Geçmişten Günümüze Siyasi Yasaklı Politikacılar

Yayın Tarihi: - Güncelleme Tarihi:

Geçmişten günümüzde kadar çeşitli sebeplerle siyasi yasaklı haline gelen politikacıları isterseniz gelin yakından inceleyelim.

Geçmişten Günümüze Siyasi Yasaklı Politikacılar

Kazım Karabekir

Kâzım Karabekir, Haziran 1926 tarihinde Cumhurbaşkanı Gazi Mustafa Kemal'e yapılmak istenen İzmir Suikast teşebbüsüyle bağlantılı olduğu gerekçesiyle tutuklandı. İstiklal Mahkemesi'nde idam istemiyle yargılandı ve beraat etti. 1927'de TBMM'nin ikinci dönemi bitince milletvekilliği sona erdi. Bu dönemden sonra uzunca bir süre siyasetten uzaklaştırıldı. Yönetimle ters düşmesi yüzünden sıkıyönetim altında tutulması istenen 84 kişiden oluşan "muhalifler" listesinin en başında yer aldı. 10 yıl boyunca sürekli takip ve gözaltında oldu ve hatıralarını yazdığı "İstiklal Harbimiz" isimli eseri zamanın hükûmetinin kararıyla "Takrir-i Sükun" kanunu kapsamında toplatıldı. En sıkıntılı senelerini belki de bu dönemde geçirdi. Atatürk'ün ölümü sonrası 26 Ocak 1939 tarihinde İstanbul Milletvekili seçilebildi.

Geçmişten Günümüze Siyasi Yasaklı Politikacılar

Necmettin Erbakan

1970'de kurulan Milli Nizam Partisi'nde genel başkan olan Necmettin Erbakan partisinin kapatılması sonrası kurulan Milli Selamet Partisi'nde de genel başkan oldu. 1980 darbesiyle siyasi yasaklı haline gelen Erbakan 1987'de yasakların kaldırılması sonrası Refah partisi'nin başına geçip siyasete dönüş yaptı. Partisi 1995 seçimlerini birinci olunca Doğru Yol Partisi ile Refahyol hükümetini kurup 28 Haziran 1996'da başbakan olarak görevine başladı. 28 Şubat süreciyle başbakanlığa bırakmak zorunda kaldı. Anayasa Mahkemesi'nin Refah Partisi'ni kapatmasının sonrası yeniden siyasi yasaklı haline geldi. Yasağının sona ermesiyle beraber Saadet Partisi kongresinde tekrardan genel başkan seçilip aktife siyasete geri dönüş yaptı.

Geçmişten Günümüze Siyasi Yasaklı Politikacılar

Bülent Ecevit

1972 yılında İsmet İnönü'nün ölümü sonrası CHP genel başkanı seçildi. 1980 yılında darbe sebebiyle siyasi yasaklı hale gelene dek CHP'nin genel başkanlık görevine devam etti. 1985 yılında siyasi yasağı sürerken eşi Rahşan Ecevit'in önderliğinde Demokratik Sol Parti kuruldu. 1987'de yapılan referandumla siyasi yasaklar kaldırılınca Bülent Ecevit DSP'nin genel başkanı oldu. Aynı senenin Kasım ayında yapılan seçimlerde DSP barajı geçemeyince Ecevit siyasetten çekilme kararı aldı. 1989 yılında siyasete yeniden dönen Ecevit, 20 Ekim 1991 seçiminde DSP Zonguldak milletvekili olarak meclise girdi.

Geçmişten Günümüze Siyasi Yasaklı Politikacılar

Alparslan Türkeş

27 Mayıs'ta aktif rol alan ve darbe bildirisini radyodan okuyan eski albay Alparslan Türkeş CKMP (Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi) kongresinde genel başkan seçildi ve partinin adını Milliyetçi Hareket partisi (MHP) olarak değiştirdi. 1980 yılında askeri darbe sonrası siyasi yasaklı haline gelene dek genel başkan olan Türkeş diğer siyasi liderle birlikte tutuklandı. 1987 yılında yasakların kaldırılmasıyla beraber MHP'nin yerine kurulmuş olan Milliyetçi Çalışma Partisi'nin (MÇP) genel başkanı seçildi. 1993'de MÇP'nin adı MHP olarak değiştirildi.

