Göbeklitepe hakkında bilinmeyenleri sizler için derledim.
Göbeklitepe Neden Piramitlerden Bile Önemli?
Yunan mitolojik tanrılarından Hitit, Sümerler ve Mısır tanrılarından önce yaşamış insanlar kendilerine göre de inanç benimsediler. Dinin merkezi de günümüzdeki Şanlıurfa şehrinde bulunan Göbeklitepe'dir. Anadolu, geçmişimizde de farklı kültürlere ev sahipliği yaptı.
Alman arkeolog Klaus Schmidt, 1995'de Şanlıurfa'da bulunan bir antik tapınak keşfetti. Keşfin ardından araştırmalar yapıldı. Ve tapınağın 12 bin yıl önce yapıldığı ortaya çıktı. Buradan anlıyoruz ki tarihin en eski inşasında Göbeklitepe yerini alıyor. Yapılan bu keşif geçmişimiz açısından çok önemliydi. Ayrıca tarihimize ayrı düşen noktalar da bulunuyordu. O yüzden çoğu bilim insanı buraya yoğunlaştı.
Öncelikle Göbeklitepe'nin nasıl keşfedildiğini anlatalım. Göbeklitepe arazisinin sahibi Mahmut Yıldız'ın amcası Şafak Yıldız'dır. 1986 yılında araziyi süren Şafak Yıldız, büyük bir taşa rastladı. İlginç bir taş olduğunu anlayan Şafak Yıldız, taşı direkt Şanlıurfa Müzesi'ne götürdü. Müzenin müdürü tarih öğretmeniydi. Taşı inceleyen öğretmen, sıradan bir taş olduğunu düşündü. Ardından taş değersiz olduğu için depoya kondu. Yıllarca kimse ilgilenmedi.
Alman arkeolog Klaus Schmidt, sular altında kalmış antik şehir Nevali Çodi'de kazı yaptığı sıralar depodaki bu taşı farketti. Taşın değerli olabileceğini düşündü ve bazı testler uyguladı. Testlerin ardından taşın 12 bin yıl önceye ait olduğu anlaşıldı. Ardından hemen Göbeklitepe'ye gidip kazı çalışmaları başlattı. Tarla sahibi Mehmet Yıldız'da o günden beri merak edip gelenlere eşlik ediyor, tarihimizi anlatıyor.
20 yıl boyunca emek verip, Göbeklitepe'yi açığa çıkaran arkeolog Klaus Schmidt, geçirdiği kalp krizinden dolayı 2014'de hayatını kaybetti.
Göbeklitepe’yi yan yana konmuş 20 futbol sahası büyüklüğünde düşünebiliriz. Tapınaktaki odalar, taşla örülü ve daire şeklindedir. Taşların yüksekliği ise 3-6 metre arasında değişiklik gösterir. Taşların üzerinde insan ve hayvan figürlerine rastlamak mümkün. Odalarda bulunan taşların ağırlığı da neredeyse 60 ton. Bu ağır taşları uygun yerlere yerleştirmek mimarlık mühendislik gerektiren bir iştir. Yani sonuç olarak tarihimizin ilk mimar ve mühendisleri Göbeklitepe'yi inşa eden kişilerdir.
25 yıl içinde 20 bölümden oluşan Göbeklitepe’den sadece 4 tanesi çıkarıldı. Uzun bir kazı çalışması devam edecek diyebiliriz.
Göbeklitepe’yi önemli kılan en belirgin özellik, tarihimizin eski yapısından olmasıdır. Göbeklitepe'nin yapılışı M.Ö.10 bin yıla dayanıyor. Yani yaklaşık 12 bin yıl diyebiliriz.
Göbeklitepe'yi tarih olarak kıyaslayacak olursak, en eski insan yapıtlarından olan İngiltere’deki ünlü Stonehenge’den 7000 yıl, mısır piramitlerinden ise 7500 yıl daha eski bir yapısı olduğunu söyleyebiliriz. Göbeklitepe, yazıyı bulan Sümerler'den bile 6000 yıl daha eski olduğunu belirtmek isteriz.
O yüzden Göbeklitepe’nin önemi çok büyük. Örnek verecek olursak, piramitler yapıldığında bronz çağı yaşandı ve insanlar metallerden araç gereç elde ettiler.
Mısırlılar, tarım sayesinde aç kalmadan yerleşik hayata devam etti. İnsanlar yerleşik hayattan önce göçebe olarak yaşamlarını sürdürdüler. Ardından tarım keşfedildi ve yerleşik hayata geçtiler. Yerleşik hayatla birlikte insanlar kendilerine göre tapınaklar yaptılar. Fakat belirtmeliyiz ki Göbeklitepe'de bulunan insanlar tarımdan bile önce kendi inşalarını gerçekleştirdiler. Göbeklitepe hakkında bilinen bu gerçeklerle tarihi bilgimizdeki bazı olayların yerleri de değişmiş oldu. Ve şu an Göbeklitepe'nin sadece %20'si yer altından çıkartıldı. Geriye kalanlar kazılarla çıktıkça eminiz ki yeni bilgiyer de bizi bekliyor olacak.
Benzer içerikler için buraya tıklayınız.
Bu gibi haberlerinin devamı için parafesor.net sitemizi ziyaret edebilirsiniz.