1635'te resmedilen bu ünlü tablonun hikayesini sizler için derledim.
Bu tablo, 1635'de Peter Paul Rubens tarafından yapılır. Tabloda elleri bağlı olarak duran yaşlı mahkum ve onu emziren genç bir kadın yer alıyor. Cimon (yaşlı adam), bazı nedenlerden dolayı kral tarafından zindana atılır. Bazı itiraf yapması gerekir ancak yapmaz. Bu yüzden açlıktan ölmeye mahkum edilir.
Cimon'un kızı Pero, o sıralarda daha yeni doğum yapmıştır. Pero her fırsatta babasını görmeye gider. Tabii ki babasını görmek hiç de kolay olmaz. Gardiyanlara rüşvet vererek girer. Babasının yanına giren Pero, açlıktan ölmesin diye kendi babasını emzirir. Gardiyanlar, ilerleyen zamanlarda bu durumu farkederler. Pero'nun bu davranışı yetkilileri çok etkiler. Ardından Cimon serbest bırakılır.
Bu hikayenin başka anlatımı da şu şekildedir: Zengin bir adam kumaş tüccarlığı yapmaktadır. Ancak bir başka tüccar tarafından iftiraya uğrar ve zengin tüccara o dönemlerde çok yaygın olan açlıktan ölme cezası verilir. Adamı zindana atarlar ve ölmesini beklerler. Bu o zamanlarda yaygın bir ölüm cezası yöntemi olarak görülmektedir.
Zengin tüccarın kızı da yeni doğum yapmıştır. Her gün 20 dakikalık görüş hakları vardır ve kızı görüşleri hiç kaçırmadan sürekli gelir. İlk sıralar sütüyle babasını beslemek aklının ucuna bile gelmez. Ancak babasının gidişatı kötüleştikçe böyle bir şey yapmayı düşünür. Amacı babasının hayatta kalmasına yetecek kadar da olsa onu besleyebilmektir. Yoksa babası açlıktan ölecektir.
Ziyareti sırasında çocuğumu emzireceğim diyerek gardiyanları yanından uzaklaştırır. Babasına kendi sütünden vermeye başlar. Bir memesiyle kendi çocuğunu diğeriyle babasını tam 40 gün emzirir. Adamın zindanda aç susuz kalıp da ölmemesi halkı oldukça kuşkulandırır. Kimisi tüccarın büyücü olduğunu bile düşünür. Hükümdür ise büyüden çok korkan birisidir. Öyle ihtimalin olacağını değerlendirerek tüccarı serbest bırakır.
Benzer içerikler için buraya tıklayınız.
Bu gibi haberlerinin devamı için parafesor.net sitemizi ziyaret edebilirsiniz.