McDonald's'ın, dünyanın en ünlü logosuna sahip olmasının hikayesini sizler için derledim.
McDonald's bugün, 34.000'den fazla restoranıyla 119'dan fazla ülkede hizmet veriyor. Bunların 13.000'den fazlası Amerika dışında bulunuyor. Restoranların yaklaşık %80'i işletmeciler, geriye kalanı ise McDonald's şirketi tarafından idare ediliyor. Dünyada her gün ortalama 70 milyon insan tarafından McDonald's restoranlarının ziyaret edildiği tahmin ediliyor.
McDonald's restoranlarında toplam çalışan sayısı 1,9 milyonu bulmaktadır. Yapılan araştırmalara göre Amerika nüfusunun %98'i senede en az bir sefer McDonald's'a uğruyor. McDonald's'ın bu kadar ünlü bir fast-food zinciri haline gelmesinde hiç şüphesiz logosunun ilgi çekici olmasının büyük payı vardır. Fakat ünlü "M" logosu tamamen tesadüf eseri bulunmuş.
Amerika'nın New Hampshire bölgesinden gelip California'ya yerleşen Patrick McDonald 1937 yılında Monrovia havaalanı yakınlarında kendi arabasıyla yoldan geçenlere sosisli sandviç satan bir stand açmıştı. Patrick MacDonald'ın iki oğlu Richard ve Maurice tarafından 1940 yılında bu stand, San Bernardino'ya taşınmış ve sekiz yıl sonra da ayak üstü yemek yenen ve 15 sente, rakip işletmelerin yarı fiyatına hamburger satan bir dükkan haline getirilmişti.
McDonald kardeşler 1952 yılında iki mimarla anlaşarak yol kenarında hizmet veren bir restoran için oldukça rahat görülebilecek ilgi çekici bir levha tasarımı yaptılar. Bu tasarımın sahibi Universal Stüdyoları'nın da tasarımcısı olan Clark Meston idi. Richard tarafından önerilen iki yarım çember, yaklaşık 8 metre büyüklükte neon lambalı ve yaldızlı bir görünüme dönüştürüldü.
Kavis şeklindeki bu levha ilk kez 1953'te Arizona'da bulunan McDonald's şubesinde yerini aldı. Bu şubeyi satın alan kişi Occidental Petrol'ün yöneticisi Neil Fox'tu. Fox'un iş ortağı ve aynı zamanda kayınbiraderi olan Roger Williams ve ortağı Bud Landon ise California'da bulunan üçüncü McDonald's şubesini satın almıştı. Buradaki levhaya farklı açılardan bakıldığı zaman nasıl iç içe geçmiş görüldüğü ve logonun nasıl tasarlandığı da çok daha net bir şekilde anlaşılıyordu.
McDonald kardeşler, 1955 yılında jaz müzisyenliği ile uğraşan ve atılabilir kağıt bardaklar satan Ray Kroc ile bayi müdürü olarak anlaşmıştı. Kroc, hızlı ve uygun fiyata hamburger satan ve kendine has bir tasarımı olan bu restoranlar zincirinin iyi işler çıkaracağını düşünmüş ve 1961 yılında şirketi McDonald kardeşlerden 2,7 milyon dolara satın almıştı.
Kroc, her yeni bir restoran için onlara isim hakkı sebebiyle ödeme yapma sözü vermişti. Ama bunun için yazılı bir sözleşme yapılmadığı için verdiği sözü yerine getirmedi. McDonald kardeşler yapılan bu hile sonrası isim hakkını da yitirmiş oldu.
Kroc'un McDonald kardeşleri saf dışı bırakarak restoranı nasıl ele geçirip zengin olduğunun hikâyesi, John Lee Hancock'un yönettiği ve Michael Keaton'un başrolde oynadığı "The Founder" isimli filme konu olmuştur. Filmin afişlerinde kullanılan slogan ise bir hayli ilgi çekicidir; "Başkasının fikrini çaldı ve Amerika da bunu yuttu!"
Kroc iki ayrı yaldızlı kavisi olan logoları önce bitişik çifte kavisli bir şekil haline getirdi, sonra da 1968 yılına gelindiğinde ise M logosuna dönüştürdü. 2003'te ise tekrar gözden geçirilerek bugünkü halini almıştır.
McDonald's özellikle bugünlerde giderek sağlığa bir tehdit olarak görülmeye başlandı. Böylece restoranlar zinciri 1950'lerdeki ilk kurulduğu zamanlardaki masum görünüşünüde kaybetmiş oldu.
Bugün McDonald's'a şüpheyle yaklaşılmakla beraber logosunun saldırgan küresel bir kapitalizmi çağrıştırdığı düşünülüyor, aşırı tüketimin bir simgesi olarak görülüyor.
1993 yılında Arizona sahillerinde açılan restoranın logosu çevreyle daha uyumlu görünsün diye sarı değil turkuaz rengini aldı. 2010 yılına gelindiğinde California'da açılan restoranın logosu ise yine aynı sebeplerle siyah, Paris'te açılan bazı şubelerdeki logolar ise beyaz renk yapılmıştır.
1960'lı yıllarda McDonald's Meston'un mimari bir tarzda tasarımını yapmış olduğu ilk çifte kavis logosunu yenilenirken Amerikalı Freud anlayışına sahip bazı psikologların tavsiyeleri uygulanmış ve bu logoyla tümüyle yollarını ayırmamıştı. Freud anlayışına göre bu iki kavis, bir annenin besleyici göğüslerini simgeliyordu.
Bu logoya aşırı anlam yüklemek veya bazı kesimlerde farklı düşüncelere sebebiyet verebilir. Ancak McDonald's'ın özellikle çocukları çekme için ve herkesin içindeki çocuğu ortaya çıkarmak için bu tarz yöntemler kullanması da bir realitedir.
Bu gibi haberlerinin devamı için parafesor.net sitemizi ziyaret edebilirsiniz.
Benzer içerikler için buraya tıklayınız