Tarihteki ilk büyük hollywood skandalını sizler için hazırladık...
20 Ekim 1894'te Pensilvanya'da Olive Thomas doğdu. İrlanda asıllı olan Rena ve James Duffy'nin ilk evlatlarıydı. Babası James, 1906 yılında trafik kazası geçirerek hayatını kaybetti. Olayın ardından aile, başka kasabada yaşamaya karar verdiler. Annesi fabrikada işe başladı. Bayan Duffy işe gittiği için üç çocuğa da büyükanne ve büyükbabası baktı. 15 yaşındaki Oliva, babasından sonra gelişen sıkıntıların ardından işe başladı. Kardeşlerini düşünen Oliva, eğitimini de feda etti. 1 yıl sonra ilk eşi Bernard Krug Thomas ile evlendi. Yaptığı evlilik çok sürmedi. 2 yılın ardından evliliklerini sonlandırdılar.
Olive, her zaman en iyisini isteyen kişi olduğu için kocası bu duruma daha fazla katlanamadı. 1914 yılında güzelliği kanıtlandı ve New York City güzellik yarışmasına katıldı. Çok beğenildiği için ünlü ressam ve illüstratörler için poz vermeye başladı.
Güzel olduğu kadar işinde de çok başarılıydı. Olive’nin yolu Florenz Ziegfeld ile kesişti. Florenz, gece kulübü işletiyordu. Bu kulübünde genç kızları sahne şovlarıyla ilerletirdi. Çekici bulduğu kadınları mesai sonrasında zengin adamlara hitap etmeleri için sov yaptırırdı. Bu işi sayesinde çok pahalı hediyeler elde ederdi. Bir zaman sonra patronuyla olan ilişkisi farklı bir boyut aldı. Kulübündeki şov yapan kızlardan etkilenmeye başladı. Olive’de içinde birçok kadınla birlikte oldu. Olive Thomas çok farklıydı. Karısıyla yürüttüğü evliliği sonlandırmasını istiyordu. Adam bu teklifi kabul etmediği için ilişkisini bitirdi. Bu yasak ilişki sayesinde şöhret kazanmıştı.
1916’da ilk defa ekranların karşısına çıktı. Sessiz film yıldızı olarak kardeşleri tarafından da destek alıyordu. William kameramanlık yaparken, James de yönetmen koltuğundaydı. Olive, kariyerinde çok düzensizdi. Aktör Jack Pickford ile de sahilde bir kafede tanıştılar. Fakat bu büyük aşka Pickford ailesi engel oldu. Bir türlü ilişkilerini kabul etmediler. O yüzden çift, kaçarak herkesten gizli evlendiler. Evlilikleri de istedikleri gibi gitmedi. Sürekli sıkıntılarla boğuştular. Ya ayrılacaklardı ya da ilişkilerine son vereceklerdi. Çift, kendilerine bir şans daha verdi. İkinci balayı tatili olarak 1920 Ağustos ayında Paris’e gittiler. Çekecekleri filmlerin hazırlıklarını da aşıklar şehrinde devam edeceklerdi. Sürekli partilere gidip eğlendiler.
5 Eylül 1920’de yine kafa dağıtmak için dışarı çıktılar. Sabah saatlerinde karısıyla birlikte Hotel Ritz’deki odalarına gittiler. Olive çok şarhoş ve bir o kadar da yorgundu. Uyumadan önce alması gereken ilaçlarını içmeliydi. Kendi ilacı olarak düşündüğü ilacı içtikten sonra bir çığlık attı. “Aman Tanrım!” diye bağırdı. Farklı bir ilaç olduğunu anladı. Pickford, karısının sesini duyar duymaz hemen yanına koştu. Apar topar hastaneye götürdü.
Hastanede 5 gün boyunca canıyla savaşan karısının yanında oldu. Karısı hastanede o haldeyken basına bunun haberinin gittiğinden habersizdi. Dedikodular her geçen gün farklı boyut alıyordu. Kimileri Olive’nin sadakatsiz olduğunu konuştu ve buna inanmaya başladılar. İlk akıllara gelen kocasıyla kavga edip intihar etmiş olmasıydı. Bir başka dedikodu da Jack Pickford’un onu zehirlemiş olabileceğiydi. İddiaları yalanlayansa Aktör Owen Moore oldu. Olive Thomas’ın intihar edecek biri olmadığını ve o gece aralarında kavga geçmediğini açıkladı. Tüm bu iddiaları Jack Pickford’da yalanladı. Karısıyla arasının çok iyi olduğunu söyleyen eş, ölümünü korkunç bir hataya bağladı. Olive, ölmemek için çok mücadele etti.
Ölmeden 1 gün önce gayet kendindeydi. Hemşiresini arayarak Amerika’ya gelmesi konusunda ısrar etti. Gözlerinde hala yaşama umudu vardı. Korktuğunu anladığı için “İyi olacağım, merak etme canım” dedi. Maalesef sözünü tutamadı ve 10 Eylül 1920’de hayata gözlerini yumdu. Thomas’a otopsi yapıldı ve kaza sonucu öldüğü anlaşıldı. Cenazesi, Amerika Birleşik Devletleri’ne götürüldü. New York klisesinde tören yapıldı. Tören alanında adım atacak yer bile yoktu. Olive Thomas’ı son kez görecekleri için yarışa girdiler. İzdihamlar yaşandı. Olive’nin geride bıraktığı sözler ise tarihe geçti.
25 yaşında hayatını kaybetti. Geride bıraktığı serveti, eşi ve ailesi arasında paylaşıldı. Yaptığı iki evlilikte olumsuz sonuçlandı. Söylendiği gibi belki de kalbi yalnızca Olive Thomas için attı.
Benzer içerikler için buraya tıklayınız.
Bu gibi haberlerinin devamı için parafesor.net sitemizi ziyaret edebilirsiniz.