İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, "Biliyorum, iki tatilimde de yağmura denk geldi İstanbul ama bütün İstanbul, çalışkanlığımı da iyi niyetimi de çok iyi biliyor." dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, "Biliyorum, iki tatilimde de yağmura denk geldi İstanbul ama bütün İstanbul, çalışkanlığımı da iyi niyetimi de çok iyi biliyor." dedi.
İmamoğlu, Saraçhane'deki İBB binasında düzenlediği basın toplantısında, Datça'da ve Çeşme'de yaşanan orman yangınları için geçmiş olsun dileğinde bulunarak, söndürme çalışmalarına 60 personel ve 12 araçla destek olduklarını söyledi.
Bayramda İstanbul'da özellikle iki ilçede, Esenyurt'un bir mahallesinde, hatta bir sokağında etkili olan yağışın ardından yaşananlar nedeniyle bugünkü toplantıyı düzenlediklerini dile getiren İmamoğlu, birkaç gün gözlem yaptığını, yorumları dinlediğini, yazılanları okuduğunu belirtti.
"O gün İstanbul genelinde afet benzeri bir durum yaşanmadı"
İmamoğlu, şöyle konuştu:
"O gün İstanbul genelinde afet benzeri bir durum yaşanmadı. Birkaç ilçede yaşanan su baskınları oldu. Sadece Esenyurt'un Pınar Mahallesi'nde sınırlı bir hatta, hatta bir sokakta sorun yaşandı. Kaldı ki aynı yerde geçmiş yıllarda defalarca sorun yaşanmıştır. Son olarak da 2020'de yaşanan sorun sonrası, bu bölgeye kalıcı çözüm oluşturmak adına da yatırım kararı aldık ve süreci devam ediyor. Tam 800 milyon lirayı aşan bir yatırımdan bahsediyoruz."
Ekrem İmamoğlu, yağışın gece yarısından sonra şiddetini artırdığını ifade ederek, gelişmeleri ekibinden bilgi alarak an be an takip ettiğini söyledi. Gece 03.30 itibarıyla konferans sistemiyle görüşmeleri yaptığını aktaran İmamoğlu, gelişmeleri ekipleriyle birlikte yönettiğini anlattı.
İmamoğlu, "Her sorunda sahada o işin başındaki kişi olmazsa yapılan hiçbir şeyin anlamı yok" gibi bir durumun söz konusu olduğunu belirterek, "Sorunun çözümü için çalışan binlerce insanın emeğinin hiçbir değeri yok sanki. Öyle bir süreç. İstanbul Büyükşehir Belediyesi 3 yıldır tek adam kafasıyla yönetilen bir kurum değildir. Bu gerçeği öncelikle bu ülkeyi tek adam kafasıyla yönetmeyi alışkanlık haline getirenler anlasın. Ben başkan olarak kaldığım sürece de İstanbul Büyükşehir Belediyesinde tek adamlık asla olmayacak." ifadelerini kullandı.
İmamoğlu, özellikle attıkları kurumsallık adımlarıyla bunun çok daha değerli bir seviyeye ulaştığını dile getirerek, şöyle devam etti:
"O gece sabaha kadar İBB'nin 3 bin 200 çalışanı, başkan vekilimizden genel sekreterimize, 3 genel sekreter yardımcımızdan İSKİ genel müdürümüze ve diğer kurum kuruluşlarımızın yöneticilerine kadar herkes sahadaydı. Sabahın ilk ışıklarına kadar tüm süreci bu dev kadroyla birlikte yönettik. Şov yapmaya değil, sorun çözmeye odaklandık. Gerçekten de sorunu çözdük. Yaratılmaya çalışılan suni gündeme bakarsak 3 bin 200 çalışanımızın hiçbir emeği yok, sıfır."
Bu süreçte "Çizmeni giy, alanda fotoğraf ver." diye çok sayıda samimi telefon aldığını aktaran İmamoğlu, "Tüm o iyi niyetli tavsiyelere içtenlikle teşekkür ediyorum. Ben çizmemi afet sonrası, gösteriş olsun diye değil, afet olduğunda vatandaşlarımız zarar görmesin diye öncesinde altyapı çalışması yaparken giyiyorum." diye konuştu.
"Esenyurt'ta dere yatağını ben daraltmadım"
İmamoğlu, popülizm yaparak, şehirde pek çok sorunu kangrenleştirmiş zihniyetin kendilerini eleştirecek yetkisi olmadığını söyleyerek, "Pınar Mahallesi'nde ortaya çıkan zarar, ben ailemle il dışında olduğum için yaşanmadı. İçinde ciddi ihmaller var. Çünkü Esenyurt'ta dere yatağını ben olduğu yerden değiştirip başka bir yere kaydırmadım. Çünkü Esenyurt'ta dere yatağını ben daraltmadım. Bakın ben 33 senedir o bölgede yaşıyorum. Esenyurt'u vahşi yapılaşmaya ben açmadım. Altyapı olmadan onlarca beton gökdeleni de oraya ben dikmedim." dedi.
Engellemelere rağmen büyük özveriyle çalıştığını savunan İmamoğlu, Pınar Mahallesi'nde 5,5 kilometrelik dere yatağında yapılan yanlışlardan dolayı 800 milyon liranın üzerinde yatırım yaptıklarını anlattı.
İmamoğlu, İstanbul'da su baskınlarını engellemek için son 2-2,5 yılda sadece İSKİ'nin 10,2 milyar lira yatırım yaptığını ve yapmaya devam ettiğini kaydederek, "O yağmur 3 yıl önceki İstanbul'a yağsa bugün aradan bir hafta geçtikten sonra halen selde kaybolmuş insanlarımızı arar olurduk. Bunu unutmayın." diye konuştu.
Basını eleştirdi
Televizyon kanallarının birçoğunu izlemediğini belirten İmamoğlu, "Çünkü ne yazık ki dejenere edilmiş bu düzende insanımıza yakışan konuşmalar o kanalların çoğunda yapılmıyor. Teşbihte hata olmaz. Ortada bir cinayet var, zanlı elini kolunu sallayarak olay yerinde geziyor. Kurtarıcı gibi bir de poz veriyor. Herkes onun kurtarıcı olduğunu biliyor ama her nedense maktulü yaşama döndürmeye çalışan insan suçlanıyor ve linç ediliyor. Basının yaratmak istediği süreç ve düzen tam da bu." ifadelerini kullandı.
Yürüttükleri projeleri gelecek haftalarda halkın hizmetine sunacaklarını duyuran İmamoğlu, 150 günde 150 projeyi tanıtacaklarını dile getirdi.
"Benimle 3 yıldır özel uğraşan kalabalık güçler bana takmış durumda"
İmamoğlu, dostlarının "Sana çok yükleniyorlar. Sen de onlara koz verme." dediklerini aktararak, "Konu koz vermek meselesi değil. Onların bir hesapları olduğunu unutmayalım. O hesap tutana kadar benimle uğraşmaya devam edecekler. Hangi tedbiri alırsanız alın uyduracaklar, kaydıracaklar, alttan girecekler üstten çıkacaklar. Benimle uğraşmaya, bana tuzak kurmaya devam edecekler." diye konuştu.
İstanbul'un en başarılı, en hizmetkar ve demokrat belediye başkanı olmaya çabaladığını anlatan İmamoğlu, "Oy vermeyen ilçelere metro götürmemeyi marifet sayan, diğer parti seçimi kazandı diye o ilçelere hizmet götürmeyenleri marifet sananlar hatta ziyaret bile etmeyenler İstanbul'dan silindi ve gitti. Bir partiye üye olmadan, bir partinin referansı olmadan iş bulma dönemi kapandı. Öyle bir silinme ki bu, bu tarz yol ve yöntemle süreci yönetmeye gayret edenler bir daha da bu makamlara gelemeyecekler. Partizanlığa da asla ve asla geçit vermeyeceğiz." ifadelerini kullandı.
Bulunduğu makamın kıymetini ve önemini bilerek yaşadığını belirten İmamoğlu, "Ben nasıl İstanbul'un sorunlarına kafayı takmışsam, benimle 3 yıldır özel uğraşan ve azimle çalışan kalabalık güçler de bana takmış durumda." dedi.
İmamoğlu, seçimleri kazandığı günden bugüne 3 yıl geçtiğine işaret ederek, şunları kaydetti:
"3 yılda izin kullandığım gün sayısı, tam 25 gün. Yani her yıla sadece 1 hafta düşüyor. Her yıl bir hafta ailesine vakit ayırmış bir babayım. Ailelerin birlikte zaman geçirmeye, paylaşmaya ve mutlu olmaya da hakkı var. Hatta bu konuda belki de en fazla çocuklarımız buna ihtiyaç duyar. Ben İstanbul'a elbette hizmet etmeyi kutsallaştırmış bir belediye başkanıyım ve bu anlamda en üstün çalışkanlığı, eforu ortaya koymaya da kararlıyım ama aynı şekilde ben çocuklarımı dinlemeyi ve onları anlamaya çalışmayı, onlarla kaliteli zaman geçirmeyi ve özellikle bu yaşlarında onların bu zamanlarını da ıskalamamayı kutsallaştırmış da bir babayım. Biliyorum, iki tatilimde de yağmura denk geldi İstanbul ama bütün İstanbul, çalışkanlığımı da iyi niyetimi de çok iyi biliyor. Ayrıca, evine, eşine, çocuklarına, ailesine zaman ayırmayan bir baba da asla olmayacağımı belirtiyorum."
Aile fertleri siyaset ortamında hiç gezmediği için onlara siyaset ortamında vakit ayıramadığını aktaran İmamoğlu, "Onlara ancak evimde ve birbirimize ayırdığımız yıl içindeki bir haftada vakit ayırabiliyorum. Onların siyasi ortamlarda vakit geçirmesi ve benimle bir arada olmaları, bizim aile prensiplerimize ve disiplinimize aykırı. Olmam gereken yerde her zaman olacağım. Vatandaşlarım bundan endişe duymasın. Görevimi layıkıyla yerine getireceğim." dedi.
Soruları yanıtladı
Ekrem İmamoğlu, konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Esenyurt'taki selin ardından yapılan yorumlarda, muhalefetten de bazı eleştiriler geldiğinin hatırlatılması ve bunları nasıl karşıladığının sorulması üzerine İmamoğlu, hangi taraf olursa olsun, eleştirinin mantığı ya da katkısı olan tarafları varsa bunları dikkatle inceleyerek okuduğunu ancak niyet başkaysa bunu farklı değerlendirdiğini ifade etti.
İmamoğlu, selin ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu arayarak bilgilendirdiğini de dile getirdi.
İstanbul'un dere yataklarının kentsel dönüşümle yeniden yapılandırılmasının mümkün olup olmayacağına dair soru üzerine İmamoğlu, kentin dere yataklarında şu anda 10 milyon metrekarelik yeşil alan çalışması yaptıklarını dile getirdi.
Bir gazetecinin, 15 Temmuz'un 6'ncı yıl dönümde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Saraçhane'de katılacağı programa kendisinin davet edilip edilmediğini sorması üzerine, "Normalde ne olur, Saraçhane'de bir ilan yapıyorsanız, Saraçhane'de 16 milyon insanın oyuyla seçilmiş belediye başkanının bu sürecin içinde olması ve bu sürece katkı sunması istenir ama henüz davet edilme nezaketinde bulunulmadı." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı daha önce Saraçhaneye davet ettiğini dile getiren İmamoğlu, "Ben de acaba Saraçhane'ye gelir de kendisinin de görev yaptığı Saraçhane'ye uğrar mı diye davet edilmesem de aynı saatlerde burada kendilerini bekliyor olacağım. Bir kahvemizi, bir çayımızı içmesini diliyorum." ifadelerini kullandı.
Financial Times'ta verdiği bir röportajda, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tekrar Cumhurbaşkanı olması durumunda kendisinin İBB'deki görevden alınacağı" iddiası sorulan İmamoğlu, "Benim cümlem tam olarak o değil. Sadece bir kelimeyi alarak yorumlamak yanlış olur, basının huzurunda bu vesile ile dile getireyim." dedi.
Bu arada, İBB binasının karşısında AK Partili bir grup gencin "İstanbul'a hoş geldin İmamoğlu" pankartı açtığı görüldü.
-AA-
Bu tarz içeriklerin tümüne ulaşmak için Parafesör'ü ziyaret edin.
Tüm ekonomi haberlerine buradan ulaşabilirsiniz