Dünya genelinde muazzam başarılar elde ederek video oyun sektörüne yön veren Metal Gear serisinin mimarı Hideo Kojima'nın ilham verici öyküsü.
24 Ağustos 1963 yılında, ailesinin 3.çocuğu olarak Tokyo’da dünyaya geldi. 4 yaşına geldiği zaman ailesiyle beraber Osaka’ya taşındı. Ailesi her gece film izlerdi ve film bitene dek hiç kimsenin yatağa gitmesine izin çıkmazdı. Babası öldüğü zaman 13 yaşında olan Kojima, gençlik zamanlarını “ölümle mücadele” olarak tanımlanıyor.
Okuldan eve geldiği zaman uzunca bir süre evde kimse olmadığı için kendi başının çaresine bakmış. 2004’de yapılan bir röportajda yalnızlık duygusuyla başa çıkmak için için her seyahate çıktığında otel odasına girdiğinde yaptığı ilk işin televizyonu açmak olduğunu söylemiştir.
Yaratıcı yönüyle sanatçı, yönetmen veya illüstratör olmak isteyen Kojima, maaşlı bir iş isteyen toplum baskısı ve aynı zamanda da amcasının geçim sıkıntısı çeken bir sanatçı olması sebebiyle cesareti kırıldı. Babasının ölümüyle ailesinin yoksullaşması da buna başka bir etken.
Ekonomi okumaya başlayan Kojima, boş zamanlarında da kısa öyküler kaleme almaya başladı. Bunlardan bazılarını dergilere yolladı fakat hiçbir tanesi yayınlanmadı. Dergiler yayınlayabilmek için 100 sayfa civarı yazılar talep ederken Kojima’nın gönderdiği öyküler ise 400 sayfayı aşıyordu.
Sonunda yaratıcılığını göstermek için kamerası olan bir arkadaşıyla film çekmek istedi. Üniversite’de ekonomi okuduğu süreçte Famicom’da video oyun oynarken bu fikir aklına yatmış. Üniversitedeki dördüncü senesinde Kojima, film yönetmeni olma isteğine rağmen, video oyun sektörüne yönelmiş.
Video oyunlarında kariyer yapmanın daha tatmin edici olacağını düşündü. Annesi, Kojima’ya hayallerine ulaşması için destekleyici bir tutum sergileyerek, oğlunun bu fikrini desteklemiş. Kojima’nın arkadaşları ve yaşıtları ise saygınlık ve finansal noktada sıkıntılı olarak gördükleri video oyun sektöründen Kojima’yı vazgeçirmeye çalışmış.
Okulunu bırakarak oyun sektöre atılması ile ilgili şunları söylemiştir; “Endüstri okulu terk eden insanlarla doluydu, sanki endüstri oyunlardaki gibi insanlara bir şans daha sunuyordu. Aynı durumdaki pek çok insanla tanıştım, bir anlamda bununla bir araya geldik.”
Oyun endüstrisine ilk girişimi başarısızlıkla sonuçlanan Kojima, 1986'da Konami’de tasarımcı ve planlayıcı olarak işe başladı. İlk senelerinde programlamaya tam olarak alışamaması sebebiyle oyun fikirleri çoğu zaman görmezden gelinen Kojima, ilk yıllarındaki başarısızlıklarından ötürü ilerleyemedi. Şirketi terk etmeyi düşünmesine karşın bu düşüncesini her defasında erteledi.
1990’da Kojima, SD Snatcher ve Metal Gear 2 adlı iki oyunun yapımını sürdürdü. Solid Snake Metal Gear’ın ikinci oyununda çömelme, saklanma noktalarına ve hava kanallarına gizlenme, ileri mesafeleri planlamak için radar gibi birçok yenilik eklendi. Döneminin en iyi yapay zekasına sahip olma başarısını elde eden oyunun grafikleri de sektörün dikkatini çekti.
1998 yılında PlayStation için Metal Gear Solid’in piyasaya çıkmasından sonra Kojima'nın oyun endüstrisinde popülaritesi arttı. Serinin yeni oyunu 3D grafikler ve ses oyunculuğu kullanılan ilk oyundu ve bu da oyuna sinematik bir deneyim katarak geniş kitlelere yayılmasına önayak oldu. Karakterler ve öyküsü de büyük beğeni aldı.
Konami ile yaşadığı tartışma sebebiyle buradaki işinden istifa eden Kojima, istifası sonrası kendi şirketi olan ‘Kojima Productions’ı kurdu. Bu şekilde oyun dünyasında kendini ispat eden Hideo Kojima, gelecek projeleriyle yükselişine devam edecek gibi duruyor.
Gelmiş geçmiş en iyi Türk Rock şarkılarından biri olarak görülen Dönence'nin hikayesini Barış Manço'nun ağzından öğreniyoruz.