Yatırımcılar, daha çok ETF’lere ve endeks fonlarında alım yapmasına rağmen, bireysel hisse yatırımcılığı yapmak daha karlı olabilir
Hisse yatırımları yatırımcılar için farklı endişeler taşıyor ve belli gruplarda kümelenmesine yol açıyor. İlk sınıflandırdığımız yatırımcılar, aktif olarak yönetilen fonlar gibi finansal ürünler için ekstra para ödemeye istekli görünenler grubunda bulunuyor. Bu fonların getirilerinin, ek maliyetlerin üzerine çıkacağı bekleniyor. İkinci sınıflandırmada ise yatırımcılar düşük maliyetli endeks fonlarına ya da ETF’lere yatırım yapmanın daha makul olacağını düşünüyor. Bunun sebebi yatırım yapılan fonlar beraberlerinde gereksiz ücretleri yatırımcıya ekstre maliyet oluşturmuyor. Üçüncü kademe ise doğrudan hisse yatırımı yapmayı planlıyor.
Yatırımcı hisselerini belirli bir süre elinden çıkarmadığında, daha düşük vergi oranları uygulanıyor. Hisselerin fonlar karşısında sağladığı bazı avantajlar, çeşitli şekillerde görülebilir. Bir grup bireysel hisseye sahip olan yatırımcılar, bu hisselerden değeri düşen bir tanesini satabilir ve vergi konusunda avantaj pozisyona geçebilir. Başka zamanlarda hisse getirilerinden bağış yapmakta yatırımcılara ekstra avantaj sağlıyor. Benzer stratejiler aktif olarak yönetilen fonlarda, endeks fonlarında ya da ETF’lerde uygulamak mümkün değil.
Zira, ''Bu fonların içerisinden seçilecek tek bir hisse satılamaz ya da hediye edilemez'' kuralı var . Bunların dışında ekstra getiri de maliyet konusunda yaşanıyor. Investment Company Institute tarafından yapılan bir araştırmaya göre aktif olarak yönetilen bir hisse fonunun yıllık maliyeti %0,50 olurken, endeks fonlarının ortalama yıllık maliyeti %0,06 olarak gerçekleşti. Bunun karşısında bireysel hisse hesaplarının herhangi bir maliyeti bulunmuyor. Aynı zamanda bazı borsa işlem platformları, sıfır komisyon ücretiyle hisse alım satımı yapmaya da olanak sağlıyor.