Gamma Knife, radyo cerrahisindeki ilk mükemmeliyet merkezi oldu

Koç Üniversitesi Hastanesi’nde bulunan Gamma Knife Merkezi, Uluslararası Stereotaktik Radyocerrahi Derneği tarafından dünyadaki “İlk Mükemmeliyet Merkezi” seçildi.

Hastaneden yapılan açıklamaya göre, Koç Üniversitesi Hastanesi’nde hizmet veren Gamma Knife Merkezi, radyocerrahi alanında Uluslararası Stereotaktik Radyocerrahi Derneği tarafından dünyadaki “İlk Mükemmeliyet Merkezi” olarak ilan edildi.

Gamma Knife radyocerrahisi alanında Doğu Avrupa, Kuzey Afrika, Balkanlar ve Orta Doğu’daki Gamma Knife konusunda gözlem, eğitim ve kurs gereksinimi olan yerli ve yabancı doktorlarla fizikçilere eğitim üssü olarak hizmet verecek. İlgili sertifika, Milano’da gerçekleşen Uluslararası Stereotaktik Radyocerrahi Derneği Kongresi’nde, Uluslararası Stereotaktik Radyocerrahi Derneği Eski Başkanı Ian Paddick tarafından verildi.

Açıklamada görüşlerine yer verilen Koç Üniversitesi Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Selçuk Peker, “Bugün benim için çok sevinçli ve gururlu bir gün. Uluslararası Radyocerrahi Derneği’nin Mükemmeliyet Merkezi Sertifikasına hak kazanan dünyadaki ilk merkez olduk. Gamma Knife radyocerrahisi konusunda uygulamalarımızın her noktası titizlikle değerlendirildi. Tedaviyi günümüz standartlarına uygun olarak, çok hassas ve titiz bir şekilde uyguladığımızın bir işareti olarak bu sertifika merkezimize verildi. Bu başarıda büyük emeği olan tüm ekibimize teşekkür ederim.” ifadelerini kullandı.

Kansız ve ameliyatsız tedavi imkanı

Gamma Knife cerrahisinde temel, stereotaktik prensiplerden yola çıkılarak kafa içerisindeki hastalıklı alanın bilgisayarlarla belirlenmesi ve bu alanın 192 adet Kobalt kaynağından çıkan gama ışınlarıyla ışınlanması oluyor. Her bir kaynaktan çıkan gücü düşük ışınlar normal beyne zarar vermezken, 192 adet ışının odaklanmış olduğu noktada ise yüksek miktarda radyasyon etkisi görülüyor.

Gamma Knife hastalara kansız ve ameliyatsız tedavi imkanı sunuyor. Yoğun bakım gereksinimini ortadan kaldıran, sadece birkaç saat süren bir tedavi şekli olarak öne çıkıyor. Tedaviden sonraki gün hastalar normal günlük yaşantısına dönebiliyor.

Stereotaktik radyocerrahide, tümör veya hastalıklı doku hücrelerinin DNA’sında hasar oluşturuluyor. Işınlanan tümör hücrelerinin bölünme ve beslenme fonksiyonları bozulduğu için tümörün büyümesi engelleniyor. Bu tedavide amaç, tümörün büyümesini durdurmak oluyor.

Çoğunlukla tedavi edilen hastaların tümörleri zaman içerisinde küçülüyor. Tümördeki küçülmenin hızı yaklaşık olarak büyüme hızına eşit oluyor. AVM olarak adlandırılan damar yumaklarının tedavisinde ise Gamma Knife, normalden geniş olan damar duvarlarının kalınlaşmasına ve giderek tıkanmasına yol açıyor. Damar yumağının kapanması zaman içerisinde gelişiyor. Bu süre yaklaşık 3 yıl oluyor. Kötü huylu tümörler ve metastazlar hızlı oluştuğu için tedaviye aynı hızla birkaç ay içerisinde cevap veriyor. (AA)