Merkez Bankasının Para Programı ve Stratejileri

Yayın Tarihi: - Güncelleme Tarihi:

Ekonomi politikaları temelde ülke refahının arttırılması, verimliliğin sağlanması gibi konularla ilgilidir. Ayrıcı işsizlik, enflasyon, yoksulluk gibi iktisadi sorunlara çözüm üretme sürecidir. Bu politikalar…

Merkez Bankasının Para Programı ve Stratejileri

Ekonomi politikaları temelde ülke refahının arttırılması, verimliliğin sağlanması gibi konularla ilgilidir. Ayrıcı işsizlik, enflasyon, yoksulluk gibi iktisadi sorunlara çözüm üretme sürecidir. Bu politikalar temelde para ve maliye politikaları olarak ayrılır. Maliye politikası daha çok hükümetin gelirini ve giderini kontrol etme ve harcamalarına şekil vermesi ile ilintili iken para politikası Merkez Bankasının çeşitli araçlar kullanarak aldığı kararları ifade eder.

  Ülkelerin bu politikaların nasıl ve ne şekilde kullanılacağı bulunan duruma ve piyasa mekanizmalarına göre değişir. Uygun politika seçimi için belirlenen hedefler ve öncelikler ön plana çıkmakta çözülecek sorunun yapısına göre bir politika dizisi yapılmalıdır. Türkiye’de örneğin 1970 yılına kadar uygulanan para politikaları genelde büyüme ve istihdamı arttırmaya destekleyici nitelikte olurken daha sonralardan yaşanan yüksek enflasyon ile birlikte para politikasındaki temel amaç fiyat istikrarını sağlamak olmuştur.

  Yapılan politikaların etkinliğini ölçebilmek için veya uygulama alanının hangi kanallar üzerinden yapılması gerektiğinin kararını parasal aktarım mekanizması göstermektedir.  Bu parasal aktarım kanalları döviz kuru kanalı, faiz kanalı, diğer varlık fiyatları, kredi kanalı ve beklentiler biçiminde belirtilmiştir.

Bu parasal aktarım mekanizması ülkeden ülkeye farklılık gösterir. Ülkemiz açısındanda bu parasal aktarım mekanizmasının hangi kanalının etkili olduğu incelemek ve ortaya koymak önemlidir. Döviz kuru kanalı ithalat yoluyla toplam talebi, gerekse de ihratcat yoluyla yoplam arzı etkilemesi açısından önemlidir.

 

 

Para Politikasının Amaçları

 

-Fiyat İstikrarı

-Ekonomik büyüme

-Faiz istikrarı

-İstihdam artışı

-Finansal piyasa istikrarı

-Döviz kuru istikrarı

-Uygun ödemeler dengesi pozisyonu

 

Para politikasının etkin ve sağlam işleyebilmesi için öncelikle amaçların belli olması gerekir. Bu amaçlar hükümet ile ters düşmeyecek şekilde olmalıdır. Bu yüzde merkez bankası araç kullanımı bakımından bağımsız olmasına karşın amaç belirleme hususunda hükümet ile ortak çalışma gerçekleştirmelidir. Aynı zamanda amaçlardan bazıları birbiri ile çelişebilir. Örneğim merkez bankası faizleri indirip, ekonomik büyüme ve istihdam artışı amaçlayabilir ancak burada yüksek enflasyon ve fiyat istikrarının tehlikeye girmesi ile sonuçlanabilir.

Bu nedenledirki amaçlar bakımından çelişkiye düşmemek için ülkeler merkez banklarına kanunlar aracılığı ile farklı görevler atfederler. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın yasada belirtilen asli görevi fiyat istikrarını sağlamasıdır.

 

Para Politikası Stratejileri

-Nominal Milli Gelir Hedeflemesi

-Enflasyon Hedeflemesi

-Faiz Hedeflemesi

-Parasal Hedefleme

-Döviz Kuru Hedeflemesi

Merkez bankası bu stratejilerden bazılarını seçerek elindeki araçlarını buna göre kullanmayı hedefler. Strateji amaçla uyumlu olması gerekir.

 

Para Politikası Araçları

Para politikası araçları genel ve özel olarak ikiye ayrılır genel araçlar tüm dünyada kullanılan araçlar olmakla karşın özel araçlar ise ülkeden ülkeye farklılık gösteren araçlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu ödevde genel araçlardan bahsedicez. Bu genel araçlar dört tane olarak karşımıza çıkar:

1.      Açık Piyasa İşlemleri (APİ)

2.      Reeskont Kredileri ve Reeskont Oranı

3.      Zorunlu Karşılık Oranı

4.      Bankalararası Piyasada Borç Alma ve Borç Verme Faizi

 

Açık Piyasa İşlemleri:

  Merkez bankasının dolaşımdaki para miktarını azaltıp çoğaltmak için hazine bono ve tahvilleri ile hisse senetlerini alıp satmasına “Açık Piyasa İşlemi” adı verilir. Bu işlemler Açık piyasa alımı (APA) ve açık piyasa satımı (APS) olarak ikiye ayrılır.

  Eğer merkez bankası dolaşımdaki parayı arttırmak için hazine bono ve tahvil ile hisse senetleri alıyor ise buna açık piyasa alımı denir. Parasal tabanı arttırıcı özelliği vardır. Paranın miktarını arttırır ve kuru arttırıcı etkisi vardır.

  Eğer merkez bankası dolaşımdaki parayı azaltmak için hazine bono ve tahvilleri ile hisse senetlerini satması işlemlerine açık piyasa satımı denir. Parasal tabanı azaltıcı etkisi vardır bu ülke para biriminin yabancı paralar karşısında değerlenmesini sağlar.

  Merkez Bankası belli dönemlerde parasal tabanda (M0) kendi etkisi dışında bir sebepten ötürü değişim yaşandıysa ve bu değişimin önüne geçmek için açık piyasa işlemi gerçekleştirirse buna defansif açık piyasa işlemi denir. Parasal tabanda herhangi bir oynama olmadığı halde sadece parasal tabanı değiştirmek için açık piyasa işlemi gerçekleştiriyor ise buna ofansif açık piyasa işlemleri denir.

  Merkez bankası açık piyasa işlemleri ile ülkedeki likiditeyi ayarlayabilmektedir. Böylece ülkede enflasyonist veya deflasyonist eğilimlere karşı müdahale edebilmektedir. Aynı zamanda piyasanın likidite ihtiyacını karşılayabilir.

  Açık piyasa işlemlerinin avantajları;

-Etkisinin tam olarak ölçülebilir olması.

-Kontrol edilebilir olması.

-Tersine çevrilebilir olması.

-Küçük alım satımlar yaparak parasal taban üzerinde ufak oynamalara izin vermesi.

-Hızlı olması

 Açık piyasa işleminin dezavantajları;

-Özellikle para arzına yansımasına zaman alması.

-Etkisinin iktisadi aktörler arasında eşit oranda dağılmaması.

 

Reeskont Oranı

  Reeskont işlemi bankalarca  iskonto edilerek nakde çevrilmiş bir senedin merkez bankasınca tekrar iskonto edilmesidir. Bankalar zor durumda kaldıklarında ellerindeki ticari senetleri vadeleri dolmadan merkez bankasına kırdırarak nakit rezervlerini arttırabilirler, yani merkez bankasından dolaylı borçlanırlar. Bu işlem yolu ile bankalara verdiği nakit kredilere reeskont kresidi ve bu krediye karşılık aldığı faiz oranı reeskont oranıdır.

 

Reeskont oranlarının avantajları:

-Nihai kredi mercii işlevine katkıda bulunur.

-Etkisinin iktisadi aktörler arasında eşit oranda dağılır.

Reeskont oranlarının dezavantajları:

-Maliyet etkisi

-Bekleyiş etkisi

-Reeskont kredileri merkez bankasının tamamen kontrolü altında değildir. Merkez bankası, reeskont oranını düşürürse bile bankalar borçlanmak istemeyebilir.

-Açık piyasa işlemleri kadar etkili ve hızlı değildir.

 

Zorunlu Karşılık Oranları

Merkez bankaları banka bünyesinde bulunan vadeli ve vadesiz mevduatların bir kısmını merkez bankasında açtığı hesaplarda zorunlu olarak tutmalarını ister. Bu karşılıkların ne kadar olacağı ise zorunlu karşılık oranları ile belirlenir. Merkez bankaları bu oranları değiştirerek ekonomiye müdahale edebilir.

Zorunlu karşılık oranlarının avantajları;          

-Merkez bankası bu oranlarda bir değişiklik yaptığı taktirde tüm bankalar buna uyar ve eşit oranda etkilenir.

-Etkileri açık piyasa işlemlerinden daha küçük fakat reeskont oranlarından daha fazladır.

Zorunlu karşılık oranlarının dezavantajları;

-Zorunlu karşılık oranları esnek bir politika aracı değildir. Yapılan küçük bir değişiklik bile para çarpanında büyük değişimlere sebebiyet verebilir.

-Bu oran sürekli değişirse bankların belirsizliği artar. Bazı bankalar sıkıntıya düşebilir.

Aynı zamanda merkez bankası direkt oranlar üzerinde değişiklik yapmasa bile zorunlu karşılıklara verdiği faizi arttırabilir buda bankaların daha fazla karşılık ayırmak istemesine sebebiyet verebilir. Düşürdüğü taktirde ise banka daha az serbest rezerv tutmak isteyebilir.

 

Bankalararası Piyasada Borç Alma ve Borç Verme Faizi;

Merkez bankalarının bankalararası piyasada gecelik, birkaç günlük veya haftalık verdiği borçlara ilişkin faizleri teşkil eder. Merkez bankaları son yıllarda reeskont faizi uygulamasından vazgeçip daha çok bankalararası piyasada borç alma ve verme faizini politika aracı kullanmayı tercih etmişlerdir. Fakat temelde aralarında bir fark yoktur iki uygulamada da merkez bankası bankalara borç vermektedir. Bu yüzde avantajları ve dezavantajları reeskont kredileri ile aynıdır. Tek fark banka reeskont kredisi için merkez bankasına elindeki bir senedi veya kağıdı sunmasıdır. Burda ise borç almak için her hangi bir senet sunmasına gerek yoktur.

 

 

Merkez bankaları gecelik, birkaç günlük veya haftalık borçlanmalardan birini temel olarak alır ve onun faizini “politika faizi” olarak belirler. Günümüzde TCMB 1 haftalık repo faizini temel politika aracı olarak kullanır ve bizim politika faizi olarak görüdüğümüz şey bankalararası 1 haftalık repo faizidir.

Gönder
runtobet casino siteleri