ABD'de enflasyon beklentilerinin ılımlı hale gelmesi ve Fed yetkililerinin risk iştahını arttıran mesajları vermeleri, yeni haftanın ilk işlem gününde de piyasalarda pozitif etki yaratıyor.
ABD'de enflasyon beklentilerinin yumuşaması ve Fed'in faiz artış hızını düşürme sinyalleri vermesi, doların değer kaybetmesine yol açıyor. Dolar Endeksi haftaya yüzde 0,3 kayıpla başlarken, son yedi işlem gününün altısında da kayıp yaşadı. Bu durum, neredeyse tüm gelişmiş ve gelişmekte olan ülke para birimlerinin dolara karşı yükselişle başlamasına neden oluyor.
Japonya Merkez Bankası (BOJ) bu hafta başkan Haruhiko Kuroda döneminin son faiz kararını vermek üzere toplanıyor. Spekülasyonlar yeni bir BOJ politikasına yol açması nedeniyle dolar karşısında güçlü kalıyor.
Yen, dolara karşı yüzde 0,3 yükselerek Japonya 10 yıllık tahvil getirisi BOJ'un tavan hedefine yakın seviyede. Ekonomistler BOJ'un politikalarında bir değişiklik yapmayacağını düşünürken, tahvil fiyatlamaları Kuroda'nın giderayak tahvil getiri hedefinde bir değişiklik yapabileceği spekülasyonlarını doğuruyor.
Asya-Pasifik hisse senedi piyasalarında, ABD rallisi cuma gününün devamı olarak görülürken, Çin anakara borsaları ralliyi sürüklüyor. CSI 300 yüzde 2'ye varan yükseliş kaydederken, Hong Kong Hang Seng ve Güney Kore Kospi de artıda. Japon borsaları ise, BOJ kararı öncesinde olumsuz ayrışıyor. ABD piyasaları ise, Martin L. King günü nedeniyle işlemler kapalı olacak ancak Amerikan ve Avrupa vadelileri rallinin devamına işaret ediyor. Spot altın yükselişini sürdürürken, ons başına 1.926 dolardan alıcı buluyor. ABD ham petrolü ise yüzde 0,4 düşüşle 79,55 dolardan işlem görüyor.
Çin yetkilileri, Aralık ayı başından bu yana Kovid-19 kaynaklı olarak 60 bin Çin vatandaşının hayatını kaybettiğini duyurdu. Açıklamada, hayatını kaybedenlerin çoğunun başka hastalıklarla da mücadele ettiği belirtildi. Dünya Sağlık Örgütü, Çin'den alınan verileri incelediğini ve Çin'i daha detaylı bilgi paylaşımı yapmaya davet ettiğini açıkladı.
Nature Medicine'de yayımlanan bir çalışma, Çin'in başkenti Pekin'de 22 Aralık'a kadar 22 milyonluk nüfusun yüzde 76'sının Kovid-19'a yakalanmış olabileceğini ortaya koyuyor. Çalışmanın sonuçlarına göre, ocak sonuna kadar bu oran yüzde 92'ye yükselebilir. Çin'in sürpriz bir açılma gerçekleştirmesi sonrası artan Kovid-19 vakalarının ekonomiye olumsuz etki yaratması bekleniyor.
Çin hükümetinin resmi yüzde 5,5 büyüme hedefine rağmen, salı günü açıklanacak verilerde Çin ekonomisinin 2022 yılında yıllık yüzde 2,7 büyüdüğü tahmin edilmektedir. Dördüncü çeyrek yıllık büyüme beklentisi ise yüzde 1,6 seviyesinde. Aralık ayında özellikle perakende satışlarda, Kovid-19'un hızla yayılması sonucu ekonomik aktivitenin azalması sebebiyle sert bir düşüş bekleniyor.
Bloomberg anketine katılan ekonomistler aralık ayında Çin perakende satışlarının yıllık yüzde 9 gerilediğini tahmin ediyor. Ekonomistler Kovid-19'un zirveye ocak ayında ulaşması beklentisiyle 2023 için daha olumlu bir Çin beklentisi içinde. Morgan Stanley, Bank of America ve Citigroup gibi kuruluşlar, 2023 büyümesi Çin'in resmi hedefi olan yüzde 5,5'e yakın olacağını tahmin ediyor.