Milyonlarca İnsanı Yıllarca Uyutan Tarihin En Gizemli Salgını: Ensefalit Lethargica

Yayın Tarihi:

I.Dünya Savaşı sonrası milyonlarca insanı resmen heykele dönüştürüp yıllarca uyutan tarihin en gizemli salgını Ensefalit Lethargica'yı sizler için derledim.

Milyonlarca İnsanı Yıllarca Uyutan Tarihin En Gizemli Salgını: Ensefalit Lethargica

I.Dünya Savaşı, beraberinde açlık, sefalet, yoksunluk gibi şeyleri de getirmiş ve başta askerler olmak üzere herkes pislik içinde yaşamaya mahkûm olmuştu. Yaşam standartlarının düşmesi ile bakteriyel ve viral salgınlar için muazzam bir ortam oluşmuştu.
Savaş bittiğinde ise tüm dünya, çok büyük bir yıkımla karşı karşıya kalmıştı. Her savaş, savaşan toplumu geriye götürür. Ancak, dünya savaşı tüm dünyayı yüzyıllar öncesine götürür. I. Dünya Savaşı’nda da durum aynen böyle oldu. Savaşın bitmesi ile normal hayatına dönmek isteyenler geriye döndüklerinde bir harabeyle karşılaştılar. Bu dönemde ekonomik kriz, sorunlu psikolojiler ve hastalıklar baş gösterdi.

Savaş sonunda sağlam kalan askerler, evlerine tek başlarına dönememiş, beraberlerinde enfeksiyonları da getirmişlerdir. Dönemin korkulan hastalıklarından olan kolera ve tifo gibi ölümcül hastalıklar, insanları savaş sonrasında başka bir savaşa sürüklemişti.
Bahsedilen bu salgınlarda en çok can alanlardan birisi İspanyol Gribi’dir. Bu hastalık 50 milyon kişinin canını almakla kalmadı, kitlesel bir yıkım yaşattı. Savaş sonunda yaşanan felaketler bununla sınırı kalmadı tabi ki.
1916 senesinde Verdun Muharebesi’ndeki bir asker savaş esnasında hastalandığı için hastaneye sevk edilmişti. Askerdeki belirtiler; hareket kabiliyetini yitirmek, solgun bir yüzdü. O an, bu askerin yeni bir hastalık getirdiğini kimse fark etmemişti.

Askerin neyi olduğuna dair inceleme yapan Avusturyalı doktorlar bir teşhis koyamayınca askeri Paris’e sevk etseler de burada da hastaya bir teşhis konulamamıştı.

Hasta asker, sadece uyuyor ve kalkmak bilmiyordu. Bir askerle başlayan bu belirtiler kısa zaman sonra 60’tan fazla askerde de görülmeye başlandı. Doktorlar tamamen çaresizdi, tanımadıkları bir hastalıkla karşı karşıya kalmışlardı.
Hastalığı duyan siviller ve diğer askerler panik içine düşmüştü. Hastalık hakkında bir şey bilmiyorlardı, bu onları daha çok telaşlandırıyordu. Hastalığa yakalanan çoğu insan, solunum sistemlerinin felce uğraması sebebiyle hayata gözlerini yumdu.
Askerler arasında yayılan bu hastalığın siviller arasında da yayılmaya başladığı Viyanalı bir doktor tarafından fark edildi. Klinikler kısa zamanda bir anda uyuyakalan insanlarla dolmaya başladı.

Von Economo, hastalarının hepsinde aynı belirtiler olduğunu; gözlerinin beyinden bağımsız hareket ettiğini meslektaşlarına anlattı. Bu tespitten sonra Von Economo, hastalarından beyinlerini incelemeye karar vermiş ve daha önce görmediği bir manzarayla karşılaşmıştı.
Açlık, zevk ve kızgınlık gibi duygularının işlevinden sorumlu olan Hipotalamus yani ön beyin, hastaların hepsinde şişmiş durumdaydı. Economo yaptığı incelemelerden sonra hastalıkla ilgili bilgileri açıkladı. Artık, bu hastalığa, Von Economo’nun Ensefaliti veya letarjik ensefalit denmeye başlandı.
Artık adı ve tanısı konulmuş olan hastalık Viyana’dan sonra Londra ve New York’ta da yayılmaya başlandı. Beyin iltihabı da denilen bu hastalık yaygınlığı arttıkça belirtileri de artmaya başladı. İnsanlar artık sadece uyumuyor, bir anda yerlerinde zıplamaya başlıyordu.


Bu korkunç hastalık, önce boğaz ağrısı ve ateşle başlıyor sonra çift görme ve aşırı zayıflık beraberinde geliyordu. Bu belirtiler sonrasında çok fazla vakit geçmeden belirtiler artmaya başlıyor; titreme ve kas ağrıları başlıyordu.
Bazı kişilerde yorgunluk bazılarında ise hiperaktiflik belirtileri gösteren bu hastalık artık bölgeler ile sınırlı değildi. Dünyanın her yerinde görülmeye başlanmıştı. New York belediye başkanının eşi bu hastalığa yenik düşerek hayatını kaybetmişti.
İnsanlarda farklı etkilerin görülmesi hastalığın, beyinden beyine farklı etkilere sebebiyet vermesinden dolayıydı. Beyin iltihabı denilen bu hastalığa yakalanan kimselerden bazıları iyileşmişti fakat neden iyileştikleri bilinmiyordu. 3/1 kısım ise Parkinson hastalığına benzer etkiler göstermiş, geriye kalan kısım ise hayatını kaybetmişti. Bazı hastalar ise artık belirtileri göstermediğinden kendisini iyileşmiş zannediyordu fakat kısa bir zaman sonra Parkinson hastalığına benzer etkiler tekrar başlıyordu.

1960 yılında bu olayı merak eden Nörolog ve Yazar Oliver Sacks, bu hastaları ziyaret ederek durumu anlamaya çalışmıştı. Bazı hastalar müziğe tepki vermiş, bazıları ise onlara atılan topları yakalamaya çalışmıştı.
Oliver’in anlattığına göre: Bir keresinde hastaneye köpekle beraber gitmiş, köpek hastaların yanındayken hastalar iyi bir hâl amış ancak köpek yanlarından ayrılır ayrılmaz eski hasta hallerinde geri dönmüşlerdi.

Hastalığın derinine inen Oliver, bazı ilaç tedavileriyle hastaların bir kısmını iyileştirmeyi başarmıştı. Ancak, iyileş hastalar bir zaman sonra eski hasta hallerine geri dönmüşlerdi. Oliver bu hastalıkla ilgili çoğu çalışmaya imza atmış ve hastalığın herkes tarafından bilinmesini sağlamıştı. Hastalığın araştırılması için fonlar bile verildiyse de kimse en derinine kadar bu incelemeyi sağlayamadı. Bunun sebebi, hastalığın ortaya çıktığı ortam olmuştu.

Yaşayan heykel olarak bilinen Philip Leather, bu hastalığın son kurbanıydı. 11 yaşında hastalığa yakalanan Philip, 2003 yılına kadar bu hastalıkla savaşmıştı.
70 yıl sonra, 1993 senesinde ise Beck Howells aniden hastalandı. Doktor yine çaresiz bir halde haldı. Doktorlar, 1920 senesinde hastalığa ilk kurban gidenlerin beyinlerini incelediler. Hastalığa sebep olmuş bir virüs aradılar fakat bulamadılar.
Becks 6 sene önce iyileşmeyi başardı. Beck’ten sonra yine hastalar ortaya çıksa da eskisi kadar ağır geçiren kimse olmadı. Bundan sonra virüs yerine bakteriler incelenmiş ve boğaz ağrısına sebep olan bakterinin mutasyona uğrayarak beyin iltihabına sebep olabileceği düşünülmüştü.
Günümüzde hâlâ bu hastalığı araştırıp gizemini çözmek isteyen bilim adamları, doktorlar var ancak dünya üzerinde bu hastalığa yakanmamış kimse olmadığı için araştırmalar sağlanamıyor.

Gönder
runtobet casino siteleri