Şahmaran Efsanesi Nedir?

Şahmeran kelimesi, Farsça (şâh) (mârân; yılanlar) kelimelerinin birleşmesiyle oluşmuştur. "Şah", her ne kadar erkekler için kullanılan bir unvan olsa da Şahmeran ile ilgili bütün efsanevi betimlemeler varlığın dişi olduğu yönündedir.

Anadolu'daki Rivayetlere Göre Şahmaran

Anadolu'da Şahmeran'ın yaşıyor olabileceğine dair bazı söylentiler vardır. Bir rivayete göre Mersin'in Tarsus ilçesinde yaşadığı, bir diğerine göreyse Adana'daki Ceyhan ile Misis arasındaki Yılankale'de yaşadığı söylenmektedir. Gaziantep'in ilçesi Islahiye'nin Şahmaran mahallesi, Şahmaran dağı eteğine kurulmuştur. Islahiye'nin Güney doğusunda yer alır ve yaklaşık 10km uzaklıkta, Hititlerden kalma Yesemek yakınlarında yer alır. Şahmaran'ın bu dağda yaşadığına dair inanışlar vardır. Aynı adlı başka bir efsane ise Mardin yöresinde de geçer. Bu yörede Şahmeran bir resimle tasvir edilir. Ressamlar tarafından yapılan tablolar evlerin duvarlarına asılır. Bir başka efsaneye göre Şahmeran bir yeraltı ülkesinde yılanlarıyla birlikte yaşamını sürdürmektedir.

Şahmeran'la tanışan ilk insanın adı bazı kaynaklarda Belkıya olarak geçerken, bazı kaynaklarda ise bu adın Cemşab olduğu belirtilir. Bazı kaynaklarda ise Şahmeran'la ilk tanışan kişinin Lokman olduğu belirtilmektedir.

Şahmeran'ın öldürülmesi her söylentinin ortak olayıdır. Bu ortak konu, yani Şahmeran'ın öldürülüşünün asıl amacı ise insanın sağlık ve şifa bulmasından kaynaklıdır. Bazı anlatımlarda Lokman Hekim'in Şahmeran ile karşılaştıktan sonra şifa otlarının Lokman Hekim'e Şahmeran tarafından verildiği söylenmektedir.

Cemşab ve Şahmeran'ın Hikayesi

Rivayete göre binlerce sene önce yerin yedi kat dibinde Tarsus'ta yaşayan yılanlar vardır. Meran ismi verilen bu yılanlar, akıllı ve şefkat sahibidir. Barış içinde yaşarlarmış. Meranların kraliçesine ise Şahmeran'dır. Genç ve güzel bir varlıktır. Efsaneye göre, Şahmeran'ı gören ilk kişi Cemşab olmuş. Cemşab geçimini odun satarak sağlayan fakir bir ailenin oğludur. Bir gün Cemşab ve arkadaşları bal dolu bir mağara keşfederler. Balı çıkarabilmek için Cemşab'ı aşağıya indiren arkadaşları, balları aldıktan sonra onu orada bırakıp kaçarlar.

Cemşab mağarada bir delik görür. Buradan bir ışık sızdığını fark eder. Cebindeki bıçak yardımıyla deliği açınca, güzel bir bahçeye girer. Bu bahçede eşi benzeri olmayan çiçekler, bir havuz ve pek çok yılan görür. Havuzun başındaki tahtta ise süt beyaz vücuda sahip bir yılan durmaktadır. Bu Şahmerandır. Şahmeran'ın güvenini alan Cemşab uzun seneler boyunca bu bahçede yaşar. Şahmeran ona tıp bilimini öğretir. Seneler sonra, ailesini çok özlediğini söyler ve ona gitmek istediğini söyler. Şahmeran da onu bırakacağını fakat yerini kimseye söylemeyeceğine dair söz vermesini ister.

Şahmeran'a söz vererek ailesine kavuşan Cemşab uzun seneler boyunca verdiği sözde durmuş Şahmeran'ın yerini hiç kimseye söylememiş. Bir gün ülkenin padişahı hastalanır. Vezir, hastalığın çaresinin Şahmeran'ın etini yemek olduğunu söyler ve her yere haber salınır. Ülkenin veziri herkesi teker teker hamama sokar. Sıra Cemşab'a gelir. Cemşab soyunduğu zaman vezir Cemşab'ın derisinde pullar olduğunu görür ve Cemşab'ı konuşturmayı başarır. Cemşab kuyunun yerini gösterir ve Şahmeran dışarı çıkarılır.

Şahmeran Cemşab'a, başının kaynatılıp padişaha içirmesini, gövdesini de vezire içirip ölmesini, kuyruğunun da kaynatıp onun içmesini, böylelikle Lokman Hekim olacağını söyler. Böylelikle vezir ölür, padişah da iyileştikten sonra Cemşab'ı veziri yapar. Cemşab Lokman Hekim olur. Efsaneye göre Şahmeran'ın öldürüldüğünü yılanlar o günden bu yana bilmemektedir. Şahmeran'ın öldürüldüğünü öğrenen yılanlar tarafından bir gün Tarsus'un istila edileceği rivayetler arasındadır.

Truva Savaşı Gerçekten Yaşandı Mı?

Truva Savaşı, hiç şüphesiz tarihteki en büyük gizemli olaylardan biri. Sizler için derledik.