1996 yılında İbrahim Tatlıses'in yeğeni tarafından öldürülen Sipahi Pazarı aynı zamanda Halıcılar Pazarı olarak bilinen pazarda esnaflık yapan Ahmet Toptan hadisesini sizler için derledim.
İbrahim Tatlıses, 1996 yılında Şanlıurfa konseri öncesi, şehrin ünlü Sipahi Pazarı'nda gezerken (Halıcılar pazarı olarak da biliniyor) üzücü bir olay yaşanmıştır.
Ahmet Toptan isimli esnaf, İbrahim Tatlıses'in Halıcılar Pazarı'ndaki bu gezisinde ünlü sanatçı ile tartışmıştır. Tartışmanın akabininde Ahmet Toptan, İbo’nun yeğeni ve koruması olan Fevzi Tatlı tarafından vurularak öldürülmüştür.
Olay şöyle gelişir; İbrahim Tatlıses, yanındakiler ve korumalarıyla birlikte çarşıya girer ancak yarattığı izdiham, ve gürültü esnaf Ahmet Toptan'ı rahatsız eder. Adamların bir çoğu kendi dükkanının önünde bekler bundan dolayı çevredeki esnaflara bunlarla alışveriş yapmayın der.
İbrahim Tatlıses bunu duyar ve cevap verir. Pazarda İbo ve esnaf Ahmet karşılıklı küfürleşirler. O sırada fail Fevzi Tatlı araya girer. İbo, Toptan'ı gösterir ve "vurun pezevengi" der. Fevzi Tatlı da iki el ateş eder ve zavallı esnaf oracıkta can verir.
Fevzi Tatlı
Sonrasında, kan parası ve kan davası gibi adetlerden ötürü ifadeler birçok kez değişmiştir. İbrahim Tatlıses'in "vurun" değil "durun" dediği iddia edilmiş ve mahkeme tutanaklarına da geçmiş.
Ancak yıllar sonra İbrahim Tatlıses, bir röportaj verir ve olayla ilgili olarak "vurun pezevengi" dediği, ancak öldürün manasında söylemediğini açıklar. Bu röportaj duygusal bir müzik eşliğinde yayınlanır, Tatlıses gözyaşlarıyla halka servis edilir.
Temmuz 1996'da işlenen bu cinayetten sonra, halıcılar esnafı kepenkleri kapatarak olayı protesto etmiştir. Protesto sırasında "Katil İbo, Urfa'ya gelme" sloganları atılmıştır. Olaylar üzerine ibrahim Tatlıses apar topar Şanlıurfa'yı terk etmiş, Diyarbakır’a gitmiştir.
Vermiş olduğu bir röportaj sırasında, "Ben insanlarla gavuroğlu gavur diye şakalaşıyordum sonra çıkın dışarı çarşıyı mahvettiniz diye bir ses geldiğini, olanlar olduğunu, eceli geldiğini" belirterek kendisini garip bir şekilde savunmuştur.
Kısaca özetlersek; kan parası, tehdit , iftira, yalancı şahitlik gibi durumların havada uçuştuğu bu acı cinayet dosyasının üstü öyle ya da böyle kapatılmıştır.