Karamazov Kardeşler kitabından muhteşem alıntıları sizler için derledik...
"Kardeşlerim, insanların günahından korkmayın, insanı günahlar içindeyken de sevin, çünkü bu, Tanrı sevgisine benzer bir şeydir ve dünyada sevginin doruk noktasıdır."
"Dünyayı yeniden oluşturmak için insanların psikolojik olarak başka bir yola dönmeleri gereklidir. Bunu sağlamadan hiç kimseyi kardeş yapamazsın, bunu sağlamadan kardeşlik olmaz."
"İnsanlar asla herhangi bir bilimi ya da çıkarı kullanarak mallarını ve haklarını birbirlerini gücendirmeden paylaşamaz. Her şeyden her bir insanın payına düşen az olacak ve herkes şikâyet edecek, birbirini kıskanacak ve birbirini yiyecektir."
"Şu anda, özellikle de yüzyılımızda her yerde hüküm sürmekte olan bir yalnızlık, ama henüz tamamen bitmedi ve henüz süresi dolmadı. Çünkü şimdi insanların her biri kendi suratını en ziyade ayırmaya heves ediyor, yaşamı en dolu şekliyle kendisi yaşamak istiyor. Bu arada da harcadığı bütün çabalardan dolu dolu yaşamak yerine tam anlamıyla bir intihar çıkıyor, çünkü insanlar kendi varlıklarını tam olarak belirlemek yerine tam anlamıyla yalnızlığa.."
"Evet, yüzyılımızda herkesin tekliğe kaçması, kendi kabuğuna çekilmesi, varını yoğunu başkalarından kaçırması insanları sadece hemcinslerinden uzaklaştırma, karşılarındakini kendinden nefret ettirme sonucunu veriyor. Biriktirdiği servetin miktarı arttıkça, “Artık kudretliyim, hiçbir ihtiyacım kalmadı!” diye düşünüyor. Akılsızın, ne kadar çok biriktirirse kendisini o ölçüde ölüme götüren bir iktidarsızlığı güttüğünden haberi yoktur, çünkü yalnız kendine güvenmeye alışmıştır o. Toplumda tek olarak sivrilmiş, ruhunu insanlara, insanların yakınlığına inanmamaya alıştırmıştır."
"Şimdi her yerde insan aklı, kişinin gerçek güvencesinin onun tek başına, bireysel olarak göstereceği çabayla değil, insanlığın bir bütün olmasıyla sağlanabileceğini alay edercesine anlamazlıktan gelmektedir. Ama mutlak surette bu korkunç yalnızlığın da süresi dolacak ve herkes hiç de doğal olmayan bir şekilde birbirinden koptuğunu bir anda anlayacaktır."
"Dış dünyada Hıristiyanlığı yönetenlere bakın, İsa’nın simgesi ile tanrısal gerçeği çarpıtmadılar mı? Ellerinde bilim var; ama maddeden başka bir şey tanımayan bilim… İnsan varlığının en soylu yanı maneviyat inkâr ediliyor; zaferle, hatta nefretle reddediliyor. İnsanlar, hele şu son zamanlarda bir özgürlük teranesi tutturdular; neymiş bu peşinde koştukları özgürlük! Yalnızca esirlik ve kendine kıymadan ibaret! Çünkü insanlar, “ihtiyaçlarını tatmin etmeye bak, sen de en yüksek, en zengin kişilerle aynı haklara sahipsin” inancına saplandı. “İhtiyaçların giderilmesi konusunda hiç çekinme, hatta isteklerini alabildiğine artır!” Bugün herkesin dilinde bu var, özgürlük böyle anlaşılıyor. İhtiyaçları alabildiğine genişletmek hakkı ne doğurur? Zenginleri yalnızlığa ve manevi çöküntüye, yoksulları kıskançlığa, suç işlemeye götürür. Çünkü hak bağışlanırken ihtiyaçların giderilme yolları gösterilmiş değildir. Güya mesafeler kısaltılmakla, düşüncelerin havadan iletilmesiyle insanlar birbirine yakınlaşır. Kardeşlik için kendini geliştirmeye çalışan insan, bu çabalamanın sonunda ruhsal bir yalnızlığa düşer. Böylece dolgun, dört başı mamur bir hayat yerine manevi bir intiharla yüz yüze gelir."