İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa’da yapılan en büyük katliam olan Srebrenitsa Katliamı hakkındaki tüm detaylar sizlerle.
Yugoslavya’nın çöküşü ile birlikte Sırplar, 1992 yılında doğuya doğru hızlı bir ilerleme kaydetti. Bu doğrultuda Bosna’da başlattıkları soykırım hareketiyle beraber, büyük çoğunluğu Müslümanlardan oluşan 35 bin nüfuslu Srebrenitsa’yı da ele geçirdiler.
Boşnakların bölgelerini geri almak için saldırıya geçmesi üzerine yaşanan can kayıpları, Birleşmiş Milletleri harekete geçirdi. Böylece BM olaya el koydu ve Srebrenitsa’yı “güvenli bölge” ilan ederek iki tarafın ordusunu da bölgeden çıkardı.
Artık bölgede sadece BM’nin “Barış Gücü Birlikleri” bulunmaktaydı. Onlar da Hollanda ordusundandı…
Bölgeye tekrar saldırı hareketi planlayan Sırplar, 9 Temmuz 1995’te “Krivaya 95” harekâtıyla Srebrenitsa’yı kuşattılar. Ratko Mladiç (Bosna Kasabı) komutasında ki Sırplar, kuşatmayla birlikte BM’nin Barış Gücü Birliklerinde yer alan 30 Hollandalı askeri de rehin aldılar.
Hollandalı rehin askerlerin bırakması emrini veren NATO, sabaha kadar askerler serbest bırakılmazsa bölgeye hava saldırısı yapacaklarını belirtti.
Sırplar, bu tehdide de kayıtsız kalınca, 10 Temmuz 1995’te NATO savaş uçakları, Sırp tanklarını vurmaya başladı.
Hollandalı komutan Thom Karremans, esir edilen 30 askerine karşılık tam 25 bin Mülteci Boşnak vatandaşını Sırp komutan Mladiç’e teslim ederek ordusuyla beraber bölgeyi terk etti.
Takvimler 11 Temmuz 1995’i gösterdiğinde Sırp ordusu resmen Srebrenitsa’ya girmişti ve komutanları Ratko Mladiç, şu konuşmayı yapmıştı: “Bugün 11 Temmuz 1995. Sırplar için kutsal bir günün yıl dönümünü kutlamadan önce Sırp Srebrenitsa'dayız. Bu kenti Sırp milletine armağan ediyoruz. Osmanlı’ya karşı gerçekleştirdiğimiz ayaklanmanın anısına, Türklerden öç alma vakti gelmiştir.”
Avrupa’nın yaşananlara kayıtsız kalması, Sırpların işini kolaylaştırmıştı. Bu rahatlıkla 10.000’den fazla insanı esir alan Sırp askerleri; komutanları Mladiç’in emri üzerine esirleri birer birer öldürmeye başlamıştı.
Sırp askerleri bu katliamda 8.372 kişiyi katletmişti. Öldürülen kişilerin kimlikleri tespit edilemesin diye de cesetleri parçalarak ayırarak 60 ayrı noktaya gömdüler. Bu yüzden 8.372 kişi arasından 1000’den fazla kişinin cesedine hâla ulaşılamamış olup, arayışlar günümüzde dahi sürmektedir.
Cesetlerin farklı farklı bölgelere gömülmesinden dolayı, olaydan sonra Boşnak halkı ve yönetimi cesetleri aramaya başladı. Bu arayışta birçok cesedin bulunmasında ise ölüm çiçekleri ve mavi kelebekler etkili oldu. Peki, nasıl?
Zaman içerisinde toprağı besleyen cesetler, bulundukları bölgelerde “ölüm çiçeği” adındaki Artemis çiçekleri çıkmasını sağlamıştır. Bununla beraber; yalnızca bu çiçek türüyle beslenen “mavi kelebekler” de o bölgelere gelmeye başlamış ve Boşnak halkının arayışlarında adeta yol gösterici rol oynamıştır.
Konuyla ilgili olarak, hâla Srebrenitsa'da kaybettiği yakınların cansız bedenlerine ulaşamayan kişilerin görüntüleri aşağıdadır.
Video linki: https://www.youtube.com/watch?v=cLCwvEH65lg&feature=emb_title
1978 yılında Kahramanmaraş'ta yaşanan, 100'den fazla kişinin hayatını kaybetmesine ve yüzlerce kişininse yaralanmasına neden olan Maraş katliamının üzerinden 43 yıl geçti.