Ekonomi çevrelerinin merakla beklediği Mart ayı FED toplantısı bu hafta gerçekleşecek. Yatırımcılar Rusya’nın Ukrayna’yı işgali sürecinde para politikalarında sıkılaşmaya gitmenin resesyona neden olup…
Küresel piyasalar, merkez bankalarının çok önemli faiz kararları açıklayacakları bir haftaya giriyor. Piyasa uzun süredir salgın döneminde uygulanan aşırı düşük faiz politikasının geri dönüşünün Mart ayında başlayacağına inanıyordu. Ancak Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinin yarattığı ekonomik ortam, düşük büyüme ve yüksek enflasyonun bir bileşeni olan resesyon tehdidini de beraberinde getiriyor.
Merkez bankasının bu hafta aldığı döviz kuru politikası kararının piyasa beklentilerini aşması ve resesyona neden olmadan enflasyonu düşürmesi beklenmiyor. Financial Times'ın haberlerinde Kate Duguid ve Tommy Stubbington, piyasanın gündemindeki iki konuda merkez bankası faiz politikasını değerlendiriyor.
Federal Rezerv'in (FED), koronavirüs pandemisinin başlangıcında borçlanma maliyetlerini sıfıra indirdikten sonra gelecek haftaki toplantısında ilk kez faiz oranlarını %0,25 artırması bekleniyor.
FED başkanı olan Jay Powell bu ayın başlarında ABD Kongresi’ne yapmış olduğu açıklamasında, ABD Merkez Bankası’nın Rusya'nın Ukrayna'yı işgaline ve sonrasında gelen ekonomik etkilere rağmen Mart ayından itibaren bir dizi faiz artırımına başlamaya hazır olduğunu belirtti. Şu anda , ABD vadeli işlem piyasası Mart'taki çeyrek puanlık bir zamla tamamen fiyatlandırmış durumda ve yine bu sene kalan altı toplantıda beş defa daha faiz artışı bekleniyor. Bu durum da FED’in politika faiz oranını Aralık ayına kadar yaklaşık yüzde 1,5’e çekecek.
Faiz oranlarının Şubat'ta ABD’de senelik bazda %7,9’a çıkarak son 40 senenin en hızlı ivmesine ilerleyen enflasyonu baskılayıcı bir etki oluşturması umut ediliyor. Daha sıkı para politikası bir çok enflasyonist baskıları azaltsa da enerji ve diğer emtia fiyatlarındaki yükselişe neden olan Ukrayna'daki savaş gibi dış etkenlerin yol açtığı fiyat hareketlerini söndüremez.
Powell'ın konuşmasında ABD'nin ekonomik büyümesine yönelik endişeleri de ele alması düşünülüyor. Yükselen enerji fiyatları şirketler ve aynı zamanda bireyler için maliyetleri yükseltir. Bu ortamda para politikasının çok hızlı sıkılaştırılması en kötü senaryoda ABD'yi bir resesyona uğratabilir.
NatAlliance Menkul Kıymetler Uluslararası Sabit Gelir Başkanı olan Andy Brenner, "Enflasyona karşı resesyon durumunda, enflasyonun ne kadar kötü olduğu umurumda olmaz. Zira FED resesyon istemiyor, böyle bir durumda istihdam ve ekonomik toparlanma ile ilgili yaptıkları her şeyi tersine dönecektir" dedi
Brenner, "Enflasyon iyileşmeden önce daha da kötüleşecek. Ancak bu FED’in faiz oranlarını ne kadar hızlı yükseltebileceğiyle sınırlı" diye de ekledi.
Yatırımcılar, Rusya'nın Ukrayna'ya açtığı savaşın oluşturduğu büyüme tehdidine rağmen, İngiltere Merkez Bankası'nın da önümüzdeki hafta salgının başından bu zamana üçüncü kez faiz oranlarını artırmasını bekliyor.
İngiltere enflasyonu, savaşın ve ayrıca Batılı ülkelerin Rusya’ya karşı gerçekleştirdiği yaptırımlar sonucu petrol fiyatlarındaki olağanüstü yükselişin etkisi hissedilmeden çok önce, Ocak'ta yaklaşık yüzde 5,5 ile 30 senenin en yüksek seviyesine çıkmıştı. Investec Baş Ekonomisti olan Philip Shaw, İngiltere Merkez Bankası’nın (BoE) kur komitesindeki büyük azınlığı geçen ay yarım yüzdelik puan kur artışına oy verdiğini belirterek, “yeni bir kur artışı yönünde bir momentum var” açıklamasında bulundu.
Shaw, "Bu noktada BoE'nin ekonomik zayıflık riskinden çok yüksek enflasyon konusunda daha fazla endişe duyduğu görüşünü alıyoruz. Özellikle de faiz oranları tarihsel standartlara göre hala çok düşük olduğu göz önünde bulundurulduğunda..." ifadelerine yer verdi.
İngiltere Merkez Bankası, piyasanın gidişatına karşı zor hareket edeceğini düşünüyor. Avrupa Merkez Bankası'nın geçen hafta varlık satın alma programının boyutunu önceden planlanandan daha hızlı azaltacağını açıklamasına rağmen, Federal Rezerv'in faiz oranlarını yükseltmesi bekleniyor. Perşembe günkü toplantının ardından daha fazla döviz kazancı beklentisi, ekonominin diğer alanlarına, özellikle istihdam ücretlerine ciddi bir destek sağlayan yüksek petrol fiyatlarıyla bağlantılı olabilir.
Piyasalar şu anda 2022'nin sonuna kadar beş faiz artırımına hazırlanıyor. Shaw, İngiltere Merkez Bankası'nın ekonomik yavaşlama belirtileri görene kadar döviz kurunu artırmaya devam edeceğini tahmin ettiğini söyledi. Baş ekonomist, enflasyonist baskıların yavaşladığını veya ücret artışının nispeten düşük kalmasının beklendiğini kaydetti.