Kripto para dünyası, yaşanan yeni problemlerle birlikte hızla alt edilebilir hale geldi.
FTX çöküşünden sonra odak, kişinin kendi kripto para birimlerinin gözetimine kaydı. Yatırımcıları özellikle endişelendiren bir soru var: Kripto paralarım kripto borsalarında ve aracı kurumlarda ne kadar güvenli? Sektör şu anda kaybedilen güveni geri kazanmaya çalışıyor. Bunun bir yolu, kripto jargonunda Rezerv Kanıtı olarak adlandırılan kendi rezervlerinin ifşasıdır.
Çok sayıda yatırımcı kripto değerlerini donanım cüzdanlarına ve benzerlerine kaydırsa da, Binance, Coinbase, Bitpanda ve Kraken gibi merkezi kripto borsaları ilk uğrak noktası olmaya devam ediyor. Ticaret yerleri, kripto alanı kadar çeşitlidir. Özellikle yeni gelenler, farklı sağlayıcıların bolluğu karşısında bunalmış hissedebilirler. Bazıları düşük ücretlerle puan alabilir, diğerleri daha kullanıcı dostu olabilir ve diğerleri özellikle geniş bir madeni para yelpazesine sahiptir.
Bir kripto borsası veya komisyoncusu için karar verildikten sonra, geriye kalan tek soru madeni paraların ve jetonların uygun şekilde nasıl saklanacağıdır. Tabii ki, Bitcoin ve Ethereum da doğrudan ilgili sağlayıcıların platformlarında saklanabilir.
Ancak, FTX'in çökmesinden bu yana, kişisel gözetim talebi arttı. İşte burada gözetimsiz cüzdanlar devreye giriyor. Bu, yatırımcılara kripto paraları üzerinde tek güç verir ve mottoya sadık kalarak; anahtarlarınız değil, madeni paralarınız değil. Donanım, masaüstü ve mobil cüzdanlar arasında bir ayrım yapılır.