İstanbul'un İlk Kadın Mafyası: Baltalı Hano

İstanbul'un İlk Kadın Mafyası Baltalı Hano

Bazı kelimelerin zihnimizde kalıplaşmış bir tanımı ve görüntüsü vardır. Size “mafya” desem zihninizde ilk olarak ne canlanır?

İri yarı, heybetli, sert bakışlı, takım elbiseli adamlar mı? Mafya denildiğinde akla bir kadın gelir mi?

Bugün size bahsedeceğim kadın baltayla yirmi bir kişinin kellesini uçurmuş, İstanbul'un ilk kadın mafya anası namı diğer Hanzade Baltalı Hano.

 

 

1800'lü yılların sonlarında, Osmanlı’nın iç ve dış savaşlarla mücadele ettiği, ekonomik ve hatta her alanda kriz yaşanan bir dönemin tam ortasında, çifçi bir ailenin kızı olarak dünyaya gelen Hanzade ilk okulu bitirir bitirmez babasının ısrarıyla dönemin zenginlerinden biriyle evlendirildi.

Bu tür evlilikler, o dönemde yoksulluğa bulunan çarelerinden biriydi. Hanzade, babasının zoruyla evlendiği bu adamdan bir bebek dünyaya getirdi. Başta kocasını sevmese de sonrasında ona alışan Hanzade'nin evliliği uzun sürmedi. Oğlu altı yaşındayken kocasını kaybetti.

O dönemde dul olmak zordu. Hele ki sefaletin boy gösterdiği, insanların açlık çektiği bir dönemde  koca bir servetin tek varisi olan dul bir kadın olmak daha da zordu. Dönemin tüm kabadayıları Hanzade’nin peşindeydi. Hepsi Hanzade ile evlenmek için ısrar ediyor ve kadının peşinden ayrılmıyorlardı. Hanzade, Solak Ligor adındaki kabadayıyla ilişki yaşamaya başladı.

 

Bir gün Hanzade‘nin on iki yaşındaki oğlu eve gelmedi. Hanzade onu her yerde aramaya başladı, günler geçti fakat oğlundan tek bir haber bile alamadı. Ama o pes etmedi elindeki tüm imkanları oğlunu aramak için kullanıyordu. Hanzade oğlunu aramaya çalışırken sevgilisi her defasında onu engelliyordu. Bu durumdan şüphelenmeye başlayan Hanzade, bir gün erkek kıyafetleri giyip Solak Ligor’u takip etmeye başladı.

 

Gün boyunca sevgilisi haraç alıyor ve insanlara zorbalık yapıyordu. Hanzade ilk başta durumun sadece bundan ibaret olduğunu düşünmüştü ta ki sevgilisinin gece yarısı bir hamama girdiğini görene dek. Hanzade hiç durmadan onu takip etti ve hamama girdiğinde on iki yaşında ki oğlunun, hamamda bulunan kişiler tarafından istismar edildiğini gördü.

 

Yanan ateşi harlamak için kenarda duran odunların hemen üzerinde bir balta duruyordu. Hanzade baltayı görür görmez eline alıp Solak Ligor ‘da dahil olmak üzere hamamda bulun yirmi bir kişinin başını gövdesinden ayırdı. Daha sabah olmadan bu olay herkes tarafından duyulmuştu.

Artık onun adı Hanzade değil Baltalı Hano'ydu. Hamamda yaşananlardan sonra, haraç toplamak için bir çete kurdu. Baltalı Hano’nun emrinde çalışan bir sürü kabadayı vardı. 

 

 

Osmanlı iç ve dış sorunlarla uğraşırken bu kadını tutuklamak hiç kolay değildi. Ülke durulmaya başladığı zamanlarda yakalama çalışmaları arttırılınca Baltalı Hano’nun yakalanması kaçınılmaz oldu. Tam on yedi ay bu şekilde saltanat süren Baltalı Hano kurşuna dizilerek idam edildi.

 

 

Bu gibi haberlerinin devamı için parafesor.net sitemizi ziyaret edebilirsiniz. 

Benzer içerikler için buraya tıklayınız.