Geçmişten Günümüze Siyasi Yasaklı Politikacılar

Süleyman Demirel

1980 darbesiyle siyasi yasaklı haline gelenler arasında 1964 yılında Adalet Partisi genel başkanı olan Süleyman Demirel'de vardı. Zaten birçok politikacı 1980 askeri darbesiyle siyasi yasaklı oldu. Adalet Partisi cuntacılar tarafından kapatıldı. Demirel'in yol arkadaşları Doğru Yol Partisi'ni kurdu. 1987'de yapılan referandum ile siyasi yasaklar kaldırılınca Demirel aktif siyasete döndü ve DYP'nin genel başkanı seçildi.

Geçmişten Günümüze Siyasi Yasaklı Politikacılar

Recep Tayyip Erdoğan

6 Aralık 1997'de "Asker Duası" adlı şiirden bir dörtlük okudu. Konuşmayla ilgili olarak bir inceleme başlatıldı. Hakkında hazırlanan iddianame 12 Şubat 1998'de tamamlandı. Bir yıldan üç yıla kadar hapis istemiyle hakkında dava açılan Erdoğan'ın yargılanmasına 31 Mart 1998 günü başlandı. 21 Nisan 1998'de sonuçlanan davada Erdoğan'a bir yıl hapis ile 860 bin TL ağır para cezası verildi. Daha sonra duruşmadaki iyi hali baz alınarak cezası 10 ay hapis ve 176 milyon 666 bin 666 TL para cezasına çevrildi. Kararın Yargıtay'da onanmasının ardından siyasi yasaklı haline gelen Erdoğan, herhangi bir partiyle beraber yada bağımsız olarak herhangi bir seçime katılım gösteremeyecekti. Ceza infaz yasası gereği hapis cezası 4 ay 10 güne indi daha sonra İstanbul büyükşehir belediye başkanlığı görevini bıraktı ve akabinde 26 Mart 1999 günü Kırklareli Pınarhisar Cezaevi'ne gönderildi. 24 Temmuz 1999'da ceza süresini tamamlayıp cezaevinden tahliye edildi. 2002 seçimlerinde iktidara geldikten sonra hükûmet Erdoğan'ın siyasi yasağının kaldırılması için TBMM'ye yasa teklifi sunuldu. Bu yasa değişikliği TBMM tarafından oy çokluğuyla kabul edilse de Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer yasayı veto etti. Daha sonra aynı yasa değiştirilmeden mecliste yeniden kabul edildi ve Cumhurbaşkanı Sezer yasa bu kez değişikliği onayladı ve siyasi yasağı kalkmış oldu.

Geçmişten Günümüze Siyasi Yasaklı Politikacılar

Ekrem İmamoğlu

31 Mart seçimlerinin iptali sonrasında Ekrem İmamoğlu, 30 Ekim 2019'da Fransa'nın Strazburg kentinde gerçekleştirilen Avrupa Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi'nde davetli olarak bir konuşma yaptı. Bunun üzerine Süleyman Soylu 4 Kasım 2019 tarihinde İmamoğlu’nu ''Türkiye'yi Avrupa'ya şikayet etmekle'' suçlayarak, ''Avrupa Parlamentosu'na gidip, Türkiye'yi şikayet eden ahmağa (İmamoğlu'na) söylüyorum. Bunun bedelini bu millet sana ödetecek" dedi. Buna cevaben İmamoğlu, "Ben lafa bakarım laf mı diye, bir de söyleyene bakarım adama bakarım adam mı diye derim. 31 Mart'ta seçimi iptal edenler ahmaktır. Önce ona bir odaklansın." dedi. Bunun üzerine YSK, İmamoğlu'nun 4 Kasım 2019'daki basın açıklamasında 2019 belediye seçimlerinde görev alan YSK üyelerine hakarete ettiğini öne sürerek İstanbul Anadolu Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Başsavcılığın hazırladığı iddianamede İmamoğlu'nun "kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı alenen hakaret" suçundan 1 yıl 3 ay 15 günden 4 yıl 1 aya kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. İddianame 28 Mayıs 2021 tarihinde kabul edildi ve dava süreci başladı. 14 Aralık 2022’deki duruşmaya katılım göstermeyen İmamoğlu, duruşma sürerken sosyal medya üzerinden İstanbul halkını Saraçhane'ye davet etti. Mahkeme tarafından akşam saatlerinde İmamoğlu'na 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ve siyasi yasak kararı verildi.

Geçmişten Günümüze Siyasi Yasaklı Politikacılar

Etiketler
Gönder
runtobet casino siteleri