G20 sonuç bildirgesinde:"G2O merkez bankaları, hedeflerine uygun bir şekilde fiyat istikrarına dair güçlü bir kararlığa sahip ve enflasyon beklentilerindeki fiyat baskısını takip ediyor." denildi.
G20 Zirvesi Sonuç Bildirgesi, ülke liderlerinin iki gün boyunca devam eden toplantıları sonrası 52 madde şeklinde yayımlandı.
Söz konusu bildirgede, dünyada aynı anda birçok krizin yaşandığı zamanda zirvenin yapıldığı bildirildi. Küresel ekonomi için oldukça önem taşıyan bu zamanda G20'nin gerekli ve kesin adımları atmasına dikkat çekildi.
Az gelişmiş ve küçük ada ülkeleri de dahil olmak üzere gelişmekte olan ülkelere küresel sıkıntılara karşı verilen desteğin süreceği aktarıldığı bildirgede, bu doğrultuda güçlü bir toparlanma, istihdam fazlalaştırmaya ve sürdürülebilir yükselmeyi sağlayacak halde 5 adımda hareket edileceği belirtildi.
Bildirgede, mevcut çatışmalar ve yüksek tansiyonların küresel gıda güvenliğindeki problemleri çoğaltmasından endişe duyulduğuna vurgu yapılarak, şu ifadelere yer verildi:
"Bu sebeple, gelişmekte olan ülkelerdeki kırılgan olabilecek toplumları merkez konuma alacak bir halde yaşamları kurtarmak, besin yetersizliğini ve açlığı önlemek için acil adımlar atılması gerektiğini düşünüyoruz. Sürekli, dirençli tarım ve gıda sistemlerinin sağlanması için çağrı yapıyoruz. Türkiye ve BM'nin aracılık ettiği İstanbul Anlaşması'ndan memnunuz. İlgili tarafların, anlaşmayı tam, zamanında ve aynı şekilde devam edecek bir halde uygulamasının önemine vurgu yapıyoruz."
Küresel para politikalarıyla alakalı kararların da yer aldığı bildirgede, G20 merkez bankalarının hedeflerine uygun biçimde ücret istikrarını sağlama hususunda kararlılığa sahip olduğu ve enflasyon beklentileri üstündeki ücret baskılarının yakından takip edildiği vurgulandı.
Bildirgede, "Merkez bankaları parasal sıkılaştırmanın hızını, verilere dayalı ve açık halde, enflasyon beklentilerinin çıpalanmasından emin olup ayarlamaya devam edecek." denildi.
Jeopolitik, enflasyon ve enerji krizlerinin yanında tüm dünyayı sarsan iklim krizine de vurgu yapıldığı bildirgede, iklim finansmanının çoğaltılması çağrısı yapılarak , "Gelişmiş ülkeleri, iklim değişikliğinin etkilerini düşürmek üzere 2020 yılından bu yana sağlamayı taahhüt ettiği senelik 100 milyar dolar finansmanı adımını atmaya davet ediyoruz." dendi.
Bildirgede, küresel gıda güvenliğine dönük halihazırdaki gelişmelerden endişe duyulduğu ve kırılgan ülkelere dönük acil önlemler almak istedikleri belirtildi.
Uluslararası hukuk, istikrar ve barışı koruyan çok taraflı sisteme destek vermenin önemine dikkat çekildiği bildirgede, "Bu çatışmalarda sivillerin ve altyapının korunması da dahil olmak kaydıyla BM tüzüğündeki prensiplere ve uluslararası insan hakları hukukuna bağlı kalmak gerekli. Nükleer silah kullanılması veya buna dönük tehditler asla kabul edilemez. Silahlı çatışmaların barışçıl halledilmesi, diplomasi ve diyaloğun sürdürülmesi çok önemli. Bugünün çağı, savaş çağı olmamalı." denildi.
Bildirgede, çok fazla üyenin Ukrayna savaşını kınadığı ve savaşın insani durumu ve küresel ekonomideki halen süren kırılganlıkların daha da artmasına yol açtığı kaydedilerek, şu ifadeler kullanıldı:
"Savaş, büyümeyi daraltıp enflasyonu yükseltiyor, tedarik zincirlerini aksatıyor, enerji ve gıda güvensizliğini hızlandırırken, finansal istikrar problemlerini çoğaltıyor . Durum ve yaptırımlarla ilgili farklı görüş ve değerlendirmeler de mevcut. G20'nin güvenlik sıkıntılarını kökten çözecek bir forum olmadığını bildirmekle beraber , güvenlik sıkıntılarının küresel ekonomi üstündeki önemli neticeleri olabileceğinin de farkında olduğumuzu belirtiyoruz."