Fed ekonomistinden Türkiye'ye faiz uyarısı!

Yayın Tarihi: - Güncelleme Tarihi:

Fed Finansal İstikrar Bölümü Ekonomisti Levent Altınoğlu, yayınında Türkiye'nin para politikasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Fed ekonomistinden Türkiye'ye faiz uyarısı!

Bloomberg HT'de yer alan Market Line programına konuk olan Fed Finansal İstikrar Ekonomisti Levent Altınoğlu, stagflasyon ortamında merkez bankasının ne yapması gerektiğini açıklıyor ve Fed'in para politikasının etkisine ilişkin bir analiz sunuyor. 

"Stagflasyon merkez bankalarına meydan okuyor"

Stagflasyon, finansal güç ve enflasyonun birleşimidir. Stagflasyon ortamı ortalama bir banka için zordur. Böyle bir durumda ortadaki banka maliye politikasını sıkı bir şekilde kontrol ediyorsa ticari girişim kötü olabilir. Uyumlu bir para politikası, enflasyonu daha da körükleyerek merkez bankası krizine katkıda bulunur. Bu ortamda aracı bankanın ödeme gücünün önemi ilk sırada gelmektedir. Bununla demek istediğim, orta vadeli bankaların enflasyonun kontrolden çıkmasına izin vermeyeceklerine dair yaygın inanış. Kredi ile stagflasyon ortamında bile finansal beklentiler artmıyor. Merkez bankası bunu "Kriz şiddetlendiğinde küresel faiz oranlarındaki artışları tahmin etmek zor" politikasıyla büyümeyi güvence altına almak için kullanabilir.

Küresel faiz oranları yükselmeye başlıyor. Bunun tedarik zincirini etkilediğini görmek zor ama böyle bir ortam gelişmiş ülkeler için risk oluşturuyor. Gerçekten de, bazı şirketler düşük uzun vadeli maliyet ortamından ve yüksek borç verme oranlarından yararlandı. Faiz oranları yükseldikçe, bu işletmelerin maliyetleri keskin bir şekilde arttı. Sonuç olarak, bu ülkelerde anında yatırımlar gerçekleşebilir. Çıkışların faiz artırımına uymaması durumunda döviz kuru daha da yükselebilir. Yatırımcılar genellikle yükselen emtia fiyatlarının finansal bir etkisi olduğu konusunda hemfikirdir. Enflasyon yükselirse, küresel faiz oranlarının yükselmeye devam edip etmeyeceğini bilmek zor olacak. Türkiye'de pek çok işletme döviz cinsinden çok fazla borçludur ve borcun büyük bir kısmı kısa vadede ödenmek zorundadır. Böylece para politikası enflasyonu desteklemekte ve bu da döviz kurlarında artışa neden olmaktadır. Döviz kurları yükseldikçe işletmeler üzerindeki reel yük de artıyor. Buradaki risk, bu şirketlerin borçlarını ödeyemeyecekleri korkusuyla acil yatırımlar ile karşı karşıya kalmalarıdır. Reel ekonomideki yavaşlama finansal sistemi de etkileyebilir. Geçmişte yaşanan krizlerde nelerin geliştiğini gördük. Tedbirli para politikası riskten önce faiz oranlarını yükseltmeli.

"Forex mevduatları orta vadeli oynaklık yaratabilir"

Enflasyonun buralarda teke düşmesini beklemek zor. Son zamanlarda, destekleyici para politikası ve yüksek enflasyon nedeniyle TL daha pahalı hale geldi. Yüksek enflasyon ortamında merkez bankası döviz kazancının önemli bir kısmını satarak kura müdahale ederek faizleri yükseltmeden TL'nin ayakta kalmasını zorlaştırdı. Son yıllarda orta ölçekli bankalar sermayelerini artırmak için bankalardan dış kredi kullanmışlardır. Yabancı yatırıma ve ihracata yeterli döviz girişi olmazsa, merkez bankası dış kredileri geri ödemekte zorlanacaktır. Daha sonra karşınıza iki seçenek çıkacaktır. Birincisi, dış krediler TL ve ek ücretler olarak ödenebilir. İkinci seçenek, kredinin bir kısmını ödememektir. Bu, işletmeye zarar verir ve kredi sistemini etkiler. Değer koruma uygulamaları, geçici döviz kuru desteği sağlayabilir. Orta vadede enflasyonist baskılar yarattığını ve döviz kurunu olumsuz etkilediğini göreceğiz.

Kaynak: https://www.borsatek.com/fed-ekonomistinden-turkiyeye-rezerv-uyarisi-geldi-84505h.htm
Gönder
runtobet casino siteleri