BDDK'nın yeni kredi düzenlemesi ile birlikte gözler dev artık dev şirketlerde. Ticari kredi kullanacak şirketlerinin izleyeceği yollar şimdi parafesor.net'te.
BDDK'nın yeni düzenlemesi ile birlikte, 15 milyon lirayı aşan döviz varlığına sahip şirketler, aktifleri veya yıllık satış gelirlerinin yüzde 10 seviyesinden fazlasını yabancı para olarak tutuyorlarsa TL cinsinden kredi kullanımına izin verilmeyecek.
Bu düzenleme ile birlikte şirketlerin nasıl bir tavır takınacağı merak konusu olarak beklenmekte. Bankacılık kaynaklarından edinilen bilgiye göre, şirketlerin önünde farklı 3 seçenek bulunmakta. Biri kamunun ihraç ettiği Eurobond'lara sahip olmak. Diğeri döviz mevduatını çözerek kur korumalu TL sistemine geçiş sağlamak. Son olarakta sistem dışında kalıp kredi kullanmamak. BDDK verilerine göre 17 Haziran 2022'den bu yana şirketler 1 milyar 370 milyon 564 bin TL seviyesinde bir döviz satışı gerçekleştirdi.
Edinilen bilgiye göre Eurobond'ların sadece 36,7'sinin yabancı yatırımcıların elinde. Bunun dışında şirketlerin bu emtialara sahip olması durumunda yine bir döviz çıkışının yaşanması söz konusu olarak görülebilir. Bu yüzden BDDK'nın bu şartı getirmesi sıkıntılı bir duruma sevk edebilir.
Döviz mevduatının çözülerek KKM’ye dönülmesi veya spot piyasada döviz satımı da seçenekler arasında. Ancak analistlerin en düşük ihtimal verdiği seçenek bu. Bunun yerine nakit döviz bilanço dışına çıkarılması daha olası.
Sistem dışına çıkmayı kabul edebilecek şirketleri neler bekliyor? Edinilen bilgiler doğrultusunda öncelikle şirketler yabacnı para nakdi varlıklarını ya ortaklar arasında ya da iştirakiler arasında dağıtması mümkün. Yada hissedarlarına kâr payı olarak dağıtımı gerçekleştirmeli. Fakat bu yöntem bilanço döneminde mevzu bahis sınırın aşılmasına sebep olabilir.
Yani şirketler sınırın üzerinde bir dövize sahip olabilir. Bu da şirketlerin yurt dışına şirketler vasıtasıyla döviz çıkartabileceği anlamına gelmekte. Bu da BDDK'nın istemediği bir durum. Çünkü dövizin bozulmaması ya da ülke dışına çıkartılması şu an için en kötü senaryo olarak görülmekte.