Kennedy Suikastının Sır Gibi Saklanan Kritik Belgeleri

Yayın Tarihi: - Güncelleme Tarihi:

Günümüzde hala tartışma konusu olan Kennnedy suikastıyla alakalı bazı bilgileri sizler için derledik.

Kennedy Suikastının Sır Gibi Saklanan Kritik Belgeleri

22 Kasım 1963 tarihinde eski ABD başkanı John F. Kennedy suikast sonucu öldürülmüştü. Gerçekleştirilen suikastla alakalı yaklaşık 5 milyon kadar belge ulusal arşivde saklanıyordu. Bu belgelerin yüzde 88'i 1990’ndan itibaren halka sunuldu. Suikastın kritik kısımları ayıklanıp daha sonra halkla paylaşıldı. Bu kritik kısımlar geriye kalan yüzde 11’lik bölümdü. Açıklanmayan sadece yüzde 1'lik kısım kalmıştı. Bu kısım içinde 30 bin tane sansürlenmiş 3 bin tane de hiç kamuoyuna sunulmamış belgeler bulunmaktaydı. 1992’de yürürlüğe giren bir yasada, bu kısım 26 Ekim 2017 tarihinde halka sunulacaktı. Ancak bu husus başkanlık makamlarının bu durumun aksini belirtmemesine bağlıydı. O tarihte başkan olan Donald Trump verdiği bir demeçte son kısmında kamuoyuna sunulacağını açıkladı. Ayrıca Trump, erişime engellenmiş olan belgelerin de açıklanmasına izin vereceğini kaydetti.

Warren Komisyonu suikastin soruşturulması amacıyla kurulmuştu. Komisyon suikast raporunu 1964’te yayınladı. Bu raporda Lee Harvey Oswald’ın, Teksas Okul Kitaplığı deposunun altıncı katının penceresinden tetiğe bastığı yazıyordu.


1968 yılında, Warren Komisyonu raporunun sonuçları, dört doktordan oluşan bir heyet tarafından desteklendi. 1975 yılında ise Rockefeller Komisyonu, CIA’in de bu işin içinde olduğuna dair güvenilir somut bir delil bulunamadığını açıkladı. 1979’da ABD Temsilciler Meclisi Suikastler Komitesi, Warren Komisyonu raporunun büyük ölçüde doğru olduğunu fakat Kennedy suikastinde iki tetikçinin ateş ettiği kanaatine varıldığını açıkladı.

Yapılan bir ankette ise Amerikan halkının sadece yüzde 33'ü Kennedy'nin Lee Harvey Oswald tarafından öldürüldüğüne inanıyor. Bu da halkın büyük bir çoğunluğunun komiteyle aynı fikirde olduğunu gösteriyor.

 


New Orleans Başsavcısı Jim Garrison, Kennedy suikastının üzerinin örtülmeye çalışıldığını söyleyen ilk kişiydi. Garrison, 1967’de suikastı araştırmakla görevli Warren Komisyonu'nun Lee Harvey Oswald’a verilen ‘yalnız kurt’ imajının hata olduğunu söyledi. Ayrıca Garrison, Oswald'ın kitap deposundan tek bir atış dahi gerçekleştirmediğini öne sürdü. Aslında akademi ödülü sahibi Oliver Stone'un 1991’de vizyona giren ünlü filmi ‘’JFK’, Garrison'un bu iddialarına dayanmaktaydı. Yönetmenin teorisi, Kennedy’nin Soğuk Savaş ve Vietnam Savaşı'nı son vermeye çalıştığı ve bunun üzerine de derin devlet tarafından hedef alındığı üzerineydi. Hatta bu film o kadar etkili olmuştu ki, 1992’de yapılan yasal düzenlemenin birçok kaynak tarafından bu film sayesinde çıkarıldığını ifade ediyor.


Önceki başkan Donald Trump'ın kamuoyuna açılmasını izin verdiği belgelerde tetikçi Oswald'ın Jack Ruby tarafından vurulacağı FBI tarafından zaten bilindiği açığa çıktı. FBI başkanı J. Edgar Hoover’ın 24 Kasım 1963 tarihinde yazdığı bir notta “Dün gece Dallas’daki ofisimizi sakin bir sesle arayan bir adam Oswald’ı öldürmeyi amaçlayan komitenin üyesi olduğunu söyledi. Polis şefini konuyla ilgili bilgilendirdik ve bize Oswald için gerekli güvenliğin sağlanacağı konusunda garanti verdi. Bu sabah polis şefini aradığımızda Oswald’a karşı düzenlenecek olası eylemler konusunda tekrar uyardık. Bize tekrar yeterli güvenliğin sağlanacağı konusunda güvence verdi. Ancak bu yapılmadı” yazıyordu. Trump'ın emriyle kamuoyuna sunulan başka bir belgede ise Sovyetler Birliği'nin Amerika Birleşik Devletleri'nin Kennedy suikastını bahane ederek kendilerine saldırmasından çekindiği yazıyordu.


CIA belgelerinde ise Küba'nın ABD büyükelçisinin Kennedy'nin suikast sonucu öldürülmesine çok sevindiğine dair bir bilgi yer alıyor. CIA tarafından gerçekleştirilen izleme ve telefon dinlemelerine göre ise Lee Harvey Oswald, 28 Eylül 1963 tarihinde Mexico City'deki Sovyetler Birliği Büyükelçiliği'nde, konsolos Valeriy Vladimiroviç Kostikov ile yüz yüze görüştü.

 


CIA belgesinde, ismi geçen diplomat Kostikov'un Sovyet istihbarat servisinin suikast ve sabotajlardan sorumlu bir üyesi olarak gösteriliyor.

KGB kayıtlarında ise Lee Harvey Oswald’ın ruhsal problemleri olan bir kişi olarak gösteriliyor. Ayrıca Oswald'ın Sovyet istihbaratıyla da bağının olmasının mümkün olmadığı söyleniyor. KGB, kendi yaptığı araştırmalarında Dallas bölgesinde örgütlenmiş olan aşırı sağcı grupların işin içinde olabileceğini öne sürüyor.


Suikast ile ilgili yaygın komplo teorilerinden biri de CIA'nin Kennedy’i öldürmüş olma ihtimali. Çünkü Kennedy, Fidel Castro’yu devirmek için başlatılan Domuzlar Körfezi çıkarmasının tam bir fiyaskoyla sonuçlanmasının ardından Küba'yla bozulan ilişkileri düzeltmeye çalışıyordu. CIA ise bu esnada Firavunfaresi Operasyonu'nu icra ediyordu. Bu operasyonda CIA, mafyanın da desteğini alarak, hem sivil köylere hem de Castro yönetimine karşı silahlı saldırılar yapıyordu. Bu gelişmeler üzerine Kennedy, CIA’nin bazı yetkilerini orduya devretmek zorunda kalmıştı.

Donald Trump’ın sözünü tutmayıp kritik belgeleri sansürleterek yayınlatması zaten işin içinden çıkılmaz bir noktada olan suikasti daha da çıkmaza sürükledi. Bu işin içinde aşırı sağcıların ve CIA tarafından fonlanan Küba mafyasının da olması teoriler arasında bulunuyor.

Etiketler
Gönder
runtobet casino siteleri