Fed Faiz Artışlarında Dozu Düşürecek Mi?

ABD'de Ekim ayı enflasyon verilerinin beklentilerin altında kalmasıyla birlikte Fed'in faiz artırım hızını düşüreceğine ilişkin görüşlerin de artmaya ve güçlenmeye başladı. Bu duruma ek olarak belirtmek gerekir ki, Ekim ayı içerisinde ABD enflasyonunun, yıllık bazda %7,7 oranına gelmesiyle birlikte son 9 ayın en düşük seviyesi görülmüş oldu. Ayrıca çekirdek enflasyonun yıllık bazda %6,3 ile son 40 yılın zirvesinden geri gelmesi de bahsi geçen bu durumlara eklenince faiz artırım hızının düşeceğine ilişkin düşünceler haliyle arttı.

Enflasyon verilerine ilişkin bu bilgilerin ardından Fed yetkililerine cesaret gelirken para politikası sıkılaştırma hızında da yavaşlama sinyalleri görülmeye başlandı. Ancak bu duruma yönelik olarak analistler, Fed'in tek bir veriye göre nihai hedefini değiştirmeyeceğini ve ne kadar süre sıkı duruşun sergilenebileceğini belirtti.

Fed'in Para Politikasındaki Sıkılaşma Süreci Devam Edecek Mi?

Fed'in bahsi geçen sıkılaştırma hareketi, enflasyonda yaşanan artışa karşın 2022 senesinin Mart ayında yapılmış olan 25 baz puanlık faiz artışıyla başlatılmıştı. Yapılan ilk faiz artışının ardından, devam eden süreçte gitgide agresifleşmeye başlayan Fed, Mayıs ayında 50 baz puanlık faiz artışı yaparken Haziran, Temmuz, Eylül ve Kasımda ise yetmiş beşer baz puanlık faiz artırımına gitti. Böylece Fed'in faiz oranı toplamda yapılmış olan bu artışlarla beraber 3,75 ila 4,00 puan aralığına çıktı.

Bu bağlamda analistler, yapılmış olan agresif faiz artırımlarına rağmen enflasyonun yüksek seviyelerde kalması sebebiyle Fed'e yönelik eleştiriler artsa da son açıklanan verilerle beraber Fed yetkililerinin rahat bir nefes aldığını belirttiler. Ancak yaşanan bu rahatlamayla beraber cesaretlenen yatırımcıların pay piyasalarında pozisyonlarını artırdığını da hatırlatan analistler, resmin tamamına bakıldığı zaman iş gücü piyasalarında, şirket karlılıklarında ve ücretlerde istenilen sonuçların alınamadığını ve Fed'in sıkılaştırmayı sürdürmekten başka çaresi bulunmadığını belirtti. Bu bağlamda analistlerin ulaştığı sonuç ise sıkılaşma sürecinin daha küçük adımlarla da olsa devam edeceği oldu.

Fed Faiz Politikası Nasıl İlerleyecek?

Konu üzerine Türkiye'den açıklamalarda bulunan Piri Reis Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu ise ABD'de açıklanan Ekim ayı enflasyon verisinin beklentilerin altında kalmış olsa da Fed'in, gelecek dönem rakamlarını ve diğer enflasyon göstergelerini izleyeceğini ifade etti. Verinin beklenenin altında açıklanmasının finansal piyasalardaki risk iştahını güçlü tutarak servet etkisi yaratabileceğini de belirten Aslanoğlu, insanların alım gücünün arttığını düşünerek talebi canlı tutmasının mümkün olduğunu belirtti. Buna bağlı olarak da ücret, talep ve enflasyon sarmalı konusundaki kaygılarda bir nebze artış görülebileceğini belirten Aslanoğlu, Fed'in tek bir veriye bakarak kararında değişiklik yapmayacağını belirtiyor. Buna göre Aslanoğlu, Fed'in bir ay sonraki enflasyon, büyüme ve ücret verilerini yakından izleyerek para politikasını bu verilere göre şekillendireceğini düşünüyor.

Fed'in nihai hedefinin enflasyon beklentisilerinin önüne geçmek olduğunu ifade eden Aslanoğlu, verilerin destekleyici yönde gelmeyi sürdürmesi halinde ücret ve talep baskısı görülmezse Fed'in faiz artırımlarında daha fazla hız kesebileceğini ve politika faizinin %5'in üzerine çıkarmama ihtimalinin olabileceğini belirtti.

Aralık Ayında Yapılacak Fed Toplantısında Neler Olacak?

Deniz Yatırım Strateji ve Araştırma Bölüm Müdürü Orkun Gödek de Fed'in Aralık toplantısındaki faiz artırım hızına ilişkin yorumlamalarda bulundu. Buna göre Orkun Gödek, faiz artırım hızının 50 baz puanlık faiz artışına kadar yavaşlatmasını beklediğini ve genel piyasa konsensüsünün de bu yönde olduğunu belirtti.

Yapmış olduğu değerlendirmede Gödek enflasyonda 40 yılın zirvesindeki görüntünün erken gevşemeyi ve politikaya olan güvensizliği doğurabildiğini ve Fed'in de bunu dikkate aldığını, bu sebeple de faize ilişkin bazı belirsizliklerin ortadan kaldırılması gerektiğini belirtti.

Faiz haricinde ise Fed'in yavaşlama sinyallerine rağmen istihdamdaki dengesizliklere ve güçlü piyasa görüntüsüne de odaklandığını belirten Gödek bunun hem ücretler hem de uygulanan politikanın nihayete ermesi için de önemli olduğunu ifade etti.