Dünyanın En Zeki İnsanı: William James Sidis

Dünyanın En Zeki İnsanı: William James Sidis

Dünyanın en zeki insanı desek kim gelir aklınıza? Belki Albert Einstein ya da Nikola Tesla ama değil, hatta IQ puanı yakın bile değil. Adını belki de ilk kez duyacağınız, IQ puanı 260 ila 300 arasında olduğu düşünülen William James Sidis.

 

William James Sidis, 1 Nisan 1898 tarihinde New York’ta dünyaya geldi. Rusya’dan Amerika Birleşik Devletleri’ne göçen Yahudi bir ailenin çocuğuydu. Babası Boris, Harvard’dan 4 derece almış örnek bir psikologdu, annesi ise bir doktordu.

Ebeveynlerinin de zekası oldukça yüksek olduğundan dolayı William’ın da oldukça parlak bir zekaya sahip olması öngörülüyordu, fakat zekasının sanılanın çok daha fazlası olduğu ispatladı.

 

William, henüz 8 aylıkken alfabeyi öğrendi. 18 aylıkken The New York Times’ı okuyabiliyordu. 8 yaşına geldiğinde ise kendi kendine Yunanca, İbranice, Latince, Fransızca, Türkçe, Almanca, Rusça ve Ermenice öğrendi. Bu öğrendiği dillere ek olarak, kendi dilini de icat etti ve bu dile “Vendergood ” adını verdi.

 

Ailesi onun bir dahi olduğunun farkına varmıştı. Bu sebeple babası, onu Harvard’a yazdırmaya çalıştı. Fakat William o zaman sadece 9 yaşında olduğu için geri çevrildi. 2 sene sonra William 11 yaşındayken Harvard’a kabul edildi. William 1909 yılında Harvard’a kabul edilen en genç kişi olarak kayıtlara geçti. 1910’a kadar matematik bilgisi adeta zirvelere ulaşt ve profesörleri gibi ders vermeye başladı. 

 

William’ın başarıları kulaktan kulağa yayılarak “harika çocuk” lakabını aldı. Lisans eğitimini ise 16 yaşında bitirdi.

Genç yaşta yetenekleri ve üstün zekası ile basının oldukça ilgisini çeken William, New York Times manşetlerinin ön sayfalarında yer aldı. Fakat genç yaşta gelen bu ün, onu oldukça yoruyordu. Mezun olmasından kısa bir zaman sonra William gazetecilere, kendisine göre bir nevi inzivaya çekilme olan “mükemmel” bir hayat yaşamak istediğini belirtti. William’ın psikolog olan babası, oğlunun üne kavuşmasını çok istiyordu. Bunu başarabilmek için oğlunu eğitirken kendi psikolojik yaklaşımlarını uyguladı.

 

 

William çocukken öğrenmekten çok hoşlanmasına rağmen, yetişkin zamanlarına geldiğinde bu düşüncesi tamamen değişti ve bu şan şöhret için babasını suçladı. Boris 1923 yılında hayata veda ettiğinde William onun cenazesine katılmayı geri çevirdi.

William sıradan bir hayat yaşamak istiyordu ve büro işlerine yönelmeye başladı. Fakat bu süreç içerisinde insanlar onu tanımaya devam edince tekrar iş değiştirmek zorunda kaldı. Gazeteciler 1924 yılında onun haftada sadece 23 dolarlık bir işte çalıştığını öğrendiler. Bu haber de yine manşetlere taşındı fakat bu kez ondan övgüyle bahsetmeyerek alaycı bir üslup kullandılar. Çocukken yaptıklarını artık yapamayacağını söylediler. Ancak bu doğru değildi, William farklı isimler kullanarak çok değerli kitaplar yazmaya devam etti.

 

William hayatının dönüm noktasını ise hapis cezasının çarptırılmasıyla yaşadı. Sosyalist bir kişiliği olan William, 1 Mayıs 1919 gösterilerine katıldığı için hükümet tarafından tutuklanıp 18 ay hapisle cezalandırıldı.

Fakat ailesi onun hapiste yatmasını istemedi. Bunun yerine 2 sene boyunca bir senatoryuma kapatıldı. Sidis hem ateist olmasından ve katıldığı eylemlerden dolayı artık halkın gözünden iyice düşmüştü. Yükselişiyle medyanın ilgisini çeken Sidis, düşüşüyle de yine medyanın odağında olmuştu.

 

Sidis, yaşamının son evresini ise bilimden oldukça uzak bir şekilde geçirdi. Ufak çaplı işlerde çalışıp geçimini sağlamaya çalıştı ve aynı babası gibi o da beyin kanaması nedeniyle henüz 46 yaşındayken 17 Temmuz 1944 yılında hayatını kaybetti. Hayatının son zamanlarında öğrendiği dil sayısının 40’a ulaştığı söylenmektedir. 

Dünyayı değiştirebilecek kadar zeki olan ve IQ’su 260 ile 300 arasında olduğu belirtilen bu adam, ne yazık ki kendisini gösteremeden genç yaşta ölüp gitti.

 

 

 

Benzer içerikler için buraya tıklayınız.

Bu gibi haberlerinin devamı için parafesor.net sitemizi ziyaret edebilirsiniz.