Fabrika Temel Atma Töreni"nde yaptığı konuşmada, gün içinde Bilecik'teki üçüncü fabrikanın temelini attıklarını söyledi.
Son zamanlarda Türkiye sanayisinin büyük bir atılım içinde olduğunu dile getiren Dönmez, "Talep fazlalığından dolayı firmalarımızın yıl sonuna kadar bütün siparişlerini kapattıklarını ve eldekileri yetiştirmek için büyük bir gayretle çalıştıklarını biliyoruz. Mevcut organize sanayi bölgelerimizdeki fabrikalarımız tesislerini genişletmek için yeni arazi bakıyorlar. Diğer yandan yeni organize sanayi bölgelerimizin temelini atıyoruz, bitenlerin açılışlarını yapıyoruz." değerlendirmesini yaptı.
"Enerjiden ulaştırmaya, lojistikten tedariğe kadar her alanda birbirini tamamlayan dev yatırımları hayata geçirdik. Artık bunların meyvelerini toplama zamanı geldi. Artık bu yatırımların karşılığını üretimle, ihracatla, büyümeyle, istihdamla almanın zamanı geldi. Bugün Türkiye, limanlarıyla, demir yollarıyla, havalimanlarıyla, enerji tesisleriyle, çeşitlendirdiği tedarik kanallarıyla dünyaya açılmaya hazır vaziyette bekliyor. Her alanda dünyanın üretim üssü olmaya hazır. Ürettiği her malı dünyanın her noktasına en uygun maliyetle, en uygun sürede teslim edecek bir altyapımız var. Bırakın 20 yılı, değil 20 saati, burnunun ucunu bile göremeyecek olanların 'Yol yaptılar, köprü yaptılar diyerek' küçümsemeye çalıştığı, görmediği, görmek istemediği gerçek işte budur. 20 yıl öncesinden bugünleri görmek ise ferasettir."
Temelini attıkları fabrikanın 700 bin metrekare açık alanda inşa edileceğini ve 180 milyon avro yatırım bedeline sahip olduğunu bildiren Dönmez, 1600 kişiye istihdam sağlanacağını ve yıllık 2 milyon adet vitrifiye üretim kapasitesine sahip olacağını aktardı.
Elginkan Grubunun yatırımının sadece vitrifiye üretimiyle sınırlı kalmayacağını dile getiren Bakan Dönmez, yer duvar karo seramik fabrikasının da bunu takip edeceğini, toplamda 290 milyon avroluk bir yatırımla 2 bin 600 kişinin istihdam edileceğini belirtti.
Dönmez, "Sadece ülkemizin değil dünyanın da ihtiyacını karşılayacak en önemli üretim merkezlerinden biri olacak." ifadesini kullandı.
Bütün gayretlerinin yatırımlarla madenleri değerli ürünler haline getirmek olduğunu vurgulayan Dönmez, bugüne kadar bakır, alüminyum, demir-pelet entegre izabe tesisleri ile altın, gümüş ve ferro krom entegre tesislerini devreye aldıklarını, bu yıl içinde de 3 sene önce temelini attıklarını bor karbür tesisinin açılışını yapacaklarını duyurdu.
Eskişehir Kırka'da pilot tesiste üretimine başladıkları yerli lityumda da artık tam kapasite çalışacak iki yeni fabrikanın temelini atma aşamasına geldiklerini dile getiren Dönmez, şöyle konuştu:
"Dünyada ilk defa sıvı bor atıklarından üretilecek lityum olacak. Testleri yaptık, emsalleriyle aynı verimlilikte çalışıyor. Lityum karbonatın lityum iyon batarya üretiminde kullanılması amacıyla, Eti Maden, Aselsan ve Aspilsan ile iş birliği protokolü imzaladı. İnşallah ileri teknoloji ürünlerin içerisindeki yerlilik payını da bu şekilde artırmış olacağız. Bu yıl sonunda da inşallah bor karbür tesisimizi devreye alacağız. Orada da sona doğru yaklaşıyoruz. Bor karbür özellikle savunma sanayimiz için oldukça kritik bir öneme sahip. Taktik araçlar, helikopterler, uçaklar, top namlusu, askeri kıyafetler ve personel koruyucu yeleklerin zırhlanması gibi askeri amaçlı malzemelerde yoğunlukla kullanılıyor. Savunma sanayi teknolojimiz bugün dünyanın takdir ettiği bir noktada. İnşallah bizler de bu teknolojinin gelişimi için önemli bir destek vermiş olacağız."
Bakan Dönmez, madencilikte hem üretim hem de ihracatta mevcut rekorları tazelediklerini, küresel maden üretiminde 2020 verilerine göre, miktar bazında dünyada 21. değer bazında ise 24. sırada olduklarını belirterek, şu bilgileri verdi:
"Bor, feldspat ve pomza üretiminde dünya lideriyiz. Trona/soda külü, perlit ve krom üretiminde dünya ikincisi, manyezit ve diatomit üretiminde dünya üçüncüsüyüz. Ayrıca kurşun, linyit, bentonit, barit gibi 12 madenin üretiminde de dünyada ilk 10 içerisindeyiz. 2002 yılında 565 milyon dolar olan maden ihracatımız 2021 yılında yaklaşık 6 milyar dolara ulaştı. 2022’nin ilk 6 aylık döneminde maden ürünleri ihracatımız, 2021’nin aynı dönemine göre yüzde 19 oranında arttı. Son 10 yılda ortalama 742 milyon ton maden üretimi yaptık. 2021 yılında alüminyum/boksit, fosfat, trona, perlit, rutil ve tuz başta olmak üzere 14 farklı madende üretim rekorları kırdık. 20 yıl öncesine kıyasla bütün madenlerimizde önemli miktarlarda üretim artışları yakaladık. Bu program vesilesiyle doğal taş üretim ve ihracatımıza da ayrı bir parantez açmak istiyorum. Geçtiğimiz yıl 177 ülkeye toplam 7,7 milyon ton doğal taş ihraç ettik. Buradan toplamda 2,1 milyar dolarlık ihracat geliri elde ettik."
Dönmez, doğal taşların maden ihracatının yüzde 35'ini oluşturduğunu dile getirdi.
Doğal taş ihracatıyla ilgili verilere değinen Dönmez, şöyle devam etti:
"Dünyadaki toplam doğal taş ihracatında değer bazında Çin’den sonra yüzde 13,4’lük pay ile ikinci sıradayız. Blok mermer ihracatında değer ve miktar bazında ilk sıradayız. İşlenmiş mermer ve traverten ihracatında ise miktar bazında birinci, değer bazında ikinci sıradayız. Bütün bu rakamlar Türkiye’nin doğal taş pazarının en büyük ve en güçlü oyuncularından biri olduğunu gösteriyor. Bizim en büyük gayretimiz madenleri katma değerli ürün haline getirdikten sonra ihraç etmek. Böylece ham maddede elde ettiğiniz 1 birimlik değer, ara mamulde 8 birime, uç üründe 24 birime kadar değer kazanıyor. Bunu yapacak altyapımız var. Yatırımcımız var. İnsan kaynağı gücümüz var. Finansa erişim imkanımız var. Çevre ülkelerle birlikte büyük bir pazarımız var. Geriye tek bir şey kalıyor. O da bu tür yatırımlarla madenlerimizi değere dönüştürecek fabrikalarımızın hayata geçmesi."
Hedeflerine büyük bir aşk ve şevkle yürüdüklerini söyleyen Dönmez, sözlerini, "Madenciliğin gayrisafi yurt içi hasıla içerisindeki payını artırmakta kararlıyız. 2021 yılında madenciliğin gayrisafi yurt içi hasılamıza katkısı bir önceki yıla göre yüzde 11 artışla yüzde 1,3’e yükseldi. 2022 yılı ilk çeyreğinde ise yüzde 1,5 olarak gerçekleşti. 2009 yılında madencilik sektörümüzün gayrisafi yurt içi hasılaya verdiği katkı 11 milyar liraydı. 2020 yılında bu sayı 5,5 kat artışla 60 milyar lira seviyesine yükseldi." diye tamamladı.
-AA-
Bu tarz içeriklerin tümüne ulaşmak için Parafesör'ü ziyaret ediniz.
Tüm ekonomi haberlerine buradan ulaşabilirsiniz.