Uluslararası Para Fonu yayınladığı raporunda, dünya ekonomisindeki kuvvetli ayrışmanın küresel üretim üzerinde yüzde 7 etki etmesi öngörülüyor.
çalışmasında, süregelen küresel ekonomik entegrasyondaki yükseliş sonrası dünya ekonomisinin ayrışma riskiyle karşı karşıya vurgulandı.
14 yıl önce yaşanan küresel finansal kriz ile yaşanan toparlanmayı Brexit, ABD ve Çin arasındaki yaşanan mevzuları tekrar hatırlatan çalışmada, kriz sonrası ticaretler kısıtlamalarda artış görüldüğünün altı çizildi.
Paylaşılan raporda, kovid salgını ve Rusya- Ukrayna savaşı ile uluslararası ilişkileri tekrar masaya yatırırken küreselleşmenin faydalarına dair şüpheci yaklaşımların arttığı ifade edildi.
Ülkelerin ticaret anlayışlarının derinleşmesinin küresel ortamda artan yoksulluğun büyük ölçüde düşüş yaşadığının altı çizilirken, gelişmiş ekonomilerdeki düşük gelirli tüketicilere ise daha düşük fiyatlar aracılığıyla fayda sağlandığı ifade edildi.
Azalan sermaye ile doğrudan yabancı yatırımlarında düşüş olacağına işaret edilen açıklamada, uluslararası iş birliğindeki bir bozulmanın da büyük hayati önem taşıyan küresel kamu mallarının sağlanmasına yönelik riskler olması belirtildi.
Teknolojik ayrışmanın da kaybı önemli ölçüde artarken, bazı ülkelerde üretimdeki kaybın yüzde 8 ila yüzde 12'ye ulaşabileceği belirtildi.
Uluslararası risk paylaşımıyla küresel ekonomik ayrışmanın daha yüksek ekonomik oynaklığa mal olurken, daha şiddetli krizlere ve ulusal pansumanlar üzerinde daha büyük baskılara yol açıyor.
Ayrıca küresel toplumun krizdeki ülkeleri desteklemesinde ki gücü zayıflatabileceği ve gelecekteki borç krizlerinin çözümün de zorlukların büyüyeceği belirtildi.