Narsisizm nedir? Sadece bir kişilik bozukluğu mu yoksa dozu ayarlandıkça herkeste olması gereken bir özellik mi?
Aslında hepimiz var olan bütün özelliklerden parça parça bedenimizde bulunduruyoruz. Bu parçalardan biri oranca diğerinin önüne geçtiği zaman bizim en belirgin özelliğimizi temsil ediyor. Narsisizm de yine bedenimizde barındırdığımız parçalardan biridir. Aşırı dozda olmadıktan sonra narsisizmin kişiliğe hiçbir zararı yoktur. Ancak dozu ayarlanamadığı takdirde gerçek bir kişilik problemine dönüşüyor.
Narsisizmi açıklayacak olursak; kişinin kendine fazla hayranlık duyması, ilginin her zaman üzerinde olmasını istemesi, ben merkezci olması ve empati yoksunluğu olarak açıklanabilir. Tüm özelliklerin birleşmesi kocaman bir bencillik havuzuna dönüşüyor. Narsistik kişilik bozukluğuna neyin sebep olduğu tam olarak bilinmese de çocuklukta ailesi tarafından fazla el üstünde tutulan bireylerde daha sık karşılaşıldığı düşünülüyor.
Narsistik kişilik bozukluğunu yaşayan kişi; iş, okul, sosyal ve aile hayatında sık sık sekteye uğruyor. Girdiği bu alanlarda istediği ilgiyi alamadığı takdirde mutsuzluğa kapılıyor ve peşinden bunalıma giriyor. Sürekli tatmin edilmeyi bekleyen bu kişiler çevresindeki insanları da yorduğu için zaman zaman yalnızlığa terk ediliyorlar. Bu yalnızlığın sorununu kendinde aramayıp diğer insanlar için “kimse beni anlamıyor” serzenişinde bulunmak narsisizmin vazgeçilmez bir parçası oluyor.
Narsistik kişilik bozukluğu yaşayan kişiler, çevrelerinde “özgüvenli”, “özgüveni tavan yapmış” olarak anılıyor. Bu durum narsist kişinin kulağına gittiği takdirde daha da çok tatmin oluyor ve doğru yolda olduğuna inanıyor. Çünkü bu kişiler her ne kadar özgüvenle kendilerini ambalajlasalar da içten içe fazla özgüvensizlerdir. Aslında narsisizm düşük özgüveni kamufle etmek için başvurulan bir yöntem. Özgüveninin düşük olduğunu belli etmeyen bu kişiler, en küçük bir eleştiri de içten içe kırılır ve özgüveninin zedelenmesine hemen izin verirler.
Freud bu durumu iki ayrı zıt durumla açıklamıştır:
· Ebeveynleri tarafından fazla şımartıldığı için gerçekten özgüven patlaması yaşayanlar ebeveynlerin soğuk ve reddedici olması durumunda iç dünyasına yönelerek özgüvenini zedeleyenler.
İki noktada değerlendirilen narsistik kişilik bozukluğu yukarda da belirttiğimiz gibi ya şımarıklıktan ya da özgüven eksikliğinden kaynaklanmaktadır.
Bir kişiye narsistik kişilik bozukluğu teşhisi koyulabilmesi için en az şu özelliklerin hepsini taşıyor olması lazım:
· Abartılı derecede hayran olunma isteği
· Kendisinin özel ve benzersiz olduğuna inanması ve çevresindekileri de buna inandırmaya çalışması
· Varlığının çevresindekilere onur verdiğini düşünmesi
· Herhangi bir başarıları olmasa bile öyleymiş gibi davranılmasını istemesi
Bu ruh halindeki kişiler başkalarıyla daha iyi iletişim kurabilmek ve toplumda kabul görebilmek için tedavi yöntemine başvurmalıdır. Genellikle ilaç tedavisi olmayan bu kişilik bozukluğu, uzun vadeli psikoterapi yöntemine dayanmaktadır.
Benzer içerikaler için buraya tıklayınız.
Bu gibi haberlerinin devamı için parafesor.net sitemizi ziyaret edebilirsiniz.