Öldürülmeden Birkaç Saat Önce İstemeden Katiline İmza Veren John Lennon Cinayeti

1960'ta kurucuları arasında John Lennon'ın da olduğu Beatles grubu, çok seri bir şekilde yükselir ve bütün dünya tarafından tanınan bir rock'n roll grubu haline gelir.

Fakat Lennon'ın 1966 yılında sarf ettiği bir söz, özellikle dindarların tepkisini çekerken buna rağmen 14 yıl sonra kendisini öldürecek olan 12 yaşındaki Chapman, Lennon'ı bu sarf ettiği söz ile sevmeye başlar. Lennon'ın sarf ettiği söz ise şuydu; "Beatles, şu an İsa'dan daha popüler."

Lennon'ı katlettiğinde 26 yaşında olan Chapman, oldukça kötü bir çocukluk ve gençlik dönemi geçirir. Uyuşturucu kullanan, intihar girişiminde bulunan ve annesine şiddet uygulan bir babası vardır. Katil Chapman, bir röportajında babasını da öldürmeyi düşündüğünü belirtmiştir.

Yalnız ve Topluma Yabancı Bir Katil

Texas'da doğan Chapman, 1971 yılında Hristiyanlıkta bir mezhep olan Presbiteryenliğe geçiş yaptıktan sonra yeniden doğduğunu söyler. Bu sıralar da belki de Lennon'ı öldürmesine sebep olacak kitabı, Salinger'in 'The Catcher in the Reye' ini okur ve kendisini, kitabın başkahramanın yerine koyarak, yalnız ve topluma yabancılaşmış biri olarak ifade eder.

1979 yılında Hawaii'ye yerleşen Chapman, 2 yıl sonra da dindar karısı Gloria Abe ile dünyaevine girer ve bir güvenlik görevlisi olarak çalışmaya başlar. Cinayetten sonra NBC'ye verdiği demeçte kendisini kişiliksiz olarak tanımladıktan sonra 'John Lennon'ı öldürmekle kimliğimin ortaya çıkacağını düşünüyordum.'der.

Chapman, Lennon'ı Öldüreceğini Karısına Söylemiş

Chapman cinayetten 1 ay evvel Lennon'ı öldürmek için New York'a gider ve ilginç bir şekilde Robert Redford'un 'Ordinary People' filmini seyrettikten sonra bundan vazgeçerek Hawaii'ye döner. Sonrasında karısına Lennon'ı öldürmeyi kafasına koyduğunu söylediği ve 1 ay sonraki cinayet silahını gösterdiği halde Gloria Abe, bu durumu ilgililere ihbar etmez. Bir klinik psikologtan yardım alsa da Chapman, kendini durduramaz.

Lennon ile özdeşlemiş 'Hayal et.' deyimini kendince bu şekilde değiştiren Chapman, sürekli 'Bir Beatle olmak isterdim.' sözünü sarf edermiş. Arkadaşının söylediklerine göre bir uyuşturucu nöbeti geçirirken kendisinin 'John Lennon' olduğunu söyleyen Chapman, 6 Kasım 1980 tarihinde New York'a gitmeden önce güvenlik görevlisi olarak çalıştığı son iş gününde deftere kendi ismi yerine John Lennon'u yazar ve bu şekilde imzalar.

Cinayetten 3 gün evvel New York'a giden katil bu günler süresince Lennon'ın evi olan Dakota Apartmanı'nın önünde zaman geçirir ve şarkıcıyı bekler. Cinayet günü otelinden çıkan Chapman, olay yerine gitmeden evvel seneler önce okumuş olduğu 'The Catcher in the Rye' isimli kitabını yanına tekrar alır ve kitabı, başkarakterinin adıyla 'Holden Caulfield' şeklinde imzalayarak tüm gün Dakota'nın önünde Lennon'ı beklerken bu kitabı da okur.

Lennon ve Ono çifti saat 5 gibi apartmanın önünde gelir. O an cesaretini tam manada toplayamayan Chapman, Lennon'ın yanına gider ve 1 ay önce Ono ile çıkarmış oldukları albüm olan 'Double Fantasy'yi uzatır. Albümü imzalayan Lennon, katilinden ve olacaklardan habersiz ona başka bir şeye ihtiyacı olup olmadığı sorusunu yöneltir. Bu soruyu 'Hayır efendim.' diye yanıtlayan Chapman, sonrasında onu 'Çok samimi ve iyi bir adam' olarak tanımlayacaktır.

Akşam 11'e doğru evlerine geri dönen çift her şeyden bihaber 6 saattir kendilerini bekleyen Chapman'ın önünden geçerler. Silahını çıkartan Chapman, Lennon'ın sırtına ve omzuna 5 el ateş eder. Lennon'ın son sözü ise 'Vuruldum!' olur.

İşlediği cinayet sonrası adeta donup kalan Chapman'a ilk müdahale kapı görevlisi olan Jose Perdomo'dan gelir. Polisin olay yerine gelmesini bekleyen Chapman bu esnada kitabını okumaya devam eder. Cinayetten 3 saat sonra ise Chapman polise: 'Artık büyük bir parçam Holden Caufield, küçük bir parçam ise şeytan olmalı.' sözlerini söyler.

Chapman; Deli mi, Saplantılı Hayran mı Yoksa Tetikçi mi?

Vietnam Savaşı'na karşı çıkan Lennon'ın, kitleleri etkilemesinden dolayı öldürüldüğünü düşünen bir grup, Chapman'ın tetikçi olabileceğini tahmininde bulunur. Avukatları ise Chapman için 'aklı yerinde değil' savunması yapar. Fakat Chapman, mahkemeye 'deli' olmadığı belirtir ve yargılanmak istediğini söyler. Tutuklanan Chapman müebbete çarptırılır. 42 senedir cezaevinde yatan katil defalarca şartlı tahliye talebinde bulunmuş fakat bu taleplerin hepsi geri çevrilmiştir.