Çin, Orta Doğu'da Ticari İlişkilerini Geliştirmeyi Sürdürüyor

Yayın Tarihi: - Güncelleme Tarihi:

Çin, günlük 10 milyon varili aşan ham petrol ithal ediyor. Bunun yarısını da Orta Doğu'dan tedarik eden Çin, dünyanın en büyük petrol ithalatçı konumunda.

Çin, Orta Doğu'da Ticari İlişkilerini Geliştirmeyi Sürdürüyor

Çin, son zamanlarda hayata geçirdiği yatırımları ve izlediği politikalarla odak noktası haline geldi. Bilhassa, Orta Doğu ülkeleriyle ilişkilerini gün geçtikte gelişmeye devam ediyor. Uzmanlar tarafından aktarılanlara bakıldığında ABD egemenliğine karşı Orta Doğu'da yer edinmeye çalışan Çin, bölgede nüfuzunu artırıyor.

Çin lideri Şi Cinping, Arap-Çin, Körfez-Çin ve Suudi Arabistan-Çin zirvelerine katılmak üzere Suudi Arabistan'ı ziyaret etmeyi planlıyor. Bu doğrultuda Lider Şi Cinping, Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz, Veliaht Prens Muhammed bin Selman ile Körfez ülkeleri ve birtakım Arap liderleriyle birlikte görüşmeler gerçekleştirecek.

Arap Birliği Eğitim, Kültür ve Bilim Örgütü'ne göre, Çin-Arap ülkeleri arasındaki ticaret, son 17 sene içerisinde ortalama 10 kat artış gösterdi. Taraflar arasındaki ticaret hacmi, Çin-Arap İşbirliği Forumu'nun kurulduğu 2004 tarihinde 36,7 milyar dolardı. 2021 tarihinde ise bu ticari hacim 330 milyar dolara yükseldi. Yükselen rakamla Çin, ABD, İngiltere ve Avrupa Birliği ülkelerini geride bıraktı. Bunun sonucunda Çin'in bütün Arap ülkelerinin birincil ticaret ortağı olduğunu gösteriyor. Arap ülkelerindeki Çin yatırımlarının, 2005 ile 2021 seneleri arasında 213,9 milyar dolara yükselmesi de işbirliğine daha sağlam bir ekonomik nitelik kazandırıyor.

Çin İçin Dış Politikada Orta Doğu Farklı Bir Konumda

Çin İçin Dış Politikada Orta Doğu Farklı Bir Konumda

Ortadoğu Araştırmalar Merkezi yani ORSAM Araştırmacısı Sercan Çalışkan açıklamalarda bulundu. Çalışkan yaptığı açıklamada, Çin'in Orta Doğu politikasına dair değerlendirmelerini aktardı.

Çalışkan, dünyanın en büyük petrol ithalatçısı olan Çin’in Orta Doğu ülkelerinden sağladığı enerji ithalatının, Çin’in bölgeye yönelik ekonomik çıkarlarının zirvesinde bulunduğunu dile getirdi. Ayrıca Çalışkan, günlük 10 milyon varilin üstünde ham petrol ithal eden Pekin yönetiminin, bu ithalatın yarısını Orta Doğu ülkelerinden sağladığı bilgisini verdi.

ORSAM Araştırmacısı Sercan Çalışkan, Çin’in enerjiye olan bağımlılığı ve bu bağımlılığı gidermek için Orta Doğu’daki petrol üreticisi ülkelerin sahip olduğu payın, Orta Doğu’yu Çin için vazgeçilmez bir enerji kaynağı durumuna getirdiğini aktardı. Bununla birlikte Çalışkan; “Gerek petrol gerek doğal gaz ithalatında Orta Doğu ülkelerinin taşıdığı önem, Çin’in dış politikasında Orta Doğu’yu farklı bir yere konumlandırıyor." sözlerini kaydetti.

Çin'in 2019 yılında en fazla doğal gaz ithalatı Katar’dan

2022 yılı verileri incelendiğinde, Çin’in Rusya’dan ithal ettiği ham petrolde 2022’nin ilk çeyreğine oranla düşüş yaşandığını aktaran Çalışkan, Irak, Birleşik Arap Emirlikleri, Umman ve Kuveyt gibi Orta Doğu ülkelerinden sağladığı ithalat oranlarında önemli yükselişlerin görüldüğü bilgisini verdi.

Çalışkan, Çin’in ham petrol ithalatında Orta Doğu’ya olan bağımlılığının haricinde yıllık 120 milyar metreküpü aşan doğalgaz ithalatında da bölge ülkelerinin doğal gaz rezervlerine bağımlı bir tablo oluşturduğunu belirtti. Ayrıca Çalışkan; "Sonuç olarak Çin, 2019’da en çok doğal gaz ithalatını 84 milyar metreküp ile Katar’dan sağladı." şeklinde açıkladı.

Çin her alanda en büyük tedariği Suudi Arabistan’dan sağlıyor

Çin-Orta Doğu İlişkileri

ORSAM Araştırmacısı Sercan Çalışkan; "Son dönemlerde Rusya’yı geride bırakarak Çin’in en büyük petrol tedarikçisi konumuna Suudi Arabistan geldi. Suudi Arabistan'ın Çin ile karşılıklı ticaret hacmi, 2000’de 3 milyar dolardı. 2020'de ise 67 milyar dolara yükseldi." dedi. Çalışkan, petrol haricinde elektrik, yenilenebilir enerji, hidrojen gibi konutlarda görüşmeler yapan iki ülke arasında Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz’in 2017’deki Çin ziyareti sonucunda 65 milyar dolara varan bir anlaşmaya imza atıldığı bilgisini verdi.

Çin'in enerji güvenliği hususunda bölge jeopolitik öneme sahip

ORSAM Araştırmacısı Sercan Çalışkan, Çin'in ithal ettiği enerjinin büyük kısmını sağlayan Orta Doğu ülkeleriyle bu ülkelerden ithal ettiği enerjiyi sağladığı Basra Körfezi, Hürmüz ve Malakka gibi boğazların, Çin’in enerji güvenliğinin korunabilmesi açısından jeopolitik öneme sahip olduğunu belirtti.

Bununla birlikte Çalışkan; "Enerjiye olan ihtiyaçla küresel petrol kullanımında en çok paya sahip olan Çin, bu enerji ihtiyacını giderebilmek amacıyla Hürmüz Boğazı’nı geçiş rotası olarak kullanmaktadır. Çin, ithal ettiği yıllık 500 milyon tonu aşan ham petrolün yarısından çoğunu Orta Doğu ve Kuzey Afrika’dan Hürmüz Boğazı üzerinden tedarik ediyor." bilgisini verdi.

2018 verilerine bakıldığında; günlük 21 milyon varil ham ve rafine petrolün taşındığı Hürmüz Boğazı’ndan dünyanın deniz ticareti yoluyla yapılan petrol ticaretinin üçte birinin sağlandığını aktaran Çalışkan, bahsi geçen petrol ticaretinin günlük değerinin 1,2 milyar dolar değerinde olduğunu ifade etti.

ORSAM Araştırmacısı Sercan Çalışkan, boğazdaki petrol tankerlerine olası bir saldırı, kaza veyahut devletler arası politik mücadelelerin yansımalarının sadece petrol ihraç eden ülkeleri değil, ilk önce Çin olmak üzere enerji ihtiyacı yüksek oranda dışa bağımlı olan ülkeleri de ciddi olarak etkilediğine değindi. Üstelik Çalışkan, bu durumun, var olan enerji güvenliği politikalarında hayati çıkarlardan birini temsil ettiğinin altını çizdi.

Çin'in Orta Doğu'daki askeri varlığı güç kazandırıyor

Çalışkan, Çin'in 2017 yılında yurt dışındaki ilk askeri üssünü Cibuti'de inşa ettiği bilgisini verdi. Bu noktada Çalışkan, bunun, Çin’in enerji rotalarının güvenliğine askeri bir bakış açısı getirebileceği iddialarını güçlendirdiğini aktardı.

ORSAM Araştırmacısı Sercan Çalışkan, bilhassa Pakistan’da Gwadar Limanı’nın inşa edilmesiyle beraber bir kısmının askeri bir üs niteliği taşıyacağı bilgisini verdi. Ayrıca hem Cibuti’deki askeri üs hem de Gwadar’da oluşturulacak üsle birlikte Basra Körfezi ve Hürmüz Boğazı başta olmak üzere Çin’in bölgedeki askeri varlığının da güç kazanacağı öngörüsünde bulundu.

Pekin yönetiminin, Basra Körfezi ve Hürmüz Boğazı’nın kendisi için ne derece önemli olduğu hakkında açık bir mesaj vererek, Rusya ve İran ile Umman Körfezi’nde askeri tatbikat düzenlediğine değinen Çalışkan, buna ek olarak; "Petrol tankerlerine yapılan saldırılar, ABD’ye ait insansız hava aracının düşürülmesi ve Hürmüz Boğazı’nda İngiltere’ye ait bir petrol tankerinin İran tarafından alıkonulması ardından yapılan bu tatbikatla Çin, enerji ithalat rotasını ve Orta Doğu’da güçlendirmeyi hedeflediği varlığını sağlamlaştırmak amacıyla ortaya bir kararlılık koydu. Bu kararlılığı başta ABD olmak üzere enerji kaynaklarının temini noktasında tehditler savuran bütün tüm aktörlere göstermeyi hedeflemiştir.” ifadelerine yer verdi.

Diğer taraftan ORSAM Araştırmacısı Çalışkan, ABD’nin ise Kuveyt, Suudi Arabistan, Bahreyn, Umman ve Birleşik Arap Emirlikleri’nde 41 askeri üssünün bulunduğunu hatırlattı. Buna ek olarak Katar’da bulunan El-Udeyd Hava Üssü’nde konuşlu 11.000 asker ve personelinin bulunduğuna da dikkat çekti.

Etiketler
Gönder
runtobet casino siteleri