Gübrede bir süredir sürmekte olan indirim kararlarının ömrü kısa oldu. Son 16 gün içerisinde gübre fiyatları %65 ila %106 aralığında zamlandı. Yıllık zam oranlarıysa %400'e dayandı.
Geçtiğimiz sene yaşanan tarımsal kuraklıktan sonra bu sene yağışların iyi gitmesi sebebiyle üretim artışı beklenmekte olan hububatı, gübre zamları vuracak.
Sözcü'nün yapmış olduğu habere göre geçtiğimiz sene kuraklık sebebiyle hububatta önemli rekolte kayıpları yaşanmış; iç pazar için yıllık ortalama 20 milyon ton buğdaya ihtiyaç duyulurken, TÜİK verilerine göre 17 milyon ton buğday üretilebilmişti. Sektör temsilcilerinin aktardığına göre bu rakam 15 milyon tonun da altına düşmüş durumda.
Yurtta yeterli üretim olmamasının dışında Türkiye’nin en çok hububat ithal etmiş olduğu 2 ülke arasında da savaş çıkması buğday fiyatlarını vurmuş, son 14 senenin rekorunu kıran küresel buğday fiyatları yurtta un fiyatlarının zamlanmasına, ekmek fiyatlarında da yeni zamların yapılmasına zemin hazırlamıştı.
Gözler bu sene yurtta yapılacak olan hububat üretimine çevrilmişken, bu defa da gübre fiyatlarına ciddi zamlar gelmeye başladı.
Tarım yazarı ve ziraat mühendisi Faik Toy’un vermiş olduğu bilgiye göre, 16 gün önce ton fiyatı 4 bin TL olan (26 azotlu) CAN gübre, %106 zamlanarak 8 bin 250 TL’ye yükseldi. ÜRE gübreyse 9 bin TL'den 14 bin 850 TL'ye çıktı.
Toy, son 1 senelik gübre zamlarınınsa %400’e dayandığını belirtti.
Ankara Polatlı’da gübre bayiliği yapmakta olan Ziraat Mühendisi Murat Çelik ise, gübre zamları sebebiyle son 1 senede çiftçinin satın aldığı gübrede %50 oranında düşüş olduğunu, bu durumun özellikle hububat üretimini sekteye uğratacağını vurguladı.
Çelik konu üzerine “Çiftçinin gübre satın almaya gücü yetmiyor. Bu yıl alınan gübre miktarında geçen seneye kıyasla korkunç bir fark var. %50 civarında düştü. Çiftçi, ‘azotlu gübreler yerine sıvı gübreler kullanarak üretimi telafi edebilir miyiz’ arayışında” ifadelerini kullandı.
Geçtiğimiz sene yaşanmış olan kuraklıktan sonra bu senenin iklim koşullarının iyi olduğunu, yağışlı bir iklime sahip olunduğunu dile getiren Çelik, “Uzun zamandan beri arayıp da bulamadığımız iklim koşullarına sahibiz ancak yeterli gübre kullanmadığımız takdirde bu yıl da verim almamanız mümkün değil. Bu durum da hububat başta olmak üzere tüm tarımsal ürünlerin rekoltesini etkileyecek” ifadelerine yer verdi.
Ziraat Mühendisi Faik Toy ise, gübre zamlarından dolayı tohum ekim döneminde taban gübresinin yeterince kullanılamadığını, şimdi de üst gübrelemenin yapılamayacağını belirtti.
“Bu yıl ülkemiz çok güzel yağış aldı. Eğer bu yağış gübre ile takviye edilmiş olsaydı buğday ve arpalarda rekolte rekorları kırılabilirdi” ifadelerine yer veren Toy, ekleme yaparak “Maalesef tohum ekim zamanında taban gübreleri yeterince kullanılmadı. Kimi gübresiz ekti kimisi gübreyi koklatarak ekti. Şimdi buğday ve arpalarda tam üst gübreleme zamanı ama gübre fiyatları uçtu ve bu durum çiftçinin gübre almasına engel teşkil ediyor” dedi.
Ayrıca Faik Toy, “Gübrenin atılmaması buğday ve arpa rekoltelerini önemli ölçüde düşürür. Oysa yeterli bakım ve besleme yapıldığında minimum alandan maksimum verim elde edilir” ifadelerine de yer verdi.
Önümüzdeki süreçte pamuk ve mısır ekiminin yapılacağını dile getiren Toy, bu ürünlere de gübre verilmezse verimdeki kaybın derinleşeceğini vurguladı.
“Bu iki ürünün bereketi tamamen gübreye ve sulamaya bağlıdır” ifadelerini kullanan Toy, ifadelerini şu şekilde sürdürdü:
“Elektriğe gelen fahiş zamlar bu iki ürünün sulama sayısında azaltmaya gidilmesine sebep olabilir ve bizim aleyhimize olur. Dolayısıyla yapılması gereken en önemli şey maliyetlerin aşağı çekilmesidir. Maliyetler düşürülmediği zaman ürünün piyasaya arz fiyatı yüksek olur bu seferde yüksek gıda fiyatlarıyla karşı karşıya geliyoruz.
Tarım bir bütündür ve bir yerde sorun başlarsa domino etkisi yapıyor, bitkisel üretim sıkıntıya girdiğinde hayvansal üretim daha çok sıkıntıya girmiş oluyor ve sonuç olarak tüketici çok yüksek gıda fiyatlarıyla karşı karşıya kalarak sıkıntıya girmiş oluyor.”