Günlük hayatta sıklıkla karşılaşılan mum etkisinin detaylarını sizler için derledik.
Her gün bizi sarsabilecek haberler ile yüz yüze geliyoruz. Bu haberleri bazen sosyal medyadan bazen de insanlarla sohbet ederken bu haberlerin öğreniyoruz. Bu noktada da mum etkisi kendisini bazı insanlar aracılığıyla gösterebiliyor. Bazı insanlar, karşılarındaki insanlara kötü haberler vermek istemiyorlar ve eğer kötü haberleri anlatırlarsa bu haberler ile özdeşleştirileceklerini düşünüyorlar. İşte, bu duruma mum etkisi veya lal etkisi denmektedir. Mum etkisinden dolayı bazı insanlar ülke ve dünya gündeminde pek çok kötü haber bulunan bu haberleri konuşmaktan kaçınıyor. Bu sorun çoğunlukla öz güven ve suçluluk duygusuna dayalı şekilde ortaya çıkıyor. Öz güvenlerini yükseltmek ve suçluluk duygusuyla karşılaşmamak adına insanlar mum etkisini geliştirebiliyor.
Mum etkisi sonucunda insanlar kötü haberleri paylaşmaktan kaçındığı gibi bazen de kötü haberleri alıştıra alıştıra da karşı tarafa aktarabiliyor. Mum etkisiyle beraber kötü haberlerin üstü doğru olmayan bir şekilde kapatılabiliyor ve lüzumsuz bir pozitifleme durumu olabiliyor.
İnsanların büyük çoğunluğu diğer insanların kendilerini kötü haberler ile özdeşleştirmemesi için bu durumu geliştirmeye çalışıyor. İnsanların belli bir temele oturtup geliştirdiği mum etkisi her kötü haber sırasında etkisini göstermediğinden bu etkinin evrensel değildir ve mum etkisi yalnızca negatif haberlerin iletilmesine dayalı olduğundan pozitif haberlerin iletilmesiyle ilgili yeteri kadar araştırma yapılmadığı için bu durumun evrenselliğinden net bir şekilde bahsedilemez. Genellikle ölüm, kaza ve sağlıksal durum haberlerinin verilmesi sırasında ortaya çıkıyor.
1950'de psikolog Abraham Tesser’in ilgilenmiş olduğu bir sosyal psikoloji topluluğunun çalışması neticesinde ortaya çıkan mum etkisi, daha çok örgütsel psikolojide kullanılan bir kavramdır. Örgütsel psikolojinin örgütsel sessizlik başlığı adı altında çalışılan mum etkisi, çalışan insanların öteki çalışanlara veya hiyerarşik sıralamada daha üst yerlerde bulunan insanlara kötü haber vermemesi ve sessizliğini koruması olarak betimleniyor. Örgütsel psikolojide incelenen mum etkisinin tanımı ile günlük hayatta karşılaşılan mum etkisinin tanımı arasında ufak tefek farklar olsa da bu kavram yine temelde aynı yola çıkıyor.
İnsanların ‘felaket tellalı’ olarak tanınmamak için farkında olmaksızın geliştirmiş olduğu mum etkisi, sosyal ortamlardaki etkinin pozitiften negatife kaymasının istenmeyişinden dolayı kaynaklanabiliyor. Empati yeteneği yüksek olan ve karşılarındaki insanları strese sokmak istemeyen kişiler de mum etkisini geliştirip negatif haberleri insanlara vermemeye gayret gösteriyorlar. Bu sebepler sonucunda ortaya çıkan mum etkisi, negatif haberlerin iletilmesine engel olsa bile insanların bu haberleri başka kaynaklardan öğrenebiliyor. Sevdiğiniz birisine kötü bir haber vermek istemeseniz de bu insan bir şekilde o haberi yine öğrenebilir ve bu durum o haberin negatif etkisini azaltmaz. Mum etkisini geliştirseniz bile bunun çok da güçlü bir durum olmadığını anlarsınız. Er yada geç insanlar kötü haberleri öğreniyor ve kötü haberler her gün öğrenilmeye devam ediyor.