Goldman Stratejistinden Çarpıcı Açıklamalar

Amerika borsalarının teknoloji alanında, öteki hisselerden fazlaca daha değişik hareket etmesi 2022 senesinde birçok yatırımcının gündeminde. Goldman Sachs Amerika Baş Hisse Stratejisti David Kostin, Amerika’nin teknoloji hisselerinin senenin ilk haftasında sert bir satış dalgasıyla yüz yüze kaldığını söyledi. Satış dalgasının peşinden teknoloji hisselerinin ağırlıkta bulunmuş olduğu Nasdaq 100 endeksi pazartesi günü kısa bir müddet için de olsa düzeltmenin eşiğine geldi.

Bunun peşinden gerçekleşen ralli, dört gün devam eden kayıplara son verdi. Yatırımcıların teknoloji hisseleri karşısındaki geriliminin büyük bir bölümü, Amerika Merkez Bankası’nın geçtiğimiz ay faiz oranlarındaki yükselişe yönelik verdiği sinyaller oldu. Piyasalar şuan faiz oranlarında artış hazırlanırken, aynı zamanda merkez bankasının bilançosunda küçülmenin gerçekleşmesini de bekliyor. Bunun cevabında birçok analist 2022 yılının yüksek büyümeki teknoloji hisseleri için sıkıntılı bir periyodu bununla beraber getireceğini düşünüyor.

Teknoloji hisseleri geçtiğimiz sene korona virüs pandemisi sebebiyle yürürlüğe konan gevşek para politikalarının yararını görerek üstün dereceli üstüne üstün dereceli kırmıştı. Fakat şimdi kovid sebebiyle alınan bu teşvik önlemleri kademeli olarak geri çekiliyor. Kostin CNBC’ye yapmış olduğu açıklamada, “ABD borsalarında görülen en büyük ve tek hatalı fiyatlandırma, beklenen gelir büyümesi yüksek ancak negatif marjlara sahip şirketlerle, pozitif ya da önemli ölçüde pozitif marjlara sahip yüksek büyüme şirketleri arasında” dedi.

Devamında, “bu uçurum geçtiğimiz yıl sert bir şekilde dengeye ulaştı” ifadesini kullandı. Bu nedenle Kostin devasa miktarlarda satışları olan ancak düşük karlı teknoloji şirketlerinin, yatırımcıların ilgisinin odağında olduğu bir dönemin ardından satış dalgasına maruz kaldığını düşünüyor. Aynı zamanda bu trendin devam etmesini bekliyor. Kostin yüksek büyümeli, düşük karlı hisselerin 2021’in şubat ayında işletme değeri-satış oranının 16 kat üzerinde işlem gördüğüne dikkat çekti.

Bu oran yatırımcıların bir şirketin değerini belirlemesinde katkı sağlıyor ve aynı zamanda  şirketin satışları, sermayesi ve yine beraberinde borcu göz önünde bulunduruluyor. Bu tür hisseler şimdi bu oranın 7 kat üzerinde işlem gerçekleştiriyor.

Kostin, “bu gelişmenin büyük bir bölümü geçtiğimiz bir ayda yaşandı ve büyük oranda faiz oranlarındaki yükseliş, değerlemeler ya da gelecekteki nakit akışının değerini düşüreceği için ortaya çıktı” dedi. Açıklamasının devamında, “bu büyük bir konu ve bu nedenle bu ikisi arasındaki uçurum müşterilerimizle de görüşmelerimizin en önemli konusunu oluşturuyor” ifadesini kullandı. Kostin, “düşük marjlı ancak hızlı bir şekilde gelir büyümesi beklenen şirketler büyük oranda gözden düştü ve bu düzeltme devam edecek” açıklamasında bulundu.

Bu düzeltmede yatırımcılar, bir varlığın geleceğine yönelik belirsizlik ortaya çıktığında fiyat yahut kıymeti tekrar değerlendiriyor. Bu iki tür pay arasındaki yar Kostin’e nazaran giderek daha da genişleyecek. Kostin süratli büyüyen ve yüksek kar marjlarına haiz şirketlerin değerlemelerinde yükseliş görülebileceği gibi, düşük ve olumsuz marjlı şirketlerin daha da geri çekilmesiyle sonuçlanabileceğini söyledi.

Açıklamasında, “bu da faiz oranları ve hisseler arasındaki ilişkiye bağlı. Değişimin hızı ve ölçeği kadar, kar marjlarının birçok fon yöneticisinin kilit odağı olması da önemli” ifadelerine yer verdi